Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağının iniş iznini iptal etmesi ve ardından da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'yı da "istenmeyen kişi" ilan edip, Almanya'ya göndermesi Avrupa ile yaşanan miting iptalleri gerilimini yeni bir aşamaya geçirdi.
Türkiye, Hollanda'nın bu tavrına "misliyle karşılık verileceğini" ilan etti. Sadece hükümet değil, muhalefet partileri de Hollanda'ya sert tepki gösterdi.
Avrupa ile yaşanan iptal gerilimi ve buradaki kayıtlı seçmenin referandumdaki önemini beş soru ve yanıtla derledik:
Türkiye'de yapılan yasa değişikliğiyle 2014 yılı itibariyle yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına bulundukları ülkede oy kullanma imkanı tanındı.
Daha önceki yıllarda yurt dışında yaşayanların Türkiye'ye gelmesi ve yalnızca belirlenen gümrük kapılarında kurulan sandıklarda oy kullanması mümkündü.
Yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, ilk kez Ağustos 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadıkları ülkede oy kullandı.
Yüksek Seçim Kurulu'nun son verilerine göre, Kasım 2015 itibariyle yurt dışında 2,9 milyon seçmen bulunuyor. Bu seçmenlerin çok önemli bir kısmı Avrupa'da yaşıyor.
Ayrıca, yurt dışı seçmenlerin seçime katılım oranında da istikrarlı bir artış görülüyor. 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım oranı yalnızca yüzde 8,3 olurken, bu oran Haziran 2015 genel seçimlerinde yüzde 36 ve Kasım 2015'te de yüzde 43,7'ye yükseldi.
En son Kasım 2015'te yapılan genel seçimler için gümrük de dahil olmak üzere 50'nin üzerinde dış temsilcilikte sandık açıldı. Bunların 24'ü Avrupa'da bulunuyor.
Söz konusu 24 ülkenin 20'sini Avrupa Birliği (AB) üyelerinden ve Norveç ile İsviçre gibi AB'ye üye olmayıp, Schengen bölgesi içerisinde bulunan ülkeler oluşturuyor.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 2015 yılı verilerine göre, yurt dışında en fazla seçmen, 1,4 milyon ile Almanya'da bulunuyor.
Almanya'yı 318 bin seçmen ile Fransa ve 245 bin kişi ile Hollanda takip ediyor.
En fazla seçmenin yaşadığı ilk beş ülkede, 2,2 milyon kişi ile yurt dışında kayıtlı toplam seçmen sayısının yüzde 75'ini oluşturuyor.
Avrupa'daki bazı ülkeler ve kayıtlı seçmen sayıları şöyle:
Yurt dışında sandık kurulmaya başlanmasıyla birlikte özellikle Avrupa da siyasetçiler için önemli bir seçim kampanyası merkezine dönüştü.
Bundan önce yurt dışında oy kullanılabilen üç seçimde de partiler, Almanya, Avusturya ve Hollanda gibi çok sayıda seçmenin bulunduğu yerlerde miting düzenlemişti.
Ancak, bu kez Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) referandum için yurt dışında yapmayı planladığı etkinlikler üst üste iptal edilmeye başlandı.
İlk olarak Almanya'da dört kent, Bakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci gibi AKP'nin önde gelen isimlerinin katılacağı etkinlikleri iptal etti. Belediyeler iptal için güvenlik gerekçelerini öne sürerken, federal hükümet de bunun yerel yönetimlerin kararı olduğunu söylüyor.
Avusturya'da bu tarz siyasi toplantıların önlenmesi için AB'nin ortak bir tavır alması ve birlik genelinde yasaklanması gerektiği çağrısı yaptı.
Bununla birlikte, esas kriz Hollanda'da yaşandı. Hollanda hükümeti, seçim kampanyası için Cumartesi günü Rotterdam'a gitmek isteyen Çavuşoğlu'nun uçuş iznini iptal etti.
Hollanda ayrıca, Almanya'dan Rotterdam'a geçen Bakan Kaya, Pazar günü erken saatlerde "persona non grata" (istenmeyen kişi) ilan edilerek, polise ait bir araçla Almanya'ya sınır dışı edildi.
İptaller için ağırlıklı olarak gösterilen neden güvenlik kaygıları olsa da her ülkenin gerek Türkiye ile ilişkilerine gerekse de kendi iç siyasi dinamiklerine bağlı farklı nedenler de sıralanıyor.
Analistler, Türk nüfusunun yoğun yaşadığı ülkelerde hükümetlerin esas olarak Türkiye'deki kutuplaşmanın kendi toplumlarına da yansıması ve bu sorunları ithal etme kaygısı duyduğuna dikkat çekiyor.
Hollanda'da ise hükümetin hafta sonunda aldığı kararlarda Çarşamba günü yapılacak genel seçimlerin yaklaşmasının etkisi olabileceği belirtiliyor.
Geçen hafta içerisinde son anketlere göre yarışı önde götüren aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, hükümeti Türkiye'ye karşı yumuşak davranmakla suçlamış ve Türk bakanların "istenmeyen kişi" ilan edilmesi çağrısı yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem Almanya hem Hollanda için "Nazi" benzetmesini gündeme getirdi. Erdoğan, Almanya'nın iptal kararlarının "geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı olmadığını" belirtirken, Hollanda'yı da "Nazi kalıntısı, faşist" olarak tanımladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Nazi benzetmesini "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.
Başbakan Binali Yıldırım da Kaya'nın sınır dışı edilmesine "misliyle karşılık verileceğini" söyledi.
Hükümet, bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin güçlenmesini istemediğini ve bunun önünü kesmek için de referandumda 'hayır' çıkmasını istediğini öne sürüyor.