Aydın Engin*
Tek dizelik şiir olur mu? Olur. Şair Özdemir Asaf ise olur ve çok güzel olur. Yıllar önce şöyle yazdı: “Bütün renkler hızla kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler...” Oturup onunla sohbet etme, masa kurup rakı içme onuruna erişmişliğim var. Gönül koymaz. Ondan esinlenip dizesini değiştiriyorum; “Bütün muhalefet hızla etkisizleşiyordu. Birinciliği kime versinler?”
***
Muhalefet derken sadece CHP’den söz etmiyorum. Akşener’in İYİP’ini ve Karamollaoğlu’nun SP’sini ise zaten muhalefetten saymıyorum. Ancak 50 yıldır sosyal demokratlaşamayan CHP’den başlayıp, HDP’yi de içine katıp, irili ufaklı sosyalist partileri ve gruplar ve hareketler de dahil bütün muhalefeti kastediyorum. Seçimin üstünden 25 gün geçti. AKP Reisi ve partisi bu 25 günde fırtına gibi esti, esiyor. Tozu dumana katan, şaşıkör, topal demokrasinin belli başlı kazanımlarını, devletin kilit kurumlarını dağıtan, yıkan bir fırtına. Buna karşılık muhalefetin (tüm muhalefetin) üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi. Tabii demeç vermeyi, nutuk atmayı, basın açıklaması yapmayı muhalefet yapmak sayanlar ve sananlara sözümüz yok.
***
CHP’den başlayalım. Yerel seçimlere yedi ay var. AKP’nin ve hele Reisinin 24 Haziran sevincini kursağında bırakacak bir sonuç mümkün. İyi de CHP yerel seçimlere mi hazırlanıyor yoksa “Kılıçdaroğlu gitsin, İncegelsin... Yok yok, Kılıçdaroğlu ve genel merkez ekibi yerinde kalsın” itiş kakışı ile günler, haftalar mı geçiriyor? İçinizde CHP’nin sosyal demokrat bir partiye yaraşır bir iktidar programını bilen okuyan var mı? Dahası CHP parti içi çekişmelerle günler haftalar ve aylar geçireceğe mi benziyor? Kaç delege olağanüstü kurultay için oy verdi, kaçı vermedi üstüne parmak hesabı yapmaktan ibaret bir muhalefetle nereye varılacak? Dahanın dahası yerel seçimlerde sadece ünlü, güçlü, güvenilir bir aday bulup göstermekten ibaret bir seçim hazırlığı ne kadar anlamlı olur? CHP’nin AKP’den farklı bir yerel yönetimler programı var da ben mi okumadım? AKP’nin yol yap, beton insan siloları dik diye özetlenebilecek saplantılarına, Karadeniz yaylalarına asfalt döşemek ayıplarına, yine “Kanal İstanbul” ve benzeri demir ve çimento israfından ibaret zırvalarına karşı CHP, kentlere, beldelere nasıl bir yerel yönetim programı sunuyor? Bilen var mı? Varsa beri gelsin...
***
HDP mi dediniz? Tamam en güçlü, en ünlü politikacısından çok zorlu sınavlardan başı dik çıkmış kadın ve erkek siyasetçilerine kadar pek çok yöneticisi hapiste. Partinin üstünde Reis’e tutsak düşmüş yargı kılıcı sallanıyor. Tamam da seçimden barajı aşarak çıkmış ve 67 milletvekili ile Meclis’e girmiş HDP, o gün bu gündür, şu Cumhurbaşkanlığı kararnameleri furyasına karşı, anayasaya aykırı yasa çıkarma pervasızlığına karşı nasıl bir muhalefet sergiliyor ki onu “ölü toprağı serpilmiş muhalefet” listesinden çıkaralım? Ya geriye kalan, irili ufaklı sol ve sosyalist partilerin etkili bir muhalefet rotası çizecek çıkışlarına tanık olduk mu? Elbette 1917 koşullarında yaşarcasına barikat edebiyatı yapanlardan, 19. yüzyıldan kalma sınıf tahlillerini tekrarlayanlardan söz etmiyorum.
***
Unutmayalım, zaten nasıl unutabiliriz: 24 Haziran’da bu ülkede rejim değişti. Yeni rejim yeni muhalefet pratikleri gerektiriyor. Örgütlenme modellerinden, mücadele yöntemlerine kadar yeni, etkili ve yaratıcı muhalefet pratikleri... Demeç, nutuk ve basın açıklaması modelleriyle sınırlı bir muhalefet anlayışını hızla çöp sepetine atmak gereğine itirazı olan var mı? Bu Tırmık Özdemir Asaf’tan esinlenmiş dize-cümleyi tekrarlayarak noktalansın: “Bütün muhalefet hızla etkisizleşiyordu. Birinciliği kime versinler?”
*Bu yazı Cumhuriyet'ten alınmıştır.