(turk-internet.com)
Türk hükümeti Gezi Parkı ile başlayan ve 17 aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ile süren dönemde, internet üzerinde ciddi bir baskı oluşturmak için çalışmaya başladı. İlk adımını 5651 sayılı kanuna ilave edilen internet maddeleri ile gördük. 30 mart seçimlerinde AKP başarı kazansa da, kazanmasa da arkasının geleceği ve internetin iyice baskı altına alınacağı konuşuluyor. Zaten “erişim sağlayıcılar birliği” olarak adlandırılan kendisi sivil olarak lanse edilen ama aslında bir devlet kurumu olacak olan kuruluş da 19 mayısa kadar kuruluyor olacak. İşte bu dönemde, internete baskıyı savunan Ak parti ve taraftarları, bir çok konuda “Avrupa’da şöyle böyle diyerek” bazen zorlamalı, bazen de olmayan uygulamaları anlatıyorlar. Biz konuyu Avrupa’ya soralım dedik ve Digital Ajanda’dan sorumlu Avrupa Birliği Başkan Yardımcısı Neelie Kroes ile bir söyleşi yaptık. Bu söyleşide Türkiye’ye yönelik düşüncelerini sorduğumuzu görmeyeceksiniz. Çünkü o konuda eleştirel baktıklarını biliyoruz. Biz de aynı düzeyde eleştirel bakıyoruz zaten. Bunun yerine kendisine Avrupa Birliği uygulamalarını sorduk ki, Türk uygulamaları ile karşılaştırma olanağımız olsun. (bu arada biz Avrupa Birliği’ni de eleştiriyoruz. Türkiye’nin üyelik sürecini bu kadar uzattıkları ve de bu uzatma sonrasında, digger ülkelere yaptıklarının dışına çıkarak yeni taleplerde bulundukları için. Bu süreç böylesine uzamasaydı, belki de Türk halkı bugün yaşadığımız saçmalıkların bir kısmını yaşamıyor olabilecekti). AB’de internete uygulanan kurallar nelerdir? Hangi siteler engellenir. Bu süreç nasıl işler (kim şikayet eder, nereye eder ve ne kadar zamanda engellenir. Bu engelleme sürecinin kaldırılma süreci nedir?) Neelie Kroes : Websiteleri AB kurallarına uygun davranmak zorundalardır. Mesela Bizim işitsel ve medya servisleri yönetmeliğimiz (AVMS Directive) nefret suçlarına karşıdır. AB’de siteler sadece mahkeme emriyle ve sadece çok ciddi suçlar içeriyorsa yasaklanabilir. Mesela çocuk pornosu bulunduruyor ve paylaşıyorsa, ya da kitlesel bir telif hakkı ihlali varsa. Ama süreç bir sitenin tamamen kapatılması yerine, içeriğin o siteden kaldırılması şeklinde işler. AB’de internet üzerinden özel hayatla ilgili konularda ne yapıyorsunuz? Birileri kendi özel hayatları ile ilgili ihlal olduğunu düşünürse, nereye başvurur? Eğer bu çok ciddi bir durumsa ve de ilgili kişinin zarar görmesi söz konusuysa, süreç nasıl işler? Neelie Kroes : Verilerin korunması kurallarını yeniden yazıyoruz. Çünkü firmaların sizin kişisel verilerinizi korumaması durumunda cezalandırılmasını sağlamak istiyoruz. AB içinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu olmayan ülke var mıdır? Neelie Kroes : AB üye ülkeleri, bu konuda Avrupa Birliği kanununu uygulamaktadırlar. Avrupa’da, siyasilerin özel hayatları konusunda bir sorun ortaya çıkarsa ne yapıyorsunuz? Böyle durumlarda siteleri bloklayan bir üye devlet var mıdır? Neelie Kroes : Yoktur. Aslında gazetecilerin kişisel bilgileri, halkın ilgi alanına giren konularda gazetecilik amaçlı olarak kullanabilmelerine izin veren özel ayrıcalıklar bulunur. Bu kişisel mahremiyet hakkı ile ifade özgürlüğü arasındaki dengedir. Kişisel verilerin ihlali nedeniyle web sitelerini bloklama, ancak kişisel verilerin korunması kanunu ihlal edilmiş ise, kamu otoriteleri ve mahkemeler tarafından istenebilir. Gerçi bloklanmış her hangi bir platform örneği de yoktur. Siber Suç Kanunu internet problemlerinde nasıl çalışıyor? Neelie Kroes : Online suçlar insanların internete güvenlerini azaltıyor. Biz online suçlara offline suçlardan farklı davranamayız. Bu nedenle insanları koruyacak haber ve servisler geliştiriyoruz. İnsanları siber suçtan korumak için eğitiyoruz. Sınır ötesi siber suçları engellemek için çalışıyoruz (Hollanda’da yeni bir siber suç merkezi var ve bütün AB’yi kapsıyor). AB’de telefon dinleme kuralları nelerdir? Nellie Kroes : AB’de haberleşmenin gizliliğini koruma prensibi vardır. Haberleşmenin dinlenmesi ancak ulusal güvenlik , savunma, halkın güvenliği, suç işlenmesini önleme ve soruşturma amaçlı yapılabilir. Bunun için de ulusal hukukta bu konular yer almalı ve aynı zamanda karşı garantiler de oluşturulmalıdır (orantılı bir mantıkla). AB ülkelerinden herhangi birisinde merkezi filtreleme sistemi var mıdır? Yoksa niye yok? Nellie Kroes : Farklı hukuki yönetmelikler nedeniyle online içeriğin ve kanuna uygun olmayan içeriğin düzenlenmesini üye ülkelerin takdirine bıraktık. Ancak e-Ticaret Yönetmeliğinin 15ci maddesine gore, Üye ülkeler, servis sağlayıcılara verdikleri servislerle ilgili olarak, geçen ya da depolanmış bilgilerin gözetlenmesi gibi genel bir mecburiyet empoze edemezler. Ya da illegal aktiviteleri gösteren şartları ya da gerçekleri araştırmaları için genel bir mecburiyet yoktur. AB için internette kırmızı çizgi nedir? Ne tür uygulamalar Kabul edilmez bulunuyor? Eğer üye ülkelerden birisi bu kırmızı çizgilere uymayan kurallar koyarsa ne yapıyorsunuz? Nellie Kroes : Üye ülkeler e-Ticaret Yönetmeliğinin 15ci maddesindeki dışında siteleri gözlemek gibi genel bir mecburiyete tabi tutulmuyor. Twitter ya da arama motoru Google gibi sitelere böyle bir sorumluluk yüklemek fazla olur. Biz daha ziyade, Telekom firmalarının bazı web siteleri ve servisleri ayrıma tabi tutmalarını engelleyecek “Net tarafsızlığı” gibi diğer kuralları geliştiriyoruz.