İngiltere'nin bankacılık sektörünün küresel oyuncularından Standard Chartered'ın Amerika Birleşik Devletleri'nde son dokuz aydır süren bir soruşturma ardından, İran adına 250 milyar dolar para aklamakla suçlanışı Financial Times'ın ve Independent'ın manşetlerinde yer alıyor.
Independent, İngiliz bankacılık sektörünün uluslararası itibarının ''felaket boyutlarında'' yeni bir darbe daha aldığı yorumunu yapıyor. Bundan yakın zaman önce HSBC bankası da Amerikalı yetkililer tarafından karapara aklamakla suçlanmıştı.
Financial Times, ''Standard Chartered'a İran suçlaması'' manşeti altında, Amerikalı yetkililerin bankayı yıllar boyunca İran'a yönelik Amerikan yaptırımlarını çiğnemekle itham ettiğini belirtiyor.
Gazete, Standard Chartered'ın İran ile arasındaki 250 milyar doları aşkın para işlemini saklamakla suçlandığını ve soruşturmayı yürüten New York eyaleti finans denetleyicilerinin İngiltere'nin önde gelen bankası Standard Chartered'ı bir ''haydut kurum'' olarak nitelediklerini aktarıyor.
Independent, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımların açıkça çiğnendiğini söyleyen yetkililerin, 160 yıllık bir kurum olan Standard Chartered'ın Amerika'da bankacılık yapma ruhsatının elinden alınabileceğini gündeme getirdiklerini bildiriyor.
Times gazetesinin ön sayfasında, Suriye Başbakanı Riyad Hicap'ın Şam'dan kaçış haberi var. Times, muhalefet kanadına geçen başbakanın Esad hükümetini ''terörist bir rejim'' diye nitelemesini öne çıkarıyor.
Aynı gelişmeye gene birinci sayfasında yer veren Guardian, bugüne değin Esad'a sırt çeviren en üst düzey Suriyeli yetkilinin Riyad Hicap olduğuna dikkat çekiyor.
Beyaz Saray, Suriye Başbakanı Riyad Hicap'ın muhalefet saflarına geçişini, Cumhurbaşkanı Beşar Esad yönetiminin çöküşü olarak yorumlarken, Fransa da Esad hükümetinin ''sonunun göründüğünü'' açıkladı.
Times, Mısır'da Müslüman Kardeşler'in de Riyad Hicap'ı tebrik eden bir açıklama yayınladığını ve ''cesaretinden'' dolayı kutladığını aktarıyor.
Ailesiyle birlikte kaçtığı söylenen Hicap, ayaklanmalara sahne olan ülkenin doğusundaki Deir el-Zuur bölgesinden gelen bir Sünni olarak biliniyor.
Guardian, daha iki ay önce başbakanlık görevine getirilmiş olan Riyad Hicap'ın saf değiştirmesinin Esad yönetimine medyatik bir darbe indirse de, rejimin işleyişinde büyük bir etki bırakmayacağını düşünüyor.
Guardian, geçen ay Şam'da düzenlenen intihar saldırısında Beşar Esad'ın en üst düzey dört güvenlik yetkilisinin öldürülüşünün rejim açısından Riyad Hicap'ın kaçışından çok daha yaralıyıcı bir darbe olduğunu yazıyor.
NASA'nın Mars gezegenine indirmeyi başardığı Curiosity (Merak) adlı uzay aracı gazetelerde geniş yankı bulmuş.
Guardian'ın ön sayfasında yer verdiği haberlerden biri bu. ''Henüz, hayat işareti yok'' diye yazıyor Guardian.
Financial Times'ın birinci sayfasında, uzay robotunun NASA'ya 2 buçuk milyar dolara mal olduğunu öğreniyoruz.
Daily Telegraph, Ay'a ilk ayak basan Amerikalı astronotun sözlerine atfen, ''Küçük bir adımdı, şimdiyse Mars'ta altı büyük tekerlek var.'' diye yazıyor.
Gazete, iki yıl boyunca Mars'ın yüzeyini dolaşacak olan Curiosity'nin, Ay'a düzenlenen Apollo yolculuklarından bu yanaki en önemli uzay girişimi olarak değerlendirildiğini
Daily Telegraph'taki fotoğrafta, birbirine sevinçle sarılmış iki NASA mühendisi görülüyor. İnişi Californiya'daki merkezlerinde saniye saniye takip eden NASA mühendisleri, üzerinde 10 yıldır çalıştıkları aracın başarıyla Mars'a inmesinden haliyle mutlu.
Gezegenin şimdiye dek herhangi bir canlıya yaşam kaynağı olup olmadığıyla ilgili kanıt arayacak olan Curiosity, aslında NASA'nın Mars yüzeyine gönderdiği dördüncü araç; ancak bugüne kadar gönderilen diğer araçlardan çok daha gelişkin özelliklere sahip.
Gazetelerin sayfalar dolusu takip ettiği Olimpiyat Oyunları'na gelecek olursak; atla engel atlama yarışında ev sahibi İngiltere'ye altın madalyayı getiren 54 yaşındaki Nick Skelton, Daily Telegrah'ın ön sayfasında tam sayfa fotoğrafıyla duruyor.
Skelton, 40 yılı aşkın süredir İngiltere'ye Olimpiyat altını kazandırmış en yaşlı sporcu. Daily Telegraph, 11 yıl önce attan düşerek boynunu ciddi biçimde yaralamasına rağmen, spordan vazgeçmeyen Nick Skelton'ın aynı zamanda leğen kemiğinden ve iki kez dizinden ameliyat geçirdiğini yazıyor.
