İSTANBUL, (DHA)- TÜKETİCİ Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk Komisyonu Başkanı Emekli Hâkim Avukat İzzet Doğan, Türkiye’de işlenen suçların yüzde 46\'sının çocuklara karşı işlendiğini belirterek, bu suçlarda cinsel istismar ve şiddetin öne çıktığını kaydetti.TBM Hukuk Komisyonu Başkanı Emekli Hâkim Avukat İzzet Doğan, Birleşmiş Milletler\'in 1989 yılında 20 Kasım gününü Dünya Çocuk Hakları Günü ilan ettiğini söyledi. Türkiye\'de çocuklara karşın işlenen suçlarda artış olduğunu belirten Avukat Doğan, \"Ülkemizde çocuklara karşı inanılmayacak ve yüreğimizi acıtacak birçok olayların yaşandığını ve gittikçe arttığını görmekteyiz. Tecavüz edilmekte, sokağa atılmakta, dilendirilmekte, uygun olmayan işlerde çalıştırılmakta, bazen de ayrılan eşler arasında şantaj unsuru yapılmaktadır. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde üçüncü sırada bulunmaktadır. Öyle ki her altı erkek çocuktan biri cinsel istismara uğruyor. Mağdurların yüzde 70’i 18 yaş altı. 11 yaşından küçüklerin oranı, yüzde 70’e ulaşıyor. Oysa1989’dan beri her 20 Kasım’da bütün dünyada kutlanan Dünya Çocuk Hakları Gününü ülkemizde de kutluyoruz” dedi.\'SON 5 YILDA YÜZDE 50 ARTIŞ VAR\'Türkiye’de ölüm oranlarının, 2017 yılında, bebeklerde yüzde 0,68, 5 yaş altı yüzde 0,86, anne ölüm oranının yüz binde 1,46 olarak belirlendiğine de dikkat çeken İzzet Doğan, şöyle konuştu:\"Cinsel istismar rakamlarının boyutu da korkutucudur. Adli sicil kayıtlarına göre, son 5 yılda çocuk istismarı dava sayısında yüzde 50 artış var. TÜİK verilerine göre, 2015 yılında Türkiye’de işlenen suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işlenirken, çocuğa şiddet ve cinsel istismar öne çıkıyor. Cinsel suça maruz kalan çocuk verilerine göre, 2015 yılında İstanbul bin 324 ile birinci, İzmir 736 ile ikinci, Adana ise 528 ile üçüncü sırada bulunuyor. İzmir’de 2015 yılında çocuğa şiddet ve cinsel istismar başvurusu 715 iken, 2016 Nisan ile 2017 Nisan aylarında başvuru sayısı 3 bin 100’e çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 verileri suç mağduru çocuk sayısının yılda 122 bini geçtiği, bunların yüzde 10’unun cinsel suçlar olduğunu gösteriyor. Adalet Bakanlığı’nın 2015 verilerine göre de yılda ortalama 17 bin istismar davası açılıyor, bu davaların yüzde 45’i mahkumiyetle sonuçlanmıyor. Adalet verileri, yılda ortalama 8 bin çocuğun cinsel olarak istismara uğradığını ortaya koyuyor. Türkiye’de kadınların yüzde 45’i, erkeklerin yüzde 10’u çocukluklarında en az bir kez cinsel istismara maruz kalmış. Saldırganların yüzde 60\'ı ise çocukların tanıdıkları biri olduğunu belirtti.\"\'AF NİTELİĞİNDEKİ DÜZENLEMELERDEN KAÇINILMALI\'Gerek Türkiye\'de, gerekse tüm dünyada, çocukların içinde bulunduğu durumun iyi olmadığını ifade eden Avukat Doğan, “Çocuklar öncelikle cinsel ve ekonomik yönden sömürülmekte ve istismar edilmektedirler. Kadına karşı insanlık suçu olan cinayet ve şiddet olaylarında olduğu gibi çocuklara yönelik cinsel suçlar davalarında küçük kız çocuklarıyla imam nikahı ile evlendirilen ya da evlenen ve bu yüzden ceza alanlar için önceki dönemlerde çıkarılan af niteliğinde bir düzenlemeden kaçınılması, kamu vicdanının rahatsız edilmemesi, toplumun huzur ve barışının gözetilmesi zorunludur\" dedi. \'ÇOCUK GELİNLER KAVRAMI YANLIŞ\'Çocuklara yönelik düzenlemelerin oldu bittiye getirilmemesi gerektiğinin altını çizen Avukat Doğan, “Bu ve benzeri düzenlemeler yeteri kadar değerlendirilmeden oldu bittiye getirilmemeli, tecavüzcüye cesaret verici ve özendirici, kötü örnek oluşacak bir tavırdan uzak durulmalı, kamuoyunun duyarlılığı unutulmamalıdır. Ayrıca ‘Çocuk Gelinler’ kavramının sözlü ve yazılı basında kullanılması yanlıştır. Bu sözcüklerin yerine ‘Erken yaşta evlendirenler’ veya ‘Çocuk yaşta evlendirilenler’ demek daha doğrudur” diye konuştu.Çocukların, toplumun geleceği olduğunu kaydeden Doğan, \"Tüm çocuklar hem ailelerinin hem de toplumun geleceğidir, umududur. Dünyanın neresinde olursa olsun sosyal, ekonomik ve siyasal buhranlardan en çok mağdur olanlar, acı çekenler çocuklardır. Onlar kendilerini yeteri kadar ifade edemez, sorunlarını yeteri kadar dile getiremezler ve kendilerini yeteri kadar savunamazlar“ dedi.\'SAVAŞLAR DA ÇOCUKLARA BÜYÜK ZARAR VERİYOR\'Doğan, ayrıca savaşların da çocuklara büyük zararlar verdiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:\"Özellikle komşu ülkelerde acımasızca sürüp giden savaşların ortasında kalan çocuklar hayatlarından olmakta, sağlıklarını veya ailelerini kaybetmekte, erkek olanlar silahlandırılıp savaşa zorlanmakta, kendi ülke ve yuvalarından ayrılmakta, özellikle kız çocukları da cinsel ve ekonomik yönden sömürülmektedirler. Çocuklar toplumun en savunmasız ve güçsüz kesimidir; deneyimsizdir, bilgisi azdır. Bu nedenle korunmaya gereksinmeleri vardır. Oysa Anayasamız ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler; çocuğun korunması ve gelişiminin sağlanmasını öngörmektedir. Çocukları ilgilendiren önemli konularda onların olgunlukları derecesinde görüşlerini almak hem bizim Medeni Kanunumuzun ve hem de uluslararası sözleşmelerin bir gereğidir. Dolayısı ile çocukları dinleyelim onların görüşlerine başvuralım, olurlarını alalım ve katılımcı olmalarının yollarını açalım. Bu durum onların kişiliklerinin gelişmesi için de zorunludur.”