Ayakkabı fırlatan gazeteci: Yine yaparım
* Iraklı gazeteci El Zeydi’nin Bush’a ayakkabı fırlatmasına neden olan öfkesi, Kuran-ı Kerim’i nişan tahtası yaparak delik deşik eden Amerikan askeri yüzünden başlamış * Iraklı gazeteci, gözaltına alındıktan sonra kendisini dövdükleri gerekçesiyle güvenlik görevlilerine dava açtı * Bir anda kahraman olan Muntazar El Zeydi, "Yaptığımdan pişman değilim, yine yaparım" dediIraklı gazeteci Bush'a ayakkabı fırlattı - VİDEOABD Başkanı Bush’a 14 Aralık’ta Bağdat’taki basın toplantısında ayakkabılarını fırlatmasıyla dünya çapında meşhur olan gazeteci Muntazar El Zeydi’nin avukatı Diya El Saadi, cezaevinde bulunan gazetecinin kendisine şiddet uygulayanlardan davacı olduğunu belirterek, bu kişilerin Irak başbakanlığına bağlı basın merkezinin güvenliği için çalıştıklarını kaydetti. 
29 yaşındaki müvekkilinin vücudunda dayak izleri bulunduğunu, bir dişinin kırıldığını ve gözünün yaralandığını belirten avukat, bunları aldıkları iki raporla belgelediklerini söyledi. El Saadi, müvekkiline gözaltı sırasında şiddet uygulandığını, cezaevine nakledildikten sonra dövülmediğini belirtti. Öte yandan, Muntazar Zeydi'nin, "Yaptığımdan pişman değilim, yine yaparım" dediği belirtildi. Gazetecinin ağabeyi Uday Zeydi, Associated Press ajansına telefonla yaptığı açıklamada, "Bana yaptığından pişman olmadığını, yine yapabileceğini söyledi" dedi. 'Özür mektubu yazmaya zorlandı'Kardeşinin cezaevinde işkence gördükten sonra özür mektubu yazmaya zorlandığını iddia eden Uday, Muntazar'ı cezaevinde ziyaret ettiğinde bir dişinin olmadığını ve kulaklarında sigara yanığı izleri gördüğünü belirtti. Uday, ayrıca kardeşinin kendisine, cezaevi görevlilerinin çıplakken üzerine soğuk su döktüklerini söylediğini kaydetti. Uday, "Başbakan, kardeşimin işkence görmediğini ve görmeyeceğini söylediği anda güvenlik yetkilileri ona işkence ediyordu. Dün onu gördüğümde yüzünde ve vücudunda yaralar vardı. Basın toplantısının yapıldığı salondan çıkartılırken demir çubuk kullandıklarını söyledi. Bağırmaya başladığını ve toplantıdaki herkesin sesini duyduğunu düşündüğünü söyledi" dedi. Irak başbakanlık bürosundan geçen hafta yapılan açıklamada, Muntazar'ın özür mektubu yazdığı ve Başbakan Nuri El Maliki'den affedilmesini istediği kaydedilmişti. Bu arada, Maliki, başbakanlığın internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, gazeteci Zeydi'nin özür mektubunda, "bilinen bir teröristin kendisini eylem için ikna ettiğini" yazdığını belirtti. Kur'an-ı Kerim'e hakaretin intikamıÖte yandan, El Zeydi’nin Bush’a ayakkabı fırlatmasına neden olan öfkesi, Kuran-ı Kerim’i nişan tahtası yaparak delik deşik eden Amerikan askeri yüzünden başlamış. Geçen mayısta bu haberi yazan gazeteci, Bush’tan intikam almayı kafasına koymuş. ABD Başkanı George W. Bush’a ayakkabılarını fırlatarak dünyada gündeme oturan ve hala tutuklu bulunan Iraklı gazeteci Muntazar el Zeydi’nin nasıl "radikalleştiği" ortaya çıktı. 