53. Uluslararası Antalya Film Festivali’ne katılan dünyaca ünlü Fransız oyuncu Audrey Tautou, film festivalinden ve Antalya'dan çok etkilendiğini söyledi. Daha önce İstanbul'da bulunduğunu anlatan Tautou, "Bir kez geldiğimde yerel lezzetler sunan bir restoranta gittim. Beni tanımışlar, hesap almadılar. 'İkramımız' dediler. Çok etkilendim" diye konuştu.
Haberantalya'nın haberine göre, Amelie filmiyle dünya çapında hayran kitlesine ulaşan Audrey Tautou, kırmızı halı ve açılış gecesi öncesi EXPO 2016 Antalya'da bir basın toplantısı düzenledi. Festivalin uluslararası yarışma bölümünde ‘Sonsuzluk’ filmiyle yarışacak. Fransız yıldız ‘Sonsuzluk’ filminin çok özel bir film olduğunu dile getirdi.
Film için yönetmenin kendisine rol teklif etmek için aradığında, filmin uyarlandığı romanı okuduğunu belirten Fransız yıldız Audrey Tautou, romanın bir yüzyılı anlattığını ve Vietnamlı bir yönetmenin Fransız bir eseri nasıl sinemaya uyarlayacağını merak ettiğini dile getirdi.
Oynadığı “Sonsuzluk” filminde hiç bir diyalog sahnesinin olmadığını ifade eden dünyaca ünlü oyuncu Tautou, "Filmde anlatıcı var. Bütün karakterler büyüyor. Benimle başlıyor film. Film boyunca yaşlanıp 85 yaşına geliyorum. Filmde özel efektler de bu açıdan önemli bir rol tutuyor. Bütün karakterlerin bebekten yetişkinliğe hayatlarını izliyoruz. Yönetmenin tutku dolu bir sanatsal yaklaşımı var. Sinemada bu tür sanatsal yaklaşımın önemli olduğunu düşünüyorum. Şiirsel bir film" diye konuştu.
"Türk sinemasını nasıl buluyorsunuz?" sorusuna Fransız yıldız Tautou, "Türk sineması çok yaratıcı ve etkin bir sinema. Bir de harika Türk oyuncular var. Nuri Bilge Ceylan ve Deniz Gamze Ergüven'i iyi tanıyorum. Festivalden ve Antalya'dan çok etkilendim. Onur duydum. Böyle bir organizasyonun parçası olmak çok güzel. Bütün dünyadan farklı kültürler burada ve bu durumun sinemanın sayesinde olmasını bilmek çok değerli" dedi.
Bir gazetecinin, "Festivalin konularından birisi darbe girişimi ve mülteci dramı. Ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Tautou, "Sizin de bahsettiğiniz nedenler yüzünden sinema, kültür ve sanatın insanları daha eğitimli kılması büyük önem taşıyor. Mülteciler konusuna gelince öyle bir dram ki duyarsız kalmak olanaksız. (Darbe konusu için) Bu konuda özellikle bir fikir beyan etmek istemiyorum. Çünkü ben bir oyuncuyum. Bunu analiz etmeye muktedir değilim. Fikrim bunu değiştirmez. Ben ancak tanık olabilirim. Benim tanıklığım bir farkındalık yaratmaya yarayabilir. Bir yurttaş olarak, Fransız kadını olarak doğrudan fikir beyan etmem doğru değil. İfade özgürlüğü açısından sinema çok yararlı olabilir" ifadelerini kullandı.