Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Avrupa Sosyal Haklar Komitesi'ne göre Türkiye, 1996'da Avrupa Sosyal Şartı'nı imzalayarak vadettiği bazı sosyal hakları sağlayamadı.
Avrupa Sosyal Haklar Komitesi bugün yayımladığı 2021 İnceleme Raporu'nda, Türkiye'nin sağlayamadığı veya sağlamakta yetersiz kaldığı sosyal hakları şöyle sıraladı:
Avrupa Konseyi üyesi Türkiye, 1996'da Avrupa Sosyal Şartı'nı imzalarken bazı maddelere çekince koyarak bunları sağlama yükümlülüğüne girmemişti.
Bunlar insana yakışır bir yaşam için yeterli ücret, örgütlenme hakkı, toplu pazarlık hakkı ve yılda dört hafta ücretli izin hakkıydı.
Avrupa Sosyal Hakları Komitesi, Türkiye'nin eksik kaldığı alanlara dair bazı tespitlerde bulundu.
Komite, Türkiye'nin sağlıklı ve güvenlik bir ortamda çalışma hakkına dair yasal düzenlemelerinin yeterli olduğunu fakat bunların uygulanmasında eksiklikler olduğunu tespit etti.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının etkili bir şekilde izlenmediği, işyerlerinin düzenlemelere uyup uymadığını denetlemek için yeterli insan gücü olmadığı açıklandı.
Sözleşmeye göre mesleki sağlığa yönelik hizmetlerin tüm sektörlerdeki tüm işçilere sağlanacak şekilde genişletilmesi gerektiği fakat Türkiye'nin bu yolda ilerlemediği görüldü.
Türkiye'nin, ülkede yaşayan kişilerin sağlığını koruma yükümlülüğünü de yeterince karşılayamadığı açıklandı.
Buna neden olarak doğum sırasında yaşanan anne ve bebek ölümlerinin yeterince azaltılamaması ve sağlık sistemindeki uzun bekleme süreleri gösterildi.
Sosyal güvenlik sisteminin ise minimum standartları sağladığı ve gelişmekte olduğu tespit edildi.
Türkiye'de geliri olmayan bir kişiye yapılan sosyal yardımın yetersiz olduğu kayıt altına alındı.
Sosyal yardımlara erişimin de sorunlu olduğu, bu birimlerin yeterli çalışanının olmadığı ve sözleşmenin imzacısı olan diğer ülke vatandaşlarına da aynı seviyede sosyal hizmet sunulması şartının yerine getirilmediği belirtildi.
Sosyal hizmetlere dair alınan kararlara halkın katılımının da Avrupa Sosyal Şartı'nın bir parçası olduğu ve Türkiye'nin bunu yerine getiremediği, özel sektörün sağladığı hizmetlerin de herkes için erişilebilir olduğuna dair bir bulgu görülmediği aktarıldı.
Türkiye'de yaşayan yabancıların acil durumlarda sağlık hizmetlerine erişimi ise yeterli seviyede görüldü.
Komite, Türkiye'de emekli olmamış yaşlıların temel sosyal güvenceye erişim hakkının son derece yetersiz olduğunu tespit etti.
Türkiye'de emekli olmayan ve asgari ücretin üçte birinden az geliri olan yaşlılara 2020 itibarıyla 711,50 TL yardım verildiğini belirten Komite, bunun son derece düşük olduğunu vurguladı.
Ankara'nın Komite'ye sunduğu verilere göre 2019 itibarıyla Türkiye'de yaşlıların yalnızca yüzde 46'sı emeklilik maaşı alıyordu.
Bu oranın çok düşük olduğunu raporlayan Komite, bunun nedenleri konusunda Türkiye'den ek bilgi istedi.
Yoksulluk ve sosyal dışlanmayla mücadele için kapsamlı, yeterli ve koordineli bir politika olmadığı açıklandı.