'Attığım tweetlere eleştiri katmadım, El Kaide destekleyicisiymişim gibi gösterildim'

'Attığım tweetlere eleştiri katmadım, El Kaide destekleyicisiymişim gibi gösterildim'

Today’s Zaman’ın muhabiri ve blog yazarı, Azerbaycan vatandaşı Mahir Zeynalov'un attığı bir tweet nedeniyle Türkiye'den sınırdışı edildi ve dün Azerbaycan'a gitti.  Zeynalov "Attığım tweetlere hiçbir eleştiri ve yorum katmadım.  Ancak bu tweet’lerim farklı algılanarak sanki bir El Kaide destekleyicisiymişim gibi gösterildim. Çeşitli eleştirilerin hedefi haline getirilerek linç edildim”

Türkiye’de yaklaşık 5 yıldır yaşayan ve eşi Türk olduğu için çalışma ve oturma izni bulunan Todays Zaman muhabiri Azerbaycan kökenli Mahir Zeynalov’un sınır dışı edilmesi kararı tartışma yarattı. Zeynalov için, polisin Van’da yaptığı bir operasyonda El Kaide ile bağlantılı oldukları iddia edilen kişilerin tutuklamasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın engellediği yönünde bir tweet attıktan sonra sınırdışı edilme kararı alındı.

Radikal’e konuşan Zeynalov, “Attığım tweetlere hiçbir eleştiri ve yorum katmadım. Ancak bu tweet’lerim farklı algılanarak sanki bir El Kaide destekleyicisiymişim gibi gösterildim. Çeşitli eleştirilerin hedefi haline getirilerek linç edildim” dedi.

Zeynalov, 25 Aralık’ta Twitter adresinden İngilizce olarak “Türk savcılar, polise El Kaide bağlantılı kişileri tutuklama emri verdi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın atadığı polis şefleri buna uymadı” tweetini paylaştı. İddiaya göre, bunun ardından İçişleri Bakanlığı harekete geçti ve Zeynalov’un sınır dışı edilmesini istedi. Türkiye’de Mart ayına kadar oturma hakkı bulunan Zeynalov dün sabah saat 08.00’de sınır dışı edildi.   Zeynalov dün Bakü’ye gitmek için geldiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda pasaport kontrolü sırasında da hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunduğunu öğrendi. Hakkında çıkan tahdit nedeniyle Zeynalov, önce pasaport Kısım Amirliği’ne götürüldü. Burada yapılan işlemlerden sonra Zeynalov, polis tarafından THY’nin Bakü uçağına bindirildi. Zeynalov’un tekrar Türkiye’ye giriş yapabilmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan yasağının kaldırılması gerekiyor.

 

Gerekçe yazdığı tweet

 

Öte yandan Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Dışişleri, MİT, Emniyet İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlıkları’na gönderilen yazıda, Zeynalov’un tweet nedeniyle sınırdışı edildiği açıkça belirtiliyor. Söz konusu yazıda şu ifadeler dikkat çekiyor: “Anılan yabancı ile ilgili olarak (Mahir Zeynalov) ilgi (b) yazımızla görüş sorulmuş olup, alınan cevabi ilgi (c) yazıda @mahirZeynalov_ adresli twitter hesabından devlet büyükleri aleyhine twitler attığı ifade edilerek hakkında yurda giriş yasağı kapsamına alınmasının uygun olacağı belirtilmiştir.”

Zeynalov, bu tweet’ten sonra sosyal medyada adeta bir linç kampanyası başlatıldığını söyledi. “Aslında süreç 25 Aralık’ta başladı. Ben bu tarihte sosyal medya üzerinden iki tweet attım. Bu paylaşımlarım farklı algılanarak bir El Kaide destekleyicisi gibi gösterildim” diyen Zeynalov, bu tweet’lerden sonra “Başbakan’ın onur ve şerefini alçalttığı” yönünde asılsız iddialar ortaya atıldığını anlattı. Zeynalov, “Devlet büyükleri aleyhine tweet attığım gerekçesiyle sınır dışı edilmem ve ülkeye girişimin yasaklanması istendi. Hiç suçum yokken sınır dışı edildim” diye konuştu. 10 Mart’a kadar oturma izni olduğunu belirten Zeynalov ancak, bunun görmezden gelindiğini söyledi. Eşinin Türk vatandaşı olduğunu, dolayısıyla Türkiye’de ikamet etme hakkına sahip olduğunu söyleyen Zeynalov, “Beni sürgün ettiklerinde doğal olarak eşim de benimle sürgün edilmiş oluyor. Yani Türkiye kendi vatandaşını atmış oluyor” dedi.

 

Başbakan korkak, gazeteci cesur

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zeynalov’un sınır dışı edilmesini ‘korkaklık’ olarak niteledi. Dün YARSAV’ın düzenlediği panele katılan Kılıçdaroğlu, “Bir politikacının en çok eleştirilmeye ihtiyacı vardır, pohpohlanmaya değil. Eleştiriden ders almayan bir yönetici, ülkeyi sağlıklı yönetemez. Medya, sorularını halk adına sorar, sokaktaki yurttaşın ‘şu sorunun sorulması gerekir’ diye düşündüğü bir soruyu medya sorar. Medya çalışanları çıkar peşinde değildir. Onlar halkın çıkarlarını savunurlar. Demokrasiyi savunurlar, özgürlüğü savunurlar. Rahat haber yapmayı savunurlar” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Başbakan’ın beğenmediği bir twit yüzünden eğer bir gazeteci ülkeden çıkarılıyorsa, bu o gazetecinin cesur olduğunu gösterir. Onu yurtdışına çıkaran siyasetin de korkak olduğunu gösterir. Ufak bir eleştiriye tahammül edemeyip onu yurtdışına gönderdiğiniz aman oradan twit atmayacak mı? Yine atacak, insanlar okumayacak mı? Yine okuyacaklar. Gazeteciyi hapse atsanız da sorun çözülmez, yurtdışına gönderseniz de sorun çözülmez.” Demokrasi elden gidiyor

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de Başbakan’ı eleştirerek “Bir gazeteci Başbakan talimatıyla sınır dışı ediliyorsa veya onun çalışma imkânları kısıtlanıyorsa orada ifade özgürlüğünden, demokrasiden, İslam’ın hoşgörüsünden bahsetmek mümkün değil. Bu çok açık gösteriyor ki Başbakan kendisine biat etmeyenlere seyahat öngörüyor. Bunca internet kısıtlaması geldikten sonra bir kişiye bazı özgürlüklerin tanınmaması çok da üzerinde zihin yorulacak konu değil” ifadelerini kullandı. Bayburtlular’ın bir sözü ile konuşmasına devam eden Yeniçeri, “Bizde Bayburt’ta bir söz vardır, ‘Nahır elden gittikten sonra alaca dana hesabı yapılmaz.’ Nahır demek sürü demek. Şu anda Türkiye’de demokrasi elden gitmek üzere. Demokrasi Türkiye’de AKP’nin tehdidi altındadır. Çok acık ve net. Kendisine uygun her şeye evet, kendisinin karşısında olan her şeyi yaptırıma bağlayan bir durumla karşı karşıyayız. İnsanlar konuşurken bile iki üç defa sağa sola bakıyor. Televizyon programlarına bakın hiç kimse kendi içinden gelerek konuşmuyor” dedi.