Aydın Engin*
AKP Reisi’nin kendini yasa tanımazlıkla ve diktatörce davranmakla eleştirenlere bir cevabı var. Güçlü olduğunu sandığı bir cevap:
- Diktatör olsam böyle konuşabilir miydin? Benim de her duyduğumda içimden “Yav acaba diktatör olsaydın daha farklı ne yapardın Reis” diye sormak gelir. Bir yerlerde, mesela uçağında filan karşılaşsam sorarım da. Ne çare ki uçağı her zaman, benden kat kat daha önemli ve değerli gazetecilerle dolu. Bana yer kalmıyor anlaşılan… Bari buradan, Tırmık üstünden sorayım…
***
Müslüman mahallesinde salyangoz satmak misali Boğaziçi Üniversitesi’nde fetih lokumu dağıtmaya kalkanlarla salyangoz yiyebilen ama fetih lokumu ikramını savaş karşıtı ideolojik tercihleri yüzünden geri çevirenler arasında yaşanan gerginliği biliyorsunuz. Reis’in buna çok içerlediğini, taaa Karadeniz kıyılarından kükrediğini de biliyorsunuz. Hem de ne kükreme… Lokum dağıtanları “imanlı, yerli ve milli gençlik” diye övüp, itiraz edenleri de “komünist vatan haini, terörist” ilan ettikten sonra narasının desibelini daha da yükseltti: “…Eşkâllerini belirlemek suretiyle bu gençlere üniversitelerde okuma hakkı vermeyeceğiz…”
***
Bu satırlar yazılırken Reis’in polisleri, çoktan savaş ve fetih lokması karşıtı öğrencilerin “eşkâllerini belirlemiş”, Boğaziçi Üniversitesi’nin yurtlarını, kütüphanesini, kantinini basmış, öğrenci evlerine dalmış, çok sayıda öğrenciyi gözaltına almıştı bile. Anlaşılan şimdi sıra “Bu gençlere üniversitede okuma hakkı vermeme”de… Şimdi söyleyin lütfen, bazı gençlerin, mesela fetih lokumundan hoşlanmayan, savaşa itiraz eden gençlerin elinden üniversitelerde okuma hakkını kim alabilir? Bildiğim kadarıyla okuma (eğitim) hakkı, anayasal güvence altında bir hak. Anayasal güvenceye alınmış bir hakkı geri almak kimsenin (Reis dahil kimsenin) haddi değil. Belki, yargı kararıyla bu hak geri alınabilir ama onun bile hukuksal bir kılıfı bulunmalı. Bu da pek kolay olmasa gerek. Yani Reis’in sözlerini buyruk kabul eden bir yargıç “Mahkememiz şu, şu ve şu kişilerin üniversitelerde okuma hakkını iptal etmiştir” gibi bir karar vermeye kalkarsa hem komik hem rezil olur.
***
Peki, ortada yargı kararı bile yokken, taa Samsun dolaylarından naralanıp “Bugençlere üniversitelerde okuma hakkı vermeyeceğiz” diye hüküm kesip kendi kafasınca karar veren bir siyasetçiye siyasal literatürde ne denir? Soruyu uluslararası ilişkiler, devletler hukuku, siyaset sosyolojisi gibi akademik alanlarda eğitim veren hocalar cevaplasın. Ben, sadece “Yav Reis bir de diktatör olaydın ne yapardın acep” diye sormakla yetinip bu riskli yazıyı noktalayayım…
*Bu yazı ilk kez Cumhuriyet'te yayımlanmıştır.