İngiltere, genelde ülkeler arasında madalya sıralamasında üçüncülüğünden memnun.
Ama Independent, Avustralya'nın bugüne kadarki sonuçlardan büyük hayal kırıklığı yaşadığını bildiriyor. Üstelik bir de, rakipleri komşu Yeni Zelanda'nın bile arkasında kalmışlarsa...
Gazete, Londra 2012'ye 15'i altın 46 madalya hedefine ulaşmak için geldiklerini söyleyen Avustralyalı atletlerin şimdi 30 madalyaya ulaşabilirlerse memnun ayrılacaklarını yazıyor.
Avustralya'nın altın umuduyla geldiği, fakat bronza bile ulaşamadığı dallardan biri yüzmede 4x100 bayrak yarışıydı. Independent, Avustralya medyasında yarış sonrasındaki üzüntüyü aktaran bir yorumda, ''Çanakkale Savaşı'ndan bu yana en büyük hezimet'' dendiğini yazıyor. (BBC Türkçe)
Suriye'deki gelişmeler ve Euro'nun geleceği Alman basınında öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.
Hamburg merkezli Financial Times Deutschland gazetesi, Suriye Başbakanı Hicab’ın muhalefet saflarına katılmasını şöyle yorumluyor: “Sadece kıyıdan köşeden parçalanmalarla Esad rejiminin devrileceğinden söz edilemez. Ancak Esad’la aynı inancı paylaşanların büyük bir kısmı da ona sırtını çevirirse, rejimin yıkılışından bahsedilebilir. Başbakan Hicab, üst düzey görevine rağmen talî rol oynayan biri olarak değerlendirilmeli. Bunun nedeni sadece Hicab’ın Sünni olması değil, aynı zamanda Esad tarafından daha mayıs ayında reform vaatleri kapsamında göreve getirilmiş olması. Bu, Esad’ın Sünnileri hükümete bağlamak için yaptığı son hamleydi. Dolayısıyla Hicab’ın kaçışı şu anlama geliyor. Artık başka reform olmayacak, Esad muhaliflerle köprüleri attı ve Suriye’deki çatışmalar giderek şiddetin boyutunu artırdığı mezhepsel bir iç savaşa dönüşecek.”
Hamburger Abendblatt gazetesi ise Euro Bölgesi'nin geleceğine yönelik kızışan tartışmaları değerlendiriyor:
“Euro Bölgesi'nin şimdiki haliyle devam etmemesini, sona ermesini talep edenler ve Avrupa'yı güçlendirmek yerine küçültmek isteyenler, AB vatandaşlarını aldatıyorlar. Yunanistan’ın ya da başka ülkelerin Euro Bölgesi’nden çıkması, Avrupa’nın daha yıllarca bu süreçle uğraşması anlamına gelir. Ama gerekli olan bunun tam tersi: Bugün yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan kıtanın her köşesinde daha fazla yatırım ve kalkınmaya önayak olunmalı. Avrupa'da yeni bir atılım için potansiyel var. Bugünkü haliyle Euro’nun ve AB’nin parçalanmasını isteyenlerin geleceğe dair hazırlanmış hiçbir planları bulunmuyor. Zira Avrupa fikri başarısız olursa, hangi topluluk veya fikre bel bağlayabiliriz ki?”
Münih merkezli Süddeutsche Zeitung ise NASA'nın uzay aracı Curiosity'nin Mars misyonunu yorum sütunlarına taşıyor:
“İnsanoğlunun şunu anlama zamanı geldi; İnsan taşıyan uzay aracı özellikle duygusal bir tatmin sunuyor, vatanseverlik ya da siyasî iktidar hedeflerini tatmin ediyor. Ama uzayın bir yerlerinde yaşam olup olmadığı gibi bilimsel sorular esas alındığında, bunu bilimsel metotlarla hayata geçirmek gerekiyor. Örneğin en iyi teknoloji ile donatılmış bir laboratuar gibi. İşte böyle bir laboratuvar Mars’a başarıyla iniş yaptı. Bu laboratuvarın ortaya çıkaracağı sonuçları, tüm insanlık merakla bekliyor. Böyle bir teknik, uzaydaki konumumuz, başka yaşam işaretleri ve evrenin başlangıcına ilişkin bize Mars’a inip bayrak diken bir astronottan çok daha fazla şey anlatacaktır."
Son olarak Frankfurter Allgemeine gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumuna yer veriyoruz:
“Nasa uzay aracının iki dünya yılı sürecek çalışmalarının ardından Mars araştırmalarının ne sonuç vereceğini hiç kimse bilmiyor. En kötü ihtimalle Mars yine ıssızlığa terk edilecektir. Yine de Mars incelemelerinin yeni bir heyecan kazanması için ufak da olsa bir umut bulunuyor. Bu umudun adı pazartesi gününden itibaren Curiosity. Bu tekerlekli laboratuvar, gezegende su ve yaşam izleri arayacak. Eğer uzay aracı, Mars’ta öncesinde ya da şimdi yaşam olduğuna dair izleri gerçekten de bulursa Atlantik’in öte yakasında yeni bir sayfa ile birlikte para muslukları da açılacaktır. Zira Mars’ta öncü rolü kimse başkalarına kaptırmak istemeyecektir.” (Deutsche Welle Türkçe)