T24 - Alman Cumhurbaşkanı Wulff, Nazilerce kurulan Auschwitz-Birkenau toplama kampındaki tutukluların kurtarılmasının 66'ncı yıldönümünde düzenlenen anma törenindeydi. Wulff, Auschwitz'te konuşan ilk Alman Cumhurbaşkanı oldu. Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ise, Polonya'da Nazi rejimince kurulan Auschwitz-Birkenau toplama kampının kurtarılmasının 66'ncı yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma törenindeydi. Wulff böylece Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü’nde, Auschwitz-Birkenau toplama kampında konuşma yapan ilk Alman Cumhurbaşkanı oldu.
Özgürlük ve demokrasi için en korkunç şeyin umursamazlık olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, anıların sonsuza kadar taze tutulması gerektiğini kaydetti. Kamptan hayatta kalmayı başaranlar, gençler ve Yahudi cemaatinden temsilciler ile Auschwitz’de idamların infaz edildiği duvarın önüne çelenk bırakan Wulff ve Polonyalı mevkidaşı Komorowski, daha sonra iki kampta Nazi döneminde katledilen 1 milyon 100 bin kişi için Birkenau’da düzenlenen anma törenine katıldılar.
Kamp kurtarılırken iki yaşındaydı
Bu törene katılanlardan Eva Umlauf Auschwitz’de konuşup konuşmama konusunda epey düşünmüş. Nowaki çalışma kampında dünyaya gelen 68 yaşındaki Umlauf, bebekken Auschwitz’e götürülmüş. Toplama kampındaki hayat hakkında hiçbir anısı olmadığını söyleyen Umlauf, yine de Auschwitz’i anmadığı tek bir gün bile olmadığını şu kelimelerle anlattı:
„Benim ufak bedenime yöneltilen ağır hastalık ve yok etme tehdidi, hücrelerime işlemiş. Ruhumun karşı karşıya kaldığı ölüm korkusu, dehşet ve değersizlik hissi, bilinçaltımda iz bıraktı. Ve tüm bu duygular her an yine su yüzüne çıkabilir.”
Alman Cumhurbaşkanı'ndan tarihi konuşma
Yahudi Soykırımı’nda hayatta kalıp, anma toplantısına katılan en genç isim olan Eva Umlauf konuşurken, kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Uzun zamandır Almanya’da yaşayan Slovak kadının sözleri Cumhurbaşkanı Christian Wulff'ü de etkiledi. Wulff’den önce Auschwitz’i ziyaret eden tüm Almanya cumhurbaşkanları, Nazi barbarlığının en karanlık sahnesi olarak gösterilen bu toplama kampında susmayı tercih etmişlerdi. Ancak, savaştan sonra doğan kuşağın çocuğu olan Wulff, kürsüye gelerek, Almanya’nın suçunu ve sorumluluğunu hatırlattı. "Auschwitz ismi, Almanların milyonlarca insana çektirdiği eziyetlerin en belirgin sembolü. Bu eziyetler biz Almanlarda tiksinti ve utanç yaratıyor ve bu yüzden, kişisel suç duygusundan tamamen bağımsız olarak, tarihi ve sürekli bir sorumluluk taşıyoruz." diyen Wulff, "Bir daha benzeri suçların işlenmesine asla izin veremeyiz.” şeklinde konuştu.
Auschwitz'in ayakta kalabilmesi için vakıf
Polonyalı mevkidaşı Bronislaw Komorowski ile kampta kurbanların anısına bir çelenk bırakan Wulff’e, Nazi teröründen hayatta kalmayı başarmış yaklaşık 80 kişi de eşlik etti. Bazılarının üzerinde zamanında toplama kampında giymek zorunda oldukları üniformaları, bazılarında ise bu çizgili üniformaları andıran mavi beyaz atkılar vardı. Eski Auschwitz mahkumlarının en ünlüsü, 87 yaşındaki eski Polonya Dışişleri Bakanı Wladyslaw Bartoszewski, Auschwitz’teki binaların ve yıkıntıların korunması için iki yıl önce bir vakıf kurmuş. Bartoszewski konuşmasında, Auschwitz-Birkenau normal bir şehit müzesi değil. Burası cinayet işlenmiş bir yer, burası bir mezarlık, insanlığın ebediyen kanayan yarası.” ifadelerini kullandı.
Hatırlamak geleceği mümkün kılar
Almanya, vakfı gelecek beş yıl zarfında toplam 60 milyon euro ile destekleyecek. Bu başlangıç sermayesinin yarısı. İlk olarak, Birkenau’daki eski kadınlar kampının yıkılmaya yüz tutmuş barakaları elden geçirilecek. Konuşmasında Auschwitz’in belleklerden silinmemesi gerektiğini söyleyen Almanya Cumhurbaşkanı Wulff, medeniyetin tekrar böyle ayaklar altına alınmasına izin veremeyeceklerini kaydetti ve "Hatırlamak, anmak ve matem hayatı felç etmez, geleceğe giden yolu kesmez. Aksine bunlar geleceği mümkün kılar.” dedi.