Zehirlenme, son dönemde Türkiye için boyut değiştirdi. Yıllarca dağlardan toplanan mantarlardan ya da kışın yanan kömür sobalarından zehirlenmeye alışkın olanlara yeni bir alan açıldı. Artık ayakkabı, çanta, kırtasiye, tekstil ve çocuk bakım ürünleri hatta oyuncaklardan da zehirleniyoruz.
Emel Kartal’ın Zaman’daki haberine göre, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yoğun ısrarlar sonucu geçtiğimiz haftalarda bir ayakkabı firmasına dair açıklamalarda bulundu. Anlatılanlara göre ayakkabıları giyenler bir gün içerisinde şişen ayakları ya da derilerinde çıkan yaralarla doktora gidince durum ayyuka çıktı. Bakanlığın bir liste ile basını bilgilendirmeye devam etmesiyse endişeleri daha da artırdı çünkü artık ilkokul çocuklarının kullandığı silgilerden oyuncaklara kadar varmıştı ‘zehir’. Bu konudaki şikayetler son yıllarda daha da arttı. Denetim mekanizmaları eksik olunca işin büyük kısmı tüketiciye düşüyor. Saçma gelse da alacağınız ürünün kötü kokusuna dikkat etmek zorundasınız. Oysa kanserojen maddeyi bu yöntemle test etmek çok tehlikeli.
Giysilerde terle aktifleşen kanserojen madde, DNA yapısıyla etkileşiyor. Ayakkabıyı çorapla giymek önemli ama çözüm değil. En azından ürünün azo boyar içermemesine dikkat edilmeli. Bir de ALO 175’İ ARAYIN! hattına ya da www.tuketici.gov.tr adresindeki ‘Tüketici Şikâyetleri’ linkinden kanser olursanız şikayetinizi iletebilirsiniz.
İşin özü ürünlerin içerdiği maddeler. Ürün güvenliği yasaları her ülkede aynı hassasiyetle kontrol edilmiyor. ‘Çin malı’ ifadesi çok kullanılsa da üretimin ucuz olduğu birçok ülke buna dahil aslında. Gümrük Bakanlığı’ndan Sağlık Bakanlığı’na denetimlerde çok iş düştüğü aşikar. ‘Marka’ ürün alarak da güvende olunmuyor. Birçok firma üretim yerini Çin ve benzeri, işgücünün ucuz olduğu ülkelere taşıyor.
Gıda ve zehirlenme alışkın olduğumuz bir tanım olsa da aslında sistem şöyle akıyor; başka okyanuslarda avlanan balıklar, çok uzaklara Çin’e paketlenmek üzere gönderiliyor, oradan tekrar çeşitli ülkelere satış için gönderiliyor. Balıktan zehirlenmeseniz de paketlemede bahsi geçen kimyasal zararlı ürünlerle “gıda zehirlenmesi” tehlikesi altında oluyorsunuz.
Oyuncak: 2007’de, Thomas&Friends oyuncaklarının yapımcısı RC2 Corp, bu oyuncaklarda kullanılan kırmızı ve sarı boyalarda kurşun bulunduğu gerekçesiyle 1,5 milyon oyuncağı piyasadan geri çekmek zorunda kalmıştı.
Ayakkabılar: Sahte Crocs tipi ayakkabılar. Tehlikeli bir kanserojen olan polycyclic aromatic hydrocarbons (PAH) bulunuyor. Başka ayakkabılarda kullanılan yapıştırıcılardaki ‘benzene’ maddesi kansızlık yaparken, aynı şekilde kadmium, kurşun ve cıva da kullanılıyor.
Kıyafetler: Marka ürünlerden Burberry ve Adidas’ın çocuklar için ürettirdikleri kıyafetlerde yine PFOA, NPE isimli maddeler bulunmuş. Bu maddeler hormon dengesini bozuyor. AB’de birliğe giren ürünler için kontrol amaçlı bir ünite kuruldu, AB Acil Uyarı Bildirim Sistemleri (RAPEX) en azından AB içine giren ürünlerin kontrolü için uğraşıyor. Haftalık raporlar oluşturup ürünlerin risklerini, geldikleri ülkeleri listeliyorlar.
