Avrupa basınının gündeminde bugün ne var?

Avrupa basınının gündeminde bugün ne var?

Standard Chartered savunmaya geçti

Amerikalı yetkililerin önde gelen İngiliz bankalarından Standard Chartered'ı İran kaynaklı 250 milyar doları yasaları çiğneyerek akladığı suçlaması dün İngiltere gündemine bomba gibi düşmüştü.

Financial Times, yaptırım politikasını yıllardır delmekle suçlanan bankanın tepkisini bugün manşetine taşıyor.

Gazeteye göre Amerikalı mali müfettişlerin iddialarına sert tepki veren Standard Chartered, işlediği söylenen suçun ''küçük muhasebe hatalarından'' ibaret olduğunu açıkladı.

Amerikalı yetkililer, bankayı ''haydut bir kurum'' diye nitelemişlerdi ve Independent, konuyla ilgili haberin başlığında, bankaya yöneltilen bu suçlamanın ardından borsadaki değerinin yaklaşık dörtte birinin bir çırpıda silindiğini bildiriyor.

Independent, Standard Chartered'ın güçlü bir savunmaya geçtiğinin anlaşıldığını, fakat gene de büyük bir para cezasının yolda olduğuna inanan yatırımcıların bankanın hisselerini elden çıkarmayı yeğlediğini yazıyor.

Gazetenin görüş aldığı bir ekonomiste göre Amerikalı yetkililerin vereceği ceza 1 buçuk milyar doları bulabilir.

'Altın Oyunlar'

Guardian'ın manşetinde iri puntolarla ''İngiltere'nin Altın Oyunları'' diye yazıyor.

Zira Olimpiyat Oyunları'nda dün itibariyle 22'si altın toplam 48 madalya toplayan ev sahibi İngiltere daha şimdiden 1908'den bu yana kazanmış olduğu en fazla Olimpiyat madalyasına ulaşmış oldu.

Independent'ın ön sayfasında, birbirine sarılmış iki sporcunun fotoğrafı var. Gazete, İngiltere'nin ''Olimpiyat ailesinden'' geldiklerini yazıyor.

Erkek triatlonunda İngiltere'ye altın kazandıran İngiliz atlet Alistair Brownlee'nin çıktığı kürsüde bronz madalya alan rakibi, öz kardeşi Jonathan'dan başkası değildi.

Independent, 22 yaşındaki Jonathan ile iki yaş büyük ağabeyi Alistair'ı bir arada madalya kürsüsünde gören mutlu anne babanın gördükleri manzarayı ''Gerçek değil'' diyerek anlatmaya çalıştığını yazıyor.

Independent'ın satırlarına göre kesin gerçek olan bir şey varsa, iki kardeşin de haftada 40 saat idman yaparak Olimpiyatlar'a olağanüstü bir disiplin içinde hazırlanmış olması.

Çin'i 'çekemeyenler'

İngiltere madalya sıralamasında üçüncü ülke olarak yerinden memnun olabilir fakat Çinli atletlerin topladığı madalya sayısının yanına bile yaklaşamıyor. Çin, 34'ü altın toplam 73 madalya ile en önde.

Fakat bu başarıyı çekemeyenler mi var? Guardian, elde ettikleri başarıdan dolayı kendilerini tebrik etmek yerine öfke duyulduğunu söyleyen Çinlilerin şikayetlerini aktarıyor.

Guardian, Çin kadın hokey takımının Japonya karşısında yenilgiye uğradığı dünkü maçtan iki Çinli seyircinin görüşlerine yer veriyor. İngiltere'de eğitim gören Çinli üniversite öğrencileri, maç boyunca Japonya için muazzam tezahürat yapıldığını ve seyirci kitlesinin gönlünden Çin'in kaybetmesinin geçtiğinin belli olduğunu söylüyorlar.

Öğrencilerden biri, ''Pekin'deki Olimpiyatlar'ı da izledim. Böyle değildi. Biz Çinliler başka takımlara daha dostça davrandık.'' diyor.

'Direniş ekseni'

Suriye krizine ilişkin haberlerde, İranlı üst düzey elçinin dün Şam'a yaptığı ziyaret gazetelerin ortak konuları arasında. Daily Telegraph, ''İran'dan Esad'a övgü'' diye yazıyor.

Şam'da Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşen İran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Said Celili, Suriye'nin "direniş ekseni"nde önemli bir yeri olduğunu ve hiçbir biçimde bu eksenin parçalanmasına izin vermeyeceklerini belirtti.

Daily Telegraph'a göre Suriye'nin önemli bir bölgesel ittifakın parçası olduğunu söyleyen İranlı yetkilinin "direniş ekseni" tanımlaması içerisinde İran, Suriye, Lübnan'daki Hizbullah ve Gazze'deki Filistinli İslamcı örgüt Hamas var.

Fakat gazete, Hamas'ın Şam'daki varlığına son verdiğini hatırlatarak, sözkonusu eksenden bir kopmanın yaşandığı görüşünde.

Tahran'da toplantı

İki haftadır televizyonlarda görülmeyen Esad ilk kez Celili ile görüşmesi sırasında görüntülendi. Suriye devlet televizyonu Başkan Esad'ın "Suriye hükümetinin ve halkın ülkeyi teröristlerden temizleme" konusundaki kararlılığına vurgu yaptığını bildiriyor.

