Avukat Sertuğ Sürenoğlu’nun; Nisan 2019’da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir düğün programında, İstanbul’daki Çırağan Sarayı yolunun kapatılmasına tepki göstermesinin ardından, polis aracı içinde darp edildiği iddiasıyla açılan soruşturmada, Cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında takipsizlik kararı verildi. Avukat Sürenoğlu’nun şikayetçi olduğu polislerin, soruşturma aşamasında, kendilerini; Sürenoğlu’nun “araç içerisinde kafasını sert kısımlara vurduğu”, “kendini sağa sola vurduğu” ve “anormal davranışlar sergilediği” sözleri ile savunduğu ortaya çıktı.
Avukat Sertuğ Sürenoğlu, 13 Nisan 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı Demirören ve Kalyoncu ailelerinin düğünü için Çırağan Sarayı yolunun trafiğe kapatılmasına tepki göstermişti.
Sürenoğlu; “trafiğin kesilmesinin sebebini sorduğu, bunun üzerine görevli memurlar tarafından araca alınarak Çırağan Sarayı'nda bir yere götürüldüğü, kendisine ters kelepçe takılarak, yüzüne vurularak eziyet ve işkenceye maruz kaldığı” iddiaları ile Cumhurbaşkanlığı korumalarından şikayetçi olmuştu. Sürenoğlu, şikayetinde ayrıca; koruma görevlilerinin, hakkında “Cumhurbaşkanı'na sövdüğü ve görevli memura direndiği iddiasıyla gerçeğe aykırı tutanak tanzim ettiğini" öne sürmüştü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, 25 Mart 2021 tarihinde, koruma memurları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Cumhurbaşkanlığı Koruma memurlarının, savcılığın İstanbul Valiliği’nden soruşturma izni talep etmesi üzerine verdiği ve savcılık tarafından alınan ifadeleri takipsizlik kararı ile birlikte ortaya çıktı.
Avukat Sürenoğlu’nun, şikayetçi olduğu polislerden biri, ön inceleme aşamasında şu ifadeyi verdi:
“Şahıs Sayın Cumhurbaşkanımızın makam aracına doğru tehlikeli bir şekilde koşup, el kol hareketi yapıp, ‘şerefsiz köp.., bir düğün için trafik mi kapatılır lan' şeklinde sözler sarf ederek, Sayın Cumhurbaşkanımızın makam aracına yaklaştı. Bunun üzerine yakın koruma personeli olarak güvenli alan oluşturmak ve şahsın güvenlik kontrollerini de yapmak üzere koruma aracına davet ettik. Ancak şahıs, 'siz kimsiniz lan, beni götüremezsiniz, gelmiyorum' şeklinde sözler sarf edip aynı zamanda fiziksel olarak direnmeye devam etti.
Bunun üzerine şahsın direncini kırmak amacıyla, kanunların vermiş olduğu yetkiler çerçevesinde, orantılı şekilde bedeni güç kullanarak şahıs, konvoyumuzda bulunan binek araca alındı.
Konu ile ilgili gerekli tutanakların tanzim edilmesi amacı ile şahsa kimlik bilgileri ile ilgili sorular sorulmuş ancak şahıs sorulara cevap vermediği gibi, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve şahsımıza hakaret ve küfretmeye devam etti. Şahıs araç içerisinde kafasını sert kısımlara vurarak kendisine ve tarafımıza zarar verecek hareketlerde bulunup, araçtan inmeye çalışması üzerine şahsın direncini kıracak ölçüde orantılı şekilde zor kullanıp plastik kelepçe takılmış şahıs etkisiz hale getirilmiştir. Şahıs etkisiz hale getirildikten sonra şahsa karşı tarafımızca herhangi bir maddi manevi zor kullanma olmamıştır.”
Avukat Sürenoğlu’nun şikayetçi olduğu diğer polis ise ön incelemede şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın makam aracının sağ arka tarafından bir şahsın el kol hareketleri yaparak, hakaret ederek koştuğunu ve şahsın yakın koruma personelleri tarafından makam aracının yanına yaklaşması engellenerek uzaklaştırıldığını gördüm.
Şahsı araca alarak program yeri olan Çırağan Sarayı’na hareket ettik. Şahıs araç içerisinde iken, agresif hareketler, sağa sola vurarak kendisine ve tarafımıza zarar vermeye, araçtan inmeye çalıştı. Bunun üzerine şahsa direnicini kıracak ölçüde zor kullanarak plastik kelepçe ile etkisiz hale getirdik.”
Aynı polis, savcılık ifadesinde ise şunları söyledi:
“Biz görevimiz gereği şahsı aldık, daha doğrusu almaya çalıştık, şahıs bize direndi. Şahıs araca bindirildikten sonra sürekli hakaretlerine ve bize saldırmasına devam etti. Garip garip hareketler yapıyordu. Daha sonra şahsın bipolar hastalığı olduğunu öğrendim. Ben ve ekip aracında görevli arkadaşım şahsa kesinlikle vurmadık. Yalnız araca bindirirken zor kullanma yetkisini kullandık, çünkü şahıs araca binmek istemiyordu. Aracın içinde sürekli kendin sağa sola vuruyordu Anormal davranışlar sergiliyordu.”
Diğer polis de savcılıkta, aynı ifadeyi verdi.
Savcılık, takipsizlik kararını şu gerekçelere dayandırdı:
"Sayın Cumhurbaşkanı'nı korumakla görevli şüpheli polislerin, Sayın Cumhurbaşkanı'nın makam aracına doğru hamlede bulunan ve yüksek sesle bağırarak el kol hareketleri yapan müşteki Sertuğ Sürenoğlu'nu yakalamaları, muhafaza altına almaları ve bu esnada orantılı bir şekilde güç kullanmalarının görevleri gereği olduğunun aşikar olduğu;
Kaldı ki müştekinin Sulh Ceza Hakimliği'ndeki sorgusunda 'bipolar rahatsızlığı nedeniyle öfkesinin arttığını' beyan ettiği, bu davranışlar neticesinde, koruma polislerinin olaya müdahale etmemesi halinde telafisi mümkün olmayan tehlike veya zararın meydana gelebileceği, müştekinin yaralanmasını basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde kaldığının Adli Tıp Kurumu'ndan alınan adli rapordan anlaşıldığı, müştekinin şüpheliler tarafından, görevin gerekleri dışında kasten yaralandığına dair kamera kaydı veya tanık beyan dahil somut delilin dosyada bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde;
Şüphelilerin üzerlerine atılı kasten yaralanma suçunu işlediklerine dair yeterli ve somut delilin bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”