Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi üzerine Avrupa devletlerinde Riyad'a karşı tavır alma baskısı artıyor. AB de ortak bir tavır almak üzere istişare yürütüyor. Kaşıkçı'nın, ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi sonrasında Avrupa devletlerinde Riyad yönetimine karşı izlenecek tavır belirlenmeye çalışılıyor.
İngiltere Başbakanı Theresa May'e, çağrıda bulunan İşçi Partisi Gölge Dışişleri Bakanı Emily Thornberry, Suudi Arabistan Krallığı'na artık göz yumulmaması gerektiğini söyleyerek bu ülkeye silah satışının durdurulması çağrısında bulundu.
BBC'ye yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan'ın Yemen'de nasıl davrandığını, orada düğün ve cenaze törenlerini bombaladığını göz önünde bulundurarak bu ülkeye silah satışını gözden geçirmeliyiz" ifadesini kullanan Thornberry, kullanılan bombaların ve uçakların İngiltere'den gittiğini hatırlatarak, "Bunu sonlandırmalıyız" şeklinde konuştu.
Eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson da Theresa May hükümetine seslenip, ülkesinin ABD ile birlikte "Suudi Arabistan'ın hesap vermesi için liderlik etmesi" gerektiğini söyledi. Cinayeti "hastalıklı ve tuhaf" sözleriyle değerlendiren Johnson, Riyad yönetimine karşı "maksimum baskı" uygulanması gerektiğini belirtti, ancak bu baskının içeriğiyle ilgili konuşmadı.
İngiltere'deki beş ana muhalefet partisi pazar günü, görevdeki Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt'a hitaben bir açık mektup kaleme almıştı. Mektupta, May kabinesinin Suudi Arabistan'a yaklaşımı ile ilgili olarak "Hükümetinizin sürekli olarak eylemsiz kalması en temel demokratik değerimiz ile kesinlikle bağdaşmamaktadır" ifadesi yer almıştı.
Muhalefet liderleri aynı zamanda, İngiliz hükümetinin Suudi rejimiyle hiçbir şey olmamış gibi ilişkilerine devam etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtmişlerdi.
Fransa'dan yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, ABD Başkanı Donald Trump ile Kaşıkçı konusunu görüştüğü ve iki liderin "Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın trajik ölümüne neden olan olaylarla ilgili kaygılarını paylaştıkları" kaydedildi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian bir açıklama yaparak, Kaşıkçı cinayetinin ciddi bir suç olduğunu ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturulmasını gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı, Fransa'nın tıpkı Almanya gibi Suudi Arabistan'a silah satışını durdurup durdurmayacağına sorusuna, gerçek ortaya çıktıktan sonra bir karar verileceği yanıtını verdi.
Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, Pazartesi günü erken saatlerde bir açıklama yaparak, federal hükümetin Suudi Arabistan'a silah ve savaş malzemesi ihraç edilmesini öngören yeni taleplerin onaylanmayacağını ve Avrupa Birliği (AB) bünyesinde ortak tavır alınması için çalıştıklarını belirtmişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Pazar günü, "mevcut şartlar altında Suudi Arabistan'a silah ihraç edilemeyeceğini" söylemişti.
AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, birlik üyesi tüm devletlerin ortak bir tavır ortaya koymak üzere istişarelerde bulunduğunu açıkladı.
Kocijancic, sürdürülen soruşturmayı yakından takip etmeleri gerektiğini belirtirken, Suudi Arabistan ile ilişkileri sonlandırma adına alınacak bir pozisyonun etkilerini değerlendireceklerini kaydetti.
Sözcü, Suudi Arabistan'a silah satışının ise üye devletlerin kendilerinin vereceği kararlar sonucu durdurulabileceğini de sözlerine ekledi.
İspanya'nın siyasi partilerinden Podemos'un lideri Pablo Iglesias, Kaşıkçı cinayeti ile ilgili Twitter hesabından bir açıklama yaparak AB üyesi devletlerin Suudi rejimine silah satışını durdurması gerektiğini ve çarşamba günü İspanya Başbakanı'ndan bu konuda talepte bulunacaklarını belirtti.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim'de giriş yaptıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan gazeteci Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında öldürüldüğünü kabul eden Suudi Arabistan'a, cinayetin işleniş biçimi ve sorumluların hesap vermesi yönündeki uluslararası baskı giderek artıyor.