Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak bir bildiri yayınlayarak iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısında bulunan aralarında ABD, Almanya ve Fransa'nın da bulunduğu on ülkenin büyükelçilerinin "istenmeyen kişi" ilan edileceğini açıklaması Avrupa ülkelerinde tepkiye neden oldu.
Almanya Dışişleri Bakanlığı'ndan cumartesi akşamı yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını ve haberleri dikkate aldık ve diğer dokuz ülke ile yoğun şekilde istişarelerimiz sürüyor" ifadeleri kullanıldı.
Alman siyasi partilerinden ise daha sert açıklamalar geldi. Almanya'da yakında kurulması beklenen koalisyon hükümetinin olası ortaklarından Hür Demokrat Parti'nin (FDP) dış politika sözcüsü Alexander Graf Lambsdorff, "Aralarında Almanya'nın ve birçok müttefik NATO ülkesinin temsilcilerinin de bulunduğu on büyükelçinin sınır dışı edilmesi kararı akıllıca olmadığı gibi diplomatik de değil; bu adım ittifakın birliğini zayıflatır" dedi. Lambsdroff, Erdoğan'ın da bunu arzulamayacağını belirtti.
Almanya Federal Meclis Başkan Yardımcısı Yeşiller partili Claudia Roth ise Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını talep etti. Roth, Alman haber ajansı dpa'ya açıklamasında, "Erdoğan'ın kendisini eleştirenlere karşı vicdansız tutumu hiçbir engel tanımıyor" dedi. Roth, Erdoğan'ın "otoriter çizgisine" uluslararası arenada karşı çıkılması gerektiğini savunarak, Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı alınmasını ve savunma ürünleri ihracatının durdurulmasını talep etti.
Yeşiller'in dış politika sözcüsü Omid Nouiripour da "Bu tartışmaya açık bir konu değil ve sonuçları olmalı" diye konuştu. Nouiripour, hukuk devleti ilkesi ve demokrasiyi savunmaktan vazgeçilmeyeceğini sözlerine ekledi ve gelecekte de Erdoğan hükümetine karşı "net bir tutum" benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) dış politika sözcüsü Norbert Röttgen ise Süddeutsche Zeitung gazetesine açıklamasında "dış politikada büyük bir tartışma" yaratıldığını belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkesini Avrupa ve Batı'dan uzaklaştıracak bir adım atıyor" dedi.
Öte yandan Norveç hükümetinden de konuya ilişkin bir açıklama geldi. Norveç hükümetinin bir sözcüsü, büyükelçilerinin sınır dışı edilmeyi gerektirecek hiçbir şey yapmadığını vurguladı. Sözcü, Türkiye'yi üyesi olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan demokratik standartlara ve hukuk devleti ilkesine bağlı kalmaya çağırmaya devam edeceklerini söyledi.
Avrupa Parlamentosu'nun Başkanı David Sassoli ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Erdoğan'ın kararının Türkiye'deki "ağır otoriter eğilimin" bir işareti olduğunu belirterek, "Bizi korkutamazlar. Osman Kavala için özgürlük!" ifadelerini kullandı.
Aralarında ABD, Almanya ve Fransa'nın da bulunduğu on ülkenin Ankara büyükelçilikleri 18 Ekim Ekim Salı günü iş insanı, hayırsever ve insan hakları savunucusu Osman Kavala'nın tutuklanmasının dördüncü yılı vesilesiyle ortak bildiri yayınlamıştı.
Bildiride Kavala'nın dava sürecinin farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davalar yaratılması yoluyla sürekli geciktirildiğine işaret edilerek bu durumun "Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelediği" kaydedildi. Ortak bildiride "Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz" ifadesine yer verildi.
Türk hükümeti bildiriye sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü Eskişehir’de yapılan toplu açılış törenindeki konuşmasında bu kişilerin "istenmeyen kişi" ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı’na talimat verdiğini söyledi ve 'Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz' dediğini belirtti. Erdoğan, "Zira bunlar Türkiye'yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler, Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün terk edecekler" diye konuştu.