Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahitliğini yaptığı Demirören - Kalyoncu ailelerinin düğünü sırasında Çırağan Sarayı'nın önündeki caddenin trafiğe kapatılmasına tepki gösteren ve ardından Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından darp edilip gözaltına alınan avukat Sertuğ Sürenoğlu'nun soruşturmasında gelişme kaydedilemedi. Savcılık, sicilleri belli olan 3 polisi ifadeye çağırmadı.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Fazıl Arslanalp, dosyaya göre şüpheli korumaların isimlerini Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi ve İstanbul Emniyeti’nden istediğine ilişkin herhangi bir yazışma yapmadı. Savcılık, sicilleri belli olan 3 polisi ifadeye çağırmadı. Savcılık sadece soruşturmaya ilişkin bir yazıyı Emniyet üzerinden gereği” için Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı’na gönderdi. Savcılık, 24 Nisan’da İstanbul Valiliği’ne gönderdiği yazıda ön inceleme izni istenenler bölümünün karşısına “ilgili polis memurları”, suçu ise “görevi kötüye kullanma” olarak yazdı. Korumalar hakkında soruşturma izni istendiğine ilişkin ise yine herhangi bir belge yer almadı. Yasaya göre soruşturma iznini Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı veriyor. Savcılığın bunun için Cumhurbaşkanlığı’na da yazı göndermesi gerekiyor.
Savcılık, aynı kanunun 7. maddesine göre valiliğe ön incelemenin tamamlanması için en fazla 45 günleri olduğunu anımsattı. Ancak savcılığa herhangi bir yanıt gönderilmedi. Savcılık, 13 Mayıs’ta İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazarak kamera kayıtlarının bir örneğini istedi. Ancak Emniyet, bu zamana kadar herhangi bir görüntüyü savcılığa göndermedi. Bu durum görüntülerin silinmiş olabileceği şüphesini doğurdu.
TIKLAYIN: Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından darp edilen avukatın gözaltına alınma görüntüsü ortaya çıktı
Soruşturma kayıtlarında Sürenoğlu’nu döven korumalar, “meçhul sanık” olarak yer aldı. Suçlama olarak ise “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması ve kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfus kötüye kullanılmak suretiyle kasten yaralama” eylemleri sayıldı. Ancak valilikten soruşturma izni istenirken sadece görevi kötüye kullanma yazılması soru işaretlerine neden oldu.
İçişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü idari soruşturma kapsamında Sürenoğlu’nu mağdur sıfatıyla dinleyen başmüfettişin, “Dosya halen faili meçhul, isim bulmam gerek” dediği belirtildi.