Avrupa Türk dış politikasını yakından izliyor BRÜKSEL (A.A) 

-Avrupa Türk dış politikasını yakından izliyor BRÜKSEL (A.A) - 20.09.2011 - Avrupa, Türk dış politikasındaki değişimi yakından izliyor. Türkiye-İsrail ilişkilerinin gerilemesinden kaygı duyan Avrupa, Güney Kıbrıs Rum Kesiminin petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri ile tansiyonun yükseldiği Akdeniz'de tarafları ılımlı olmaya çağırıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sıcak karşılandığı Mısır, Tunus ve Libya'ya yaptığı ziyaret takip edilirken Türkiye'nin bölgedeki rolünün önemi konuşuluyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilci ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton'ın Sözcüsü Maja Kocijancic, Avrupa Komisyonu binasında Türkiye'den gelen diplomasi muhabirlerinin sorularını yanıtlarken, Türkiye'nin önemli bölgesel bir aktör olduğunu belirtti. Bu nedenle Ashton ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun çeşitli konular üzerinde çok sık görüştüklerini söyleyen Maja Kocijancic, Ortadoğu barış Süreci, Arap baharı, Suriye'deki durum gibi konularda Türkiye'nin rolünün çok önemli olduğunu dile getirdi. Kocijancic, "Arap Baharı neden tarihiydi? Çünkü hem bölgedeki ülkelere getirdiği değişikler hem de bölge içindeki ikili ilişkilerin değişmesi açısından önemliydi. Mısır-İsrail, Türkiye-İsrail arasındaki ilişkilerin değiştiğini görüyoruz. Bölgede devrimlerin yorumlanması süreci ise hala devam ediyor" diye konuştu. Sözcü Kocijancic, Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Afrika ziyareti ile ilgili olarak da şunları söyledi: "Biz de Erdoğan vardığında oradaydık. Erdoğan içten ve görkemli biçimde karşılandı. Türkiye'nin bölgedeki rolünün nasıl değiştiğini bizlere gösteren bir örnekti. Türkiye'nin orada değişen bir rolü olduğunu görüyoruz, dış politikasında bir değişim görüyoruz, yakından izliyoruz. Türkiye eskiden oynadığı role nazaran çok farklı bir rol oynuyor artık. Arap baharı ile bölge de değişiyor. Başbakan Erdoğan'ın yaptığı konuşma çok ilginçti, bu konuşmayı yakından izledik." -"İsrail ve Türkiye önemli iki ortağımız" Kocijancic, İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerin Türkiye'nin AB'ye katılım sürecini etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine şunları söyledi:  "İsrail ve Türkiye bizim için iki önemli ortak. Bu konuya yapıcı bir şekilde yaklaşılması gerekiyor. İki tarafın da aralarındaki farklılıkların üstesinden gelip sorunlarını kapsamlı bir şekilde çözmesi gerek. Hala devam eden bir gerilim söz konusu. Bu konuda spekülasyon yaratmak istemiyorum." -Akdeniz'deki sorun- Kocijancic, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin Doğu Akdeniz'de petrol ve gaz arama çalışmalarına başlamasıyla ilgili olarak, Avrupa'nın Kıbrıs sorununun kapsamlı çözmünün sağlanmasını istediğini ve tarafların olumlu bir hava içerisinde adımlar atmaları gerektiğini söyledi. Kocijancic, Kıbrıs barış görüşmeleri neticeye ulaşınca olası keşif faaliyetleri konusunda da iki tarafın masaya oturabileceğini ve anlaşabileceğini kaydetti.  "AB her iki tarafın da ılımlı olmasını istiyor" diye konuşan Kocijancic, "Bizim için şu anda en önemlisi Kıbrıs sorunun çözülmesidir" dedi. -Eylemsizlik çağrısı- Avrupa Dış Eylem Servisi Türkiye Danışmanı Giles Portman "Kıbrıs çevresinde durum ve İsrail ile ilişkilerdeki gerilemenin kendilerini kaygılandırdığını" söyledi. Türkiye'nin izlediği özgüven sahibi ve etkili dış politika ile bölgeye çok etkisinin olabileceğini dile getiren Portman, Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Afrika turunda Mısır, Tunus ve Libya'da çok sıcak karşılandığına işaret etti.  Türkiye ve İsrail'in ikili ilişkilerini geliştirmelerini istediklerini kaydeden Portman, çoğunluğu Müslüman bir nüfusa sahip bir ülke olarak Türkiye'nin Ortadoğu barış sürecinde de etkili olacağını dile getirdi. İsrail ve Türkiye'nin bu probleme çözüm getirebileceğini söyleyen Portman, İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşmazlığın daha fazla kamuoyu önünde tartışılmasının durumu zorlaştırdığını, perde arkasında çözüm çalışmalarının yapılabileceğini dile getirdi. Kıbrıs Rum Kesiminin Doğu Akdeniz'de petrol ve gaz arama girişimi ile yaşanan sürecin Kıbrıs barış görüşmelerine etkisi olacağı için herkesi endişelendirdiğini dile getiren Portman, "askeri ve tehditkar bir dil kullanmanın durumu daha da kötüye götüreceğini" kaydetti. Ashton'ın iki tarafa da masaya oturup Kıbrıs konusunu çözmeleri için çağrıda bulunduğunu söyleyen Portman, bu konuda bu hafta gerilimi azaltmak ve barış görüşmelerine geri dönmelerini sağlamak üzere New York'ta birçok görüşme olacağını bildirdi. Portman, gerilimi yükseltmemek için iki tarafın da eylemsiz kalmayı tercih etmesi gerektiğini dile getirdi.