Avrupa rüyası Belgrad'da sona eriyor

Avrupa rüyası Belgrad'da sona eriyor

Araş, son dört gecedir parkta uyuduğunu söylüyor. Sırbistan'ın başkenti Belgrad, evinden yaklaşık 3 bin 700 kilometre uzakta ve bir mülteci yurdunda, kalacak bir yer bulduğu için çok memnun. "Tahran'da doğdum ve büyüdüm, arkadaşlarım gibi" diyor. Dört arkadaşıyla birlikte birkaç gün önce Belgrad'a geldiğini belirten Araş sözlerine şöyle devam ediyor: "İran'ı terk etmeye karar verdik ve önce Türkiye'ye gittik. Oradan da Sırbistan'a geldik, çünkü Sırbistan Avrupa Birliği'ne (AB) ulaşmak için çok daha uygun bir ülke.”

İranlılar Türkiye'ye vizesiz gidebiliyor. Bu nedenle de, Avrupa'ya gitmek isteyen genç İranlıların çoğu ilk durak olarak Türkiye'yi seçiyor. Türkiye'den de uçakla Sırbistan'a gidiyorlar. 2017 Kasım'ından beri İranlılar, AB üyeliğine aday olan Sırbistan'a vizesiz seyahat edebiliyorlar. Böylelikle, turizmin desteklenmesi ve potansiyel yatırımcıların ülkeye gelmesinin kolaylaştırılması hedefleniyor.

Yeni seyahat imkanları

Her geçen gün daha fazla İranlı bu yeni seyahat imkanından yararlanıyor. Bu İranlılar arasında tanınmış fotoğrafçı Roozbeh Roozbahani de bulunuyor. Roozbahani, sonbaharda Sırbistan'ı gezerek, sosyal medyadaki takipçilerine "Güneydoğu Avrupa'nın el değmemiş güzelliklerini" gösterdi. Roozbahani'nin bu serideki en başarılı fotoğrafını ise bir arkadaşı çekmiş. Fotoğrafta, savaşta ölen oğlunu hatırlattığı için yaşlı bir kadının Roozbahani'yi öptüğü görülüyor.

Tahran'ın varlıklı bir semtinde bulunan seyahat acentesinde çalışan Somaye, "Son zamanlarda seyahatlerde Sırbistan'ın çok tercih edilen bir ülke” olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Müşterilerimiz çok uzaklara da gidiyor, Tayland, Dubai, Hindistan, Çin. Ama Güneydoğu Avrupa'ya vizesiz gidebiliyor olmaktan memnunlar." Ancak seyahat etmeye hevesli ve meraklı İranlar, toplumun sadece küçük ve varlıklı bir kesimini oluşturuyor. Araş ve arkadaşları ise bu kesime dahil değil.

Daha iyi bir hayat arayışı

İran'da zengin ve fakir arasındaki uçurum oldukça derin. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) verilerine göre, ülkede işsizlik yüzde 12'nin üzerinde, gençler arasındaki işsizlik oranının bunun iki katı olduğu tahmin ediliyor. Özellikle gençler arasında ekonomik, sosyal ve siyasi açından duyulan memnuniyetsizlik oldukça yaygın. Araş ve arkadaşları Afşin, Mehran ve Said, İran'da hayatlarının "bir şekilde tehlike" altında olduğunu söylüyorlar.

İran'da dini bir azınlık olan Gonabadi tarikatına mensup olduğunu söyleyen Afşin, baskı altında olduklarını, bu tarikata mensup gençlerin üniversiteye gidemediğini dile getiriyor. Afşin, "Hayatım tehlike altındaydı, ülkeyi terk etmek zorundaydım" diyor. Arkadaşı Said de, "İran'da nasıl yaşadığımızı herkes biliyor. Özgürlük yok. Piercing yaptırdığım için kulağımı kesmeye çalıştılar. Benim için gelecek yoktu" sözleriyle neden İran'ı terk etmek istediğini anlatıyor. Bu genç İranlılar, daha iyi bir hayat istiyorlar ve bunu İran dışında arıyorlar.

Kuzeybatı Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlere danışmanlık veren Info Park Örgütü'nden Stevan Tatalovic, "Belgrad'daki bu parkta ve bu caddede çok sayıda insan kaçakçısı bulunduğu artık sır değil" diyor. Info Park'ın verdiği bilgilere göre, vize serbestliğinin sağlanmasından bu yana Sırbistan'a yaklaşık 6 bin "İranlı turist" geldi. Ancak çoğu ülkesine geri dönmek istemiyor.

Çıkmaza giren yol

Tatalovic, "Turist olarak geliyorlar ve gitmek istedikleri ülkelere kendilerini götürecek insan kaçakçıları ile bağlantı kurmaya çalışıyorlar" diye anlatıyor. Ancak bu plan her zaman tutmuyor. 2017 Kasım'ından beri Sırbistan'a iltica başvurusunda bulunan İranlıların sayısında artış gözlemleniyor. Buna göre, iltica başvurusunda bulunan İranlıların sayısı 2017 Kasım'ından 290 olarak kaydedilirken, bu sayı 2018 Mart'ında 431'e yükseldi. Sırbistan'a iltica başvurusunda bulunanlar arasında Araş ve arkadaşları da bulunuyor. Bu nedenle de, Sırbistan'ın güneyindeki Preşeva'daki mülteci yurdunda kalabiliyorlar.

Stevan Tatalovic, "İranlılar Sırbistan hakkında pek bir şey bilmiyorlar. Bildikleri tek şey, vizenin gerekmediği" diyor. Tatalovic sözlerine şöyle devam ediyor: "Ama iltica başvurularının kabul edilmesi için kendilerini nasıl tanıtmaları gerektiğini biliyorlar. Çoğunlukla siyasi veya dini olarak takibata uğradıklarını anlatıyorlar. LGBT bireyler de Sırbistan'a gelen İranlılar arasında bulunuyor. Ancak ilgili kurumlar ayrıntılı sorular sorunca, çoğunlukla inandırıcı olamıyorlar. İltica başvurularının çoğu reddediliyor."

Shabnam von Hein/Sanja Kljajic

© Deutsche Welle Türkçe