Avukatlar, İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki Adalet Nöbeti’nde bu hafta Pınar Selek davasına çağrı yaptı, “Pınar Selek’in beraatine sahip çıkıyoruz. Bu beraat hepimizin” dedi.
Gezi Davası'nda çıkan hapis cezalarına tepki olarak başlatılan ‘Adalet Nöbeti’ Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde devam ediyor. Adalet Nöbeti’nde bu hafta konu dört beraat gören 25 yıllık Pınar Selek davasıydı. Yarın (31 Mart) saat 14.00’te 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesinde bir araya gelen avukatlar, Hâlâ Tanığız Platformu ve uluslararası heyet temsilcileri, “Pınar Selek’in beraati onurumuzdur” dedi.
Adliye içerisinde bir araya gelen hak savunucuları, buradan adliye çıkışına yürüdü. Adliye önündeki meydanda Adalet Nöbeti pankartının yanı sıra, “Pınar Selek’in beraatine sahip çıkıyoruz. Bu beraat hepimizin” pankartı açıldı. Platform üyeleri, “Hâlâ tanığız” yazılı dövizleri taşıdı.
Adalet Nöbeti’ni örgütleyen Av. Kemal Aytaç, davanın dört beraat görmesine rağmen hâlâ sürdürülmesini eleştirerek, “Bu davada adaletin gelmesini bekliyoruz” dedi.
Açıklamaya Türkiye Barolar Birliği adına Genel Sekreter Av. Veli Küçük katıldı. Av. Küçük, ülkede süregiden adaletsizliklere dikkat çekti. Pınar Selek’e yaşatılanların hukuka aykırı olduğunu hatırlattı. Ardından söz alan Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Av. Süreyya Turan, Pınar Selek’e yaşatılanların kadınlara ayrımcılık ve şiddetle çok yakından ilişkili olduğunu söyledi.
Hâlâ Tanığız Platformu adına açıklamayı ise Av. Yasemin Öz okudu. Av. Öz, “Karanlıklar Pınar Selek’i boğamayacak” dedi ve ekledi:
“Pınar Selek’in beraati ortak onurumuzdur. Bahsi geçen 25 yıl, bizim kendi tarihimiz. Bu beraat bizim gençliğimiz, adil, eşit ve özgür bir ülke hayalimiz. Bu beraat bizim ortak mücadelemiz. Son 25 yıldır tanık olduğumuz her bir siyasi cinayette, barışa yönelik her bir provokasyon girişiminde biz meydanlara, sokaklara ve hayatlarımıza bu şiarla sahip çıktık.
“Şimdi hepinizi 31 Mart’ta bir kez daha mahkemeye, öncesinde de ülke içi ve uluslararası mecrada dayanışma çemberini her koldan genişletmeye çağırıyoruz. Pınar Selek’in beraatini elimizden alamazsınız. Hayatımızı, hakikatimizi, umudumuzu elimizden alamazsınız. Buradayız. Bugün, yarın, daima… Bir yere gitmeyeceğiz. Karanlık kaybedene dek!”
Pınar Selek davasının avukatlarından ve aynı zamanda Selek’in babası da olan Av. Alp Selek ise, dava sürecini anlattı. İşkence altında alınan bir ifade üzerinden davanın açıldığını vurgulayan Selek, bilirkişi raporlarıyla Mısır Çarşısı davasında bir patlama olmadığının ispat edildiğini söyledi.
Son olarak Almanya’dan davayı izlemek için gelen Av. Bernhard von Grünberg, insanların hayatlarının yargı sistemi üzerinden nasıl mahvolduğuna tanık olduğunu söyleyerek bu kadar uzun süren yargılamanın uluslararası insan hakları açısından kabul edilemez olduğuna dikkati çekti.
Pınar Selek davasının bir sonraki duruşması 31 Mart Cuma günü saat 14.00’te İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Hâlâ Tanığız Platformu saat 13.00’de Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapacak.
1998'de "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklanan Pınar Selek, Mısır Çarşısı Davası'nda yargılandı. Yaptığı araştırmasına el konulan Selek, işkenceye uğradı. Kendisine uygulanan Filistin askısında sol kolu çıkan Selek için kolunun üstüne düştüğüne dair tutanak tutuldu. Selek, Mısır Çarşısı Patlaması'ndan yargılanacağını Ümraniye Cezaevi'nde tutukluyken televizyondan öğrendi.
9 Temmuz 1998'de meydana gelen Mısır Çarşısı patlamasından 2 gün sonra ve patlama ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın yapıldığı bir süreçte gözaltına alınan Pınar Selek'e patlama ile ilgili tek bir soru dahi sorulmamıştı.
İddianamede isimlerine yer verilen tanıklar, poliste ve savcılıkta avukat olmaksızın verdikleri ifadelerde Selek'i suçladı. Selek'i suçlayan sanıklardan Abdülmecit Öztürk, duruşmada ise Selek'i tanımadığını ve ifadeleri işkence altında verdiğini söyledi. Duruşmalarda, Öztürk'ün Türkçe bilmeyen halası da ne yazıldığını bilmediği kağıda parmak basmaya zorlandığını anlattı.
Polisin, Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin olay yeri raporları da, ardından hazırlanan çok sayıda bilirkişi raporu da patlamanın bombadan kaynaklandığına dair herhangi bir bulgu ortaya koymasa da dava 25 yıldır sürüyor. 25 yıldır devam eden yargılama sürecinde altı ayrı olay yeri inceleme ve kriminal raporunda patlamada bomba izine rastlanmadığı belirtildi. Uzmanlar, tüpgaz kaçağından dolayı patlamanın meydana gelmiş olabileceğine yönelik görüş bildirdi.
Mahkeme, 2008'de davayı beraatle sonuçlandırdı. Savcılık, Öztürk hakkındaki beraat kararını temyiz etmedi ve karar kesinleşti. Selek hakkındaki karar ise Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu kararı da mahkumiyet verilmesi için bozdu.
Selek, bu davadan dört kere beraat etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 25 yıllık yargılama süresince mahkemelerin 4 kez beraat kararı verdiği Pınar Selek'in, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" öngören eski Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinden cezalandırılması gerektiğine karar verdi. Yargıtay, beraat kararının bozulmasını ve hapis cezasının onanmasını talep etti.
17 Ocak 2023 günü Yargıtay Ceza Genel Kurulu beraat kararının bozulması ile ilgili gerekçeli kararını İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme de Pınar Selek'e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğine ilişkin kararı doğrultusunda Selek hakkında tutuklama ve kırmızı bülten çıkartılmasına karar verdi.
Selek, dördüncü beraatini bundan 8 yıl önce almıştı. 8 yıl boyunca davada bir gelişme olmadı. Ta ki geçtiğimiz Haziran ayında Anadolu Ajansı (AA) aracılığıyla beraat kararının bozulduğu haberi, daha karar imzadan çıkmadan, dava dosyasına konulmadan servis edilene kadar. Pınar Selek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yeniden yargılanıyor.