Guardian, İran'ın Perşembe günü Suriye sorunu ile ilgili uluslararası bir toplantı yapmasının beklendiğini bildiriyor. Gazeteye göre Lübnan daveti geri çevirmiş olsa da başka altı Arap ülkesinin Tahran'a temsilci göndereceği ve aynı zamanda Pakistan, Venezuela, Hindistan, Kazakistan, Çin ve Rusya'nın da daveti kabul ettiği bildiriliyor. (BBC Türkçe)

Alman basını

Euro krizi, Almanya'da emeklilik sistemi ve Neonazi erkek arkadaşı nedeniyle Olimpiyatlardan çekilen sporcu Drygalla, bugünkü Alman basında öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

Süddeustche Zeitung Almanya'nın demografik sorunları ışığında emeklilik sisteminin finasmanı sorununu ele alıyor.

“Almanya’da çalışan yaşlı insanların sayısı artıyor. 60-64 yaşları arasında çalışanların oranı 1991 yılından bu yana iki katına çıktı. Merkezi Nürnberg’de bulunan İstihdam Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü’nün ( IAB) son araştırması umut verici. Buna göre yaşlılar, modern istihdam piyasasının gereklerini karşılar nitelikteler. Ama yaşlılara bu kadar ihtiyaç duyulmasının bir başka sebebi de ülkede eskisi kadar genç yetişmemesi. Emeklilik yaşı 67 olarak kararlaştırıldı ama iş yaşamının daha da uzun sürmesi tartışmaları devam ediyor. Bu tartışma gerekli de. Zira insanlar giderek daha uzun yaşıyor ve emeklilik sisteminin finansmanı giderek zorlaşıyor. Artık emeklilik yaşının yaşam beklentisiyle uyumlu hale getirilmesinin zamanı geldi.”

Lüneburg’de yayımlanan Landeszeitung gazetesi ise İtalya Başbakanı Mario Monti’nin, Euro kriziyle ilgili kararlarda hükümete parlamento karşısında daha fazla hareket alanı tanınması önerisini değerlendiriyor. Öneri Almanya'da sert tepkilerle karşılaşmıştı:

“Ekonomi kaptanlarının politikacıları, kontrolsüz söylemleri ile Avrupa’nın en önemli projesini tehlikeye atmamaları için uyarması, kaygı verici. Görüşleri şimdiye değin cumhuriyetçi ya da neoliberal çizgideki dünya ekonomistleri, krizi en ucuz biçimde körüklüyor.  İtalya'nın şimdiye kadar en azından bakış noktaları açısından başarılı, teknokrat başbakanı Monti Avrupa hükümetlerine, halkın temsilcisi parlamentolara daha az  kulak asmalarını tavsiye ediyor. Hiç kuşkusuz kriz döneminde demokrasi, çekiciliğini yitiriyor. Kim ulusal egoizmi körüklerse, sadece demokrasinin erozyona uğramasını hızlandırır ve ülkesini demokrasiden uzaklaştırır.”

Bielefeld kentinde yayımlanan Westfalen-Blatt gazetesi ise Olimpiyatlardan çekilen Alman sporcu Nadja Drygalla’nın durumunu yorum sütunlarına taşıyor.

“Genç bir sporcuya haksızlık ettiler. Her yerde sporcu hakkında ‘Nazi gelini’ ya da ‘Nazi kızı’ diye bağırılıp çağrılmaya başlandı. Alman spor birliklerinin aşırı sağa göz yumduğu iddia edilip ‘Skandal’ naraları atıldı. Son birkaç gün içerisindeki kamuoyunun görüşlerini özetlersek, Alman Olimpiyat Spor Birliği, aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti tarafından ele geçirildi. Hem de tüm bu yargılara sporcunun kendisi ile konuşulmadan varıldı. Nadja Drygalla’nın aşırı sağcı olmadığını savunanlara ise kulak verilmedi. Eğer genç sporcunun Alman haber ajansına söyledikleri gerçek ise o zaman tüm bu olanlar büyük bir skandal. Bu skandalın aktörlerini de bu ülkenin medyası ve karar mekanizmalarındaki kişiler oluşturuyor.”

Basın turumuzda son olarak, Mainz'da çıkan Allgemeine Zeitung gazetesinin çocuk tüketicilerle ilgili ebeveynlere umut verici yorumuna yer veriyoruz.

“Çocuk ve gençler bilgisayar ve televizyon karşısında çok fazla zaman geçiriyor, çok daha az hareket ediyor ve giderek şişmanlıyor. Bunlar, son yıllarda duymaya alıştığımız bilimsel destekli haberleri oluşturuyor. Zira hiçbir ebeveyn de çocuklarının aslında akıllı uslu ve eğitimlerinin de kolay olduğunu iddia etmiyor. Hatta çocuklarına doğru yolu gösterme çabaları, bazı ailelerde isterik bir boyuta ulaşıyor. Belki 6-13 yaşları arasındaki çocuklarda yapılan son araştırma bu ebeveynleri sakinleştirmeye yardımcı olabilir. Ne de olsa araştırmaya katılan gençlerin yüzde 90’nın eli gazete ve kitaba uzanıyor ve internet ise daha çok okul ödevleri için kullanılıyor. Bilgisayar oyunları ve konsollar çocukların boş zaman etkinlikleri listesinde ilk 10’da yer alsa da arkadaşlar ile buluşma ve spor yapma gibi etkinlikler de listede ilk sıralarda geliyor. Ve işte bunlar çocuklarımızın gelişimi için duyduğumuz son yıllardaki tüm endişeler göz önüne alındığında nihayet bir kez de güzel haberler!” ( Deutsche Welle Türkçe)