Avrupa için 'fazla kirli' yakıtlar Afrika'da satılıyor

Avrupa için 'fazla kirli' yakıtlar Afrika'da satılıyor

Avrupa standartlarına göre kullanılamayacak kadar kirli olan yakıtların Afrika ülkelerine satıldığı ortaya çıktı.

İsviçreli sivil toplum kuruluşu Public Eye, yürüttüğü araştırma sonucunda bazı perakendecilerin ülkelerin zayıf mevzuatlarını kullanarak standarıntları istismar ettiğini belirtti.

Yayımlanan raporda

Uluslararası standartlardaki farklılardan kaynaklanan bu ticaret fırsatı eleştiri konusu oluyor. Uzmanlar etik dışı uygulamalara son verilmesi için küresel yakıt kalitesi standartlarının belirlenmesi gerektiği görüşünde.

Raporda İsviçre'den akaryakıt üreticileri Vitol, Trafigura ve Addax & Oryx'in Afrika'ya 'kirli dizel' satan firmalar arasında olduğu belirtiliyor.

Trafigura ve Vitol ise raporun yanlış anlaşıldığını ve perakendecilerin ülkelerinde uygulanan yasal sınırlar içinde çalıştıklarını söylüyorlar.

Raporda belirtilen üç dağıtım şirketi ise, pazarın düzenleyici gereksinimlerini karşıladıklarını ve gerekenden daha yüksek kükürt seviyeleri tutmaktan hiç bir çıkarları olmadığını savunuyorlar.

Dizel motor tarafından yayılan sülfür partikülleri, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) üst düzey küresel sağlık riskleri arasında yer alıyor. Hava kirliliğinde önemli etkisi olan bu paritküller, kalp hastalığı, akciğer kanseri, astım ve bronşit gibi hastalıklara yol açıyor.

WHO, Sülfür kirlilik oranlarının özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde yüksek seviyelerde olduğunu söylüyor. Motorinde kükürt içeriğinin azaltılması bu sorunun çözümü için önemli.

Dizel yakıtlar için, ulusal hükümetler tarafından düzenlenmiş limitler var.

Avrupa'nın dizel standardı bir milyon kişi başına 10 partikülden daha az iken, birçok Afrika ülkelesinde bir milyon kişi başına 2000 partiküle kadar çıkıyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) verilerine göre, Kongo'da yasal limit 10,000 ppm.

UNEP'in ülkelerle yaptığı çalışmalar ile düzenlemelerde değişikliğe gidildi. Doğu Afrika Topluluğu ülkeleri, 2015 yılında azami kükürt içeriğini 50ppm altına düşürmek için anlaştılar.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP)'dan Rob de Jong, kükürt içeriğinin önemi hakkında politika yapıcıların daha dikkatli olması gerektiğini belirtti.

Bu sorun Afrika ülkelerinde uzun yıllardır sömürge döneminden kalma standartların olmasına dayanıyor. Ancak son yıllarda konu hakkında gelişmeler kaydedildi.

Bir diğer konu bu ülkelerdeki rafineler. Birçok rafineri teknik sorunlar nedeniyle kullanılamaz halde, bu durumda seviyelerin Avrupa standartlarına düşürülmesi için yeterli değil.

UNEP'ten Jane Akumu, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Bizim çalışmalarımız Batı Afrika ülkeleri ile devam ediyor. Amacımız bu düzenlemeleri değiştirmek" dedi. Akumu, hükümetlerle anlaşma noktasında iyimser olduğunu söyledi.

Kıtanın risk haritasına göre, 2005'ten bu yana koşullarda iyileşmeler var.