Avrupa Parlamentosu'nun yarın oylanacak raporunda basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı vurgusu

Avrupa Parlamentosu'nun yarın oylanacak raporunda basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı vurgusu

Yarın oylanacak Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporunda yargı bağımsızlığı ve basın hürriyetine ilişkin endişelere geniş yer veriliyor.

Avrupa Parlamentosu bugün Strasbourg’daki Genel Kurul toplantısında Türkiye’nin 2015 İlerleme Raporu’nu tartışacak. Yarın oylanacak raporda ‘endişe’ ve ‘kınama’ ifadelerinin fazlalığı dikkat çekiyor. İktidarın basın hürriyeti ihlalleri yüzünden iki defa ‘kınandığı’ rapor, Zaman Gazetesi’ne yapılan baskını “yasadışı” olarak nitelerken, İpek medya grubu ve Feza Gazetecilik grubunun gerçek sahiplerine iade edilmesi çağrısında bulunuyor. Türk hükümeti ise AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu üyelerinin yazdığı mektupla rapora tepki gösterdi.

Türkiye’nin AB için stratejik bir ortak olduğunu vurgulayan rapor, yargı bağımsızlığı, basın ve ifade hürriyeti, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, temel hak ve hürriyetler ile yolsuzluk soruşturmalarına ilişkin endişelere geniş yer ayırıyor. Bugün ve Millet gazeteleri ve Kanaltürk, Bugün TV kanallarını bünyesinde barındıran Koza İpek grubu ve Feza Gazetecilik grubunun ivedilikleri sahiplerine iade edilmesi, atanan hükümet temsilcilerinin görevden alınması, işten atılan gazetecilerin maddi haklarının tazmin edilmesi talep edildi.

 

“Basın üzerindeki baskıya son verin”

 

Yarına Bakış'ta yer alan habere göre, Basına hürriyeti ihlallelerin sıralandığı raporda şöyle deniliyor: “Kısa zaman önce Zaman Gazetesi başta olmak üzere Türk gazetelerine yasadışı yöntemlerle ve şiddete başvururarak el konulmasını kınıyoruz. Digitürk’ün kanalların siyasi eğilimlerinden dolayı yayınlarına son vermesini endişeyle karşılıyoruz. Türk hükümetine bağımsız basın kurumları üzerindeki ekonomik ve siyasi baskılara son verme çağrısı yapıyoruz. Basını hedef alan sözlü ve fiziki şiddet eylemlerini, artan bir şekilde iftira ve terörle mücadele yasalarının gazetecilere karşı kullanılmasını güçlü bir şekilde kınıyoruz. Haber siteleri, sosyal medya hesaplarınını bloke edilmesi, iktidarın baskılarının artmasından korkan gazeteciler arasında otosansüre yol açmıştır. On binlerce sitenin kapatılmasından büyük endişe duyuyoruz.”  AP, yabancı gazetecilerin akreditasyonlarının iptal edilerek sınır dışı edilmesini de eleştirirken, Türkiye sınırlarında öldürülen Suriyeli gazetecilerle ilgili soruşturma yapılması talep edildi. Raporda ayrıca CHP milletvekili Eren Erdem’in “Türkiye’nin IŞİD’e kimyasal silah malzemeleri temin ettiği” yönündeki iddiaları endişe verici bulunurken, Türk yargısının Birleşmiş Milletler ile işbirliği yaparak bu iddialar hakkında kapsamlı bir soruşturma açması talep edildi.

 

Yargının bağımsızlığı konusunda ciddi endişeler var

 

Raporda dikkat çeken bir diğer husus da Türkiye’deki yolsuzluklar. AP, Uluslarasın Şeffaflık Örgütü’nün Ocak 2016’da yayınladığı 2015 yılı raporuna göre Türkiye’de yolsuzluğun arttığı ve şeffaflık sıralamasında 66. sırada bulunduğuna değinirken Türk hükümetinden yolsuzlukla üst düzey mücadele etmesi konusunda açık sinyaller görmek istediğinin altını çiziyor. Terörle mücadele yasalarının da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) içtihatları ile uyumlu olması gerektiği ifade edilirken Türk siyasi otoritesine, yargının bağımsız, tarafsız bir şekilde görevlerini yapabilmesi için hukuki bir zemin oluşturması yönünde çağrıda bulunuyor. Raporda çok sayıda hakim ve savcının ihraç edilmesi ya da görev yerlerinin değiştirilmesi ile polis memurlarının tutuklanması, görevden uzaklaştırılması ve sık sık tayin edilmelerinin ‘hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve verimliliği konusunda’ ciddi endişelere yol açtığı vurgulanıyor. AP vekiller ayrıca 1 Kasım seçimleri ile ilgili yüksek katılımdan memnuniyetle bahsederken, medyaya yönelik baskılardan dolayı 1 Kasım seçimlerini adil ve kabul edilebilir olarak görmüyor.