28 yaşındaki gazetecinin ağabeyi Uday el Zeydi, İngiliz gazetesi The Times’a konuştu. Uday el Zeydi, ABD işgali sırasında görev yapan kardeşinin ruhsal durumunun üst üste gelen olaylar yüzünden bozulduğunu söyledi. Ağabey Uday El Zeydi, "Kardeşim El Bağdadiye’de muhabir olarak çalışmaya 2005’te başladı. Üç yıl boyunca aralarında intihar saldırılarının da olduğu birçok katliama tanıklık etti. Ama onu en çok ağlatan, küçük Abir’in hikayesi oldu" dedi. Yaptığı haberlerle değişti Beş Amerikan askeri, Bağdat’ın güneyindeki Mahmudiye’de yaşayan Cenabi ailesinin evine 2006 yılında bir baskın düzenlemişti. Askerler, 14 yaşındaki Abir Cenabi’yi ırzına geçtikten sonra öldürdü. Abir’in annesi, babası ve yedi yaşındaki kız kardeşi de katledildi. Askerlerden dördü yargılandı, üçü ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi; tüm Iraklılar gibi El Zeydi de yıkıldı. Bu haberi televizyonuna geçen El Zeydi, geçen mayıs ayında haberleştirdiği bir başka olay üzerine çılgına döndü. Bağdat’ın batısındaki Rıdvaniye’de, bir Amerikan keskin nişancısının silahından çıkan mermilerle delik deşik edilmiş bir Kuran-ı Kerim bulunmuştu. El Zeydi’nin ağabeyi Uday, olayı şöyle özetledi: Gördükleri radikalleştirdi "Kardeşim sürekli bu konudan bahsediyordu. Kısa gazetecilik kariyerinde, muhabir olarak aldığı görevler arasında onu radikalleştiren başlıca konu bu oldu. Savaşta gördüğü korkunç sahneler ve zalimce trajediler Muntazar’ın ruh halini değiştirdi. Sonunda basın toplantısında gördüğünüz sahne geldi." Hala tutuklu bulunan Muntazar el Zeydi’nin, ülkeyi ziyaret eden yabancı bir devlet başkanına saldırı suçundan 15 yıl hapsi isteniyor. İşkence gördüğü bildirilen El Zeydi’nin ailesinin mahkumu ziyaret etmesine de izin verilmiyor. Meyve suyu barından muhalif televizyona Ağabeyi Uday’ın ifadesine göre, Bağdat’ın güneyindeki yoksul bir Şii mahallesinde büyüyen Muntazar El Zeydi, anne-babası öldükten sonra sekiz kardeşiyle birlikte inşaatlarda çalışmaya başladı. Bir süre sonra meyve suyu satan bir "barda" iş buldu. Akşamları da üniversiteye gidiyordu. 2003’te ABD işgaliyle birlikte Saddam Hüseyin devrilince, El Zeydi akrabalarıyla birlikte Bağdat’ın kuzeyindeki Diyala’ya kaçtı. Burada, bir Amerikan uçağından atılan bombalar, komşu evlerindeki aileyi yok etti. Bu ailenin hikayesini anlatmak üzere başladığı yolculuğu, muhabir olarak tamamladı. Bağdat’a dönüp Teknik Ensitütü’den mezun olan El Zeydi, sonunda Kahire merkezli bir uydu televizyonu olan El Bağdadiye’de iş buldu. Irak’ta oldukça popüler olan kanal, ABD işgaline ve Irak hükümetine muhalifti.
29 yaşındaki müvekkilinin vücudunda dayak izleri bulunduğunu, bir dişinin kırıldığını ve gözünün yaralandığını belirten avukat, bunları aldıkları iki raporla belgelediklerini söyledi. El Saadi, müvekkiline gözaltı sırasında şiddet uygulandığını, cezaevine nakledildikten sonra dövülmediğini belirtti. Öte yandan, Muntazar Zeydi'nin, "Yaptığımdan pişman değilim, yine yaparım" dediği belirtildi. Gazetecinin ağabeyi Uday Zeydi, Associated Press ajansına telefonla yaptığı açıklamada, "Bana yaptığından pişman olmadığını, yine yapabileceğini söyledi" dedi. 'Özür mektubu yazmaya zorlandı'Kardeşinin cezaevinde işkence gördükten sonra özür mektubu yazmaya zorlandığını iddia eden Uday, Muntazar'ı cezaevinde ziyaret ettiğinde bir dişinin olmadığını ve kulaklarında sigara yanığı izleri gördüğünü belirtti. Uday, ayrıca kardeşinin kendisine, cezaevi görevlilerinin çıplakken üzerine soğuk su döktüklerini söylediğini kaydetti. Uday, "Başbakan, kardeşimin işkence görmediğini ve görmeyeceğini söylediği anda güvenlik yetkilileri ona işkence ediyordu. Dün onu gördüğümde yüzünde ve vücudunda yaralar vardı. Basın toplantısının yapıldığı salondan çıkartılırken demir çubuk kullandıklarını söyledi. Bağırmaya başladığını ve toplantıdaki herkesin sesini duyduğunu düşündüğünü söyledi" dedi. Irak