Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2013 yılında yayımladığı ÇED Yönetmeliği tekrar değiştirilerek dün (25 Kasım) Resmi Gazete’de yayımlandı. İlk defa 1993 yılında yayımlanan ÇED Yönetmeliği, 7’si ana değişiklik olmak üzere 17 defa değiştirildi. En son geçtiğimiz yıl Ekim ayında yayımlanan yönetmelik, 1 yıl sonra tekrar değiştirilmiş oldu. Yönetmelikte, AVM, golf, toplu konut projeleri ÇED'den muaf tutuldu.
Sendika.org'da yer alan habere göre, Avrupa Birliği’nde 1985’te yayımlanmış olan bu yönetmeliğin sadece üç kez değiştirilmiş olmasına dikkat çeken Çevre Mühendisleri Odası, “ÇED Yönetmeliği çevre politikamızın temelidir. Bu kadar sık değişiklik yapılması ülkemizde çevre sorunlarını çözme odaklı bir çevre politikasının oluşturulmadığının göstergesidir” diyor.
Yeni yönetmeliğin önemli maddelerinden biri, geçtiğimiz Temmuz ayında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen tekrar yönetmeliğe konan Çevre Kanunu geçici 3. madde oldu. Çok sayıda büyük projeye ÇED muafiyeti getiren bu madde, açılan dava sonucunda iptal edilmesine rağmen Anayasa Mahkemesi’nin kararı göz ardı edilerek ve mahkeme gerekçeli kararı henüz açıklanmamışken, yeniden mevzuata girmiş oldu. Söz konusu karar, projelerin niteliği, yatırım kapsamına alındığı ve yatırıma başlanacağı tarih ne olursa olsun çevresel bozulmaya sebep olacağı belli projeler konusunda önemli bir karardı.
ÇED muafiyeti genişliyor
Yönetmelikle ÇED’den muaf tutulacak projeler şöyle:
- 100 km ve altı demir yolu projeleri (Kuş göç yoluna yapılan hızlı tren, kuşların ölümüne neden olduğu halde)
- 3 milyon metreküp altındaki dip taraması ve denizden, göllerden ve nehirlerin dibinden malzeme çıkartılması
- Akarsu havzaları arasında su aktarımında 100 milyon metreküp altı projeler. (Böylece HES projelerine dolaylı muafiyet sağlanıyor) Farklı akarsuların yatağını değiştirerek yapılan HES projelerinde önceden yılda 300 bin metreküp olan sınır da 100 milyona çıkartıldı
- Baraj ve gölet oluşturulmasında enerji üretimi şartı kalktı. Enerji üretmese bile 10 milyon metreküp ve altı ÇED’den muaf olacak
- Seramik üreten tesislerde ÇED uygulama sınırı 100 bin tondan 300 bin tona çıkartılıyor. (Bu miktarın özel olarak belirli fabrikaları muaf tutmak için “nokta atışı” olarak belirlenip belirlenmediği soru işareti)
- Hastane projeleri (örneğin şehir hastaneleri)
- Golf tesisleri
- Alışveriş merkezleri
- Beyaz eşya boyama tesisleri
- Orman alanlarının dönüştürülmesi projeleri
- Yer altından geçen demir yolu hatları, metrolar
- Sanayi ve enerji tesislerinin (nükleer santral, termik santral, kurşun fabrikası) sökümü
- Tuz çıkartılması (Tuz Gölü’nde doğayı yok eden tesislerin ÇED olumlu kararları iptal edilmişti. Bu tesisler de ÇED’den muaf)
- Yer altı suyu çıkartılmasına dair projelerin sınırı yılda 300 bin metreküpten 1 milyona çıkartıldı. (Kuraklıkla karşı karşıya kaldığımız bir süreçte yer altından çekilecek suyun etkileri değerlendirilmeyecek)
- Kentsel dönüşüm alanları madde 24’te afet riskindeki alanların dönüştürülmesinde etkilerin değerlendirilmesindeki yöntem Bakanlığa bırakıldı. (Planı yapan, kentsel dönüşüme karar veren, faaliyette bulunan Bakanlık ama kendi faaliyetinde ÇED uygulayıp uygulamayacağına karar veren de Bakanlık)
- Rüzgar enerji santrallerinde (RES) tribün sayısı üzerinden değil, güç üzerinden ÇED sürecine karar verilecek (Ancak asıl çevresel etki tribün sayısında)
- Bir önceki yönetmelikte 2 bin konut ve üzeri konut içeren toplu konut projelerinde ÇED uygulanması gerekiyordu. Yeni yönetmelikte ise 500 konutun üzerindeki toplu konut projeleri için sadece proje tanıtım dosyası sunulması yeterli olacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED Yönetmeliği’nin daha anlaşılır olması için değiştirildiğini, birçok projenin eskiden olduğu gibi ÇED kapsamında olduğunu açıkladı. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu ise, “Bu düzenlemelerle çevre sorunlarının, kuraklığın, havza kirliliğinin, kentlerdeki toz miktarının daha da artacağını söylemek yerinde olacaktır. Öte yandan, hiç kuşkusuz halkı göz ardı eden bu düzenleme toplumsal olayları da arttırabilecektir” diyor.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan da, yönetmeliğin çevre katliamının yasal kılıfı olduğunu söyledi. Hükümetin bildiğini okuyarak doğayı tahrip etmenin yönetmeliğini hazırladığını belirten Candan, “Bu değişiklikler kent yaşamında geri dönülemez tahribatlara yol açacak. Yönetmeliğin amacı, kamu toplum yararı ve doğa yararını içermemekle birlikte doğanın talan edilmesi için araç haline getirilmiştir. AVM’ler, toplu konut projeleri, hastane projelerinde, demiryolu ve metro projeleri ÇED’ten muaf tutuluyor. AVM’lerin ÇED muafiyetinin dışında tutulması kentsel ısı adacıklarını kontrolsüz şekilde artıracaktır. ÇED dışında bırakılan her AVM’nin kentsel ısı adalarını artıracağı ve kentte ısı artışı ile birlikte insan ölümlerinin gerçekleşeceği ortadadır. Şehirlerimiz betonlaşmaya giderken, insanlarımız da rant odaklı sağlıksız kentlerde yaşamaya mahkum ediliyor” dedi.