RAPEX sayesinde AB’nin üye ülkeleri, kendi aralarında pazarlarına gelen tehlikeli ürünler hakkında bilgi alışverişi yapıyor. Bu günlük hayata dair ürünler; araba, oyuncak ve kozmetikten oluşuyor. 2012 yılında Alman dergisi FOCUS’un haberine göre 1938 ürün ‘ciddi risk arz ediyor’ şeklinde kategorize edilmiş. Özellikle de tekstil, kıyafet ve moda ürünleri. 668 ürün bu kategoride kalitesiz olarak sınıflandırılmış. Bu ise 1938 adet şikayet edilen ürünün yüzde 34’üne tekabül ediyor. AB’deki Kimyasallar Yasası’na (REACH) göre tüketiciler bilgi edinme hakkına sahip. 45 gün içerisinde üretici tüketicinin sorduğu soruya cevap vermek zorunda.
DEHP, DBP, BBP, DIBP, DIHP ve DHNUP kısaltmalı maddeler çok tehlikeli olarak sınıflandırılmakta.
Nerede bulunurlar?
Şişme havuz, yüzme simidi, banyo terlikleri, yağmurluklar, lastik çizmeler, duş perdeleri, vs. yumuşak plastikten yapılmış ürünler, kozmetik ürünler, şampuanlar, nemlendirici kremler ve parfümler.
Etkileri:
-Doğurganlığı olumsuz etkiliyor. Önemli gelişim dönemlerinde (hamilelik sırasında ceninin gelişim süreci, bebeklik dönemi) hormon sistemini altüst edebiliyor. Erkeklerde kısırlığa, kadınlarda erken ergenliğe sebep olabiliyor.
Boya maddeleri ve pigment yapımında kullanılırlar.
Sarı 34 ve kırmızı 104: Plastik endüstrisinde kullanılır.
Boya ve cilalarda, çadır, şişme bot, havuz örtülerinde bulunur.
Etkileri:
- Kansere sebep olabilir.
- Anne rahmindeki çocuğa zarar verebilir.
- Doğurganlığı etkileyebilir.
- Suda yaşayan canlılar için zehirlidir.
Tekstilde kullanılan ipliklerin üretiminde
Boya sökücülerde
Etkileri:
- Anne rahmindeki bebeğe zarar verebilir.
Yangın önleyici maddeler, plastik ürünlerde kullanılan yumuşatıcılar, lastik, tekstil, kâğıt.
Mikrodalgalara uygun kaplar, kablo kaplama malzemeleri, klavye, adaptör, bilgisayar faresi.
Etkileri:
-Doğada neredeyse hiç çözülüp yok olmazlar.
-İnsan ve hayvanların vücutlarında birikirler.
-Zehirlidirler.
Greenpeace’in yaptırdığı bir testte (içlerinde çok bilindik markaların da bulunduğu) farklı markalardan 141 ürün test ediliyor. Test sonucunda birçok tişört, pantolon ve montta zehirli maddeler bulunuyor. 141 ürünün 89’unda Nonylphenolethoxylat’lar (NPE) bulunuyor. Normalde endüstri temizlik maddesi olarak kullanılan bu ürün 25 yıldır AB ülkelerinde yasaklanmış durumda.
Ayakkabı: 10 bin 575 üründen 3 bin 8’i güvensiz ürün.
Kırtasiye ürünleri: 29 bin 222 üründen 3 bin 281’i güvensiz ürün.
Oyuncak: 180 bin 855 üründen 11 bin 310’u güvensiz, 34 bin 792’si mevzuata aykırı ürün.
Tekstil: 33 bin 143 üründen 5 bin 495’i mevzuata aykırı, 743’ü güvensiz ürün.
Okul tekstil ürünü: 57 bin 630 üründen 2 bin 481’i mevzuata aykırı ürün.
Deterjan, hava, aromatize edici, havuz kimyasalları, kuvvetli asit bazlar: 28 bin 617 üründen 7 bin 378’i mevzuata aykırı ürün.
Çocuk bakım ürünü: 20 bin 382 üründen 3 bin 536’sı aykırı ürün, 5’i güvensiz ürün.