başbakanlık bürosundan geçen hafta yapılan açıklamada, Muntazar'ın özür mektubu yazdığı ve Başbakan Nuri El Maliki'den affedilmesini istediği kaydedilmişti. Bu arada, Maliki, başbakanlığın internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, gazeteci Zeydi'nin özür mektubunda, "bilinen bir teröristin kendisini eylem için ikna ettiğini" yazdığını belirtti. Kur'an-ı Kerim'e hakaretin intikamıÖte yandan, El Zeydi’nin Bush’a ayakkabı fırlatmasına neden olan öfkesi, Kuran-ı Kerim’i nişan tahtası yaparak delik deşik eden Amerikan askeri yüzünden başlamış. Geçen mayısta bu haberi yazan gazeteci, Bush’tan intikam almayı kafasına koymuş. ABD Başkanı George W. Bush’a ayakkabılarını fırlatarak dünyada gündeme oturan ve hala tutuklu bulunan Iraklı gazeteci Muntazar el Zeydi’nin nasıl "radikalleştiği" ortaya çıktı. 28 yaşındaki gazetecinin ağabeyi Uday el Zeydi, İngiliz gazetesi The Times’a konuştu. Uday el Zeydi, ABD işgali sırasında görev yapan kardeşinin ruhsal durumunun üst üste gelen olaylar yüzünden bozulduğunu söyledi. Ağabey Uday El Zeydi, "Kardeşim El Bağdadiye’de muhabir olarak çalışmaya 2005’te başladı. Üç yıl boyunca aralarında intihar saldırılarının da olduğu birçok katliama tanıklık etti. Ama onu en çok ağlatan, küçük Abir’in hikayesi oldu" dedi. Yaptığı haberlerle değişti Beş Amerikan askeri, Bağdat’ın güneyindeki Mahmudiye’de yaşayan Cenabi ailesinin evine 2006 yılında bir baskın düzenlemişti. Askerler, 14 yaşındaki Abir Cenabi’yi ırzına geçtikten sonra öldürdü. Abir’in annesi, babası ve yedi yaşındaki kız kardeşi de katledildi. Askerlerden dördü yargılandı, üçü ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi; tüm Iraklılar gibi El Zeydi de yıkıldı. Bu haberi televizyonuna geçen El Zeydi, geçen mayıs ayında haberleştirdiği bir başka olay üzerine çılgına döndü. Bağdat’ın batısındaki Rıdvaniye’de, bir Amerikan keskin nişancısının silahından çıkan mermilerle delik deşik edilmiş bir Kuran-ı Kerim bulunmuştu. El Zeydi’nin ağabeyi Uday, olayı şöyle özetledi: Gördükleri radikalleştirdi "Kardeşim sürekli bu konudan bahsediyordu. Kısa gazetecilik kariyerinde, muhabir olarak aldığı görevler arasında onu radikalleştiren başlıca konu bu oldu. Savaşta gördüğü korkunç sahneler ve zalimce trajediler Muntazar’ın ruh halini değiştirdi. Sonunda basın toplantısında gördüğünüz sahne geldi." Hala tutuklu bulunan Muntazar el Zeydi’nin, ülkeyi ziyaret eden yabancı bir devlet başkanına saldırı suçundan 15 yıl hapsi isteniyor. İşkence gördüğü bildirilen El Zeydi’nin ailesinin mahkumu ziyaret etmesine de izin verilmiyor. Meyve suyu barından muhalif televizyona Ağabeyi Uday’ın ifadesine göre, Bağdat’ın güneyindeki yoksul bir Şii mahallesinde büyüyen Muntazar El Zeydi, anne-babası öldükten sonra sekiz kardeşiyle birlikte inşaatlarda çalışmaya başladı. Bir süre sonra meyve suyu satan bir "barda" iş buldu. Akşamları da üniversiteye gidiyordu. 2003’te ABD işgaliyle birlikte Saddam Hüseyin devrilince, El Zeydi akrabalarıyla birlikte Bağdat’ın kuzeyindeki Diyala’ya kaçtı. Burada, bir Amerikan uçağından atılan bombalar, komşu evlerindeki aileyi yok etti. Bu ailenin hikayesini anlatmak üzere başladığı yolculuğu, muhabir olarak tamamladı. Bağdat’a dönüp Teknik Ensitütü’den mezun olan El Zeydi, sonunda Kahire merkezli bir uydu televizyonu olan El Bağdadiye’de iş buldu. Irak’ta oldukça popüler olan kanal, ABD işgaline ve Irak hükümetine muhalifti.