Avrupa'nın müsamahasını anlamıyoruz BERLİN (A.A)

-Avrupa'nın müsamahasını anlamıyoruz BERLİN (A.A) - 02.11.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığında ''Almanya'ya Göçün 50. Yılı'' nedeniyle düzenlenen etkinliğe katıldı. Erdoğan, bakanlığa gelişinde Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile birlikte 1961 yılında Türkiye ile Almanya arasında imzalanan İşgücü Anlaşması'nın orijinal metnini inceledi. Burada yaptığı konuşmada, tarihin, insanların yaşadığı dönemle, gördükleriyle ve ulaşabildiği coğrafyadaki gelişmelerle sınırlı olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Tarih, bilgilerimizi, muhayyilemizi ve sınırlarımızı aşan uzun bir süreci ve karmaşık bir tecrübe birikimini kapsar. Almanya ile Türkiye'nin tarih içindeki kesişme noktaları da son 50 yıldan ibaret değildir'' dedi. -Küçük düşünmek, Avrupa Birliğine yakışmaz- Almanca cümleyi kurmasının ardından ''Kusura bakmayın Almancam pek iyi değil'' diyen, Erdoğan, Avrupa'daki Türk nüfusun, bugün bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerin nüfusundan kat kat fazla olduğunu belirti ve sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizi anlamasını, bize destek vermesini umduğumuz, tarihten ve bugünden kendimize yakın gördüğümüz Almanya'nın, Avrupa Birliği sürecinde bize daha güçlü şekilde destek vermesini bekliyoruz. Hele hele tüm belgelerini, bilgilerini, somut delillerini ortaya koyduğumuz halde, Avrupa'nın kimi ülkelerinde terör örgütünün faaliyetlerine karşı gösterilen müsamahaya hiç ama hiç anlam veremiyoruz. İnsanlığa, demokrasiye ve barışa kasteden terör örgütüyle mücadelede Türkiye'nin yalnız bırakılması, vicdanları yaralamakta, Avrupa ülkelerinin inandırıcılığını sarsmaktadır. Hükümetler, iktidarlar gelip geçicidir... Bizler bu koltuklarda ebediyen kalıcı değiliz. Er veya geç bu koltukları teslim edeceğiz. Tarih, popülizm yapanları, günü birlik politikaları tercih edenleri ve küçük siyasi hesaplar yapanları değil, erdemli davranarak sorumluluk üstlenenleri ve büyük düşünenleri kaydeder. Küçük düşünmek, Avrupa Birliğine yakışmaz. Küçük düşünen liderler ise Avrupa Birliğini küresel bir aktör haline getiremez. Bizim beklentimiz, Almanya'nın büyük bir vizyon ortaya koyarak Avrupa Birliğinin geleceği için öncü rol üstlenmesidir.''