Özür kampanyasına imza atan aydınlar, Başbakan Erdoğan'ın 'Soykırımı işlemişler ki özür diliyorlar' sözlerine, 'Başbakan'ın demokrasiye saygısı bu kadar' şeklinde tepki gösterdi
Markar Esayan: 'Önce Ermeniler özür dilesin' diyenler eğer samimilerse, hiç gocunmadan özür dilerim'Özür kampanyası sabote edildiBizden kim özür dileyecekErmeni kardeşlerimden özür diliyorum" kampanyasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sert bir dille eleştirmesi, bildiriye imza koyan aydınları kızdırdı. Akademisyen, gazeteci ve yazarların da aralarında bulunduğu aydınlar, Erdoğan'ın bu sözlerinin demokrasiye olan saygısını gösterdiğini savundu.Erdoğan'ın kampanya hakkında önceki gün söylediği, "Herhalde onlar böyle bir soykırımı işlemiş ki, özür diliyorlar. Sadece ortalığı karıştırmak, huzurumuzu kaçırmaktan başka bir işe yaramaz" şeklindeki sözlerini, bildiriye ilk imzayı atan aydınlardan bazıları şöyle eleştirdi:
Baskın Oran: "Özür dileyenler, tarihteki birtakım hataları kollektif vicdanına yediremeyenlerdir. Sayın Başbakan bizim kampanyamıza dua etsin. Bütün dünya parlamentolarında otomatik kararlar çıkıyordu. Onlar duracak. Diyaspora yumuşadı. Dünya basını genosid (soykırım) kelimesini kullanmamaya başladı."
Adalet Ağaoğlu: "Başbakan 301'i, AB'yi bir kenara bıraktı. Bunlarla uğraşacağına, Meclis'e 301. maddeyi getirsin. İttihat ve Terakki zihniyetinin 1915'te Osmanlı Ermenileri’nin hayatları pahasına, onlara yapılıp edilenleri öğrendiğimden beri, derin bir mahcubiyet içindeyim. Hrant Dink'in katli, 1915'lerde tanığı olamadığım kıyım felaketi üstüne, bugünkü somut tanıklığımdır. Başbakan'ın bu sözleri de İttihat ve Terakki zihniyetinin sürdüğünü gösteriyor."
Ali Bayramoğlu: "Başbakan böyle düşünüyor olabilir, ancak o makama düşen 'sivil ve bireysel bir kampanya' hakkında hüküm vermek, o kampanyaya siyasi tavır almak değildir. Demokratik ülkelerde siyasi merkezler, hükümetler sivil alana bu anlamda ve bu şekilde müdahale etmezler, hele kendi aydınlarını hedef hiç göstermezler."
‘Ak kurtlara yanaşıyor’Ertuğrul Kürkçü: "Başbakan'ın gözünün gördüğünü, aklının inkar ettiğini düşünüyorum. Çünkü metin çok açık. Soykırımdan söz etmiyor. Büyük bir felakete maruz kaldığını söylüyor. Başbakan bu konuda bağımsız bir inisiyatif çıkmasını değil, her şeyi hükümetin kontrolünde olmasını istiyor. Ben Başbakan'ın her zaman olduğu gibi, tartışmayı kriminalize ederek işin içinden çıkmaya çalıştığını düşünüyorum."
Halil Berktay: "Başbakan'ın genel olarak son dönemdeki gidişini bayağı vahim olarak görüyorum. Kürt meselesinde, militarizmle ilişkilerinde genel olarak giderek kendisini Türkiye’nin demokratik çevrelerinden, aydınlarından kopartan, AB konusunda Avrupa'ya sırtını dönen bir çizgi içinde. Mesele, Başbakan'ın AKP içindeki en muhafazakâr kesimlere, ak kurtlar denen muhafazakar kesimlere git gide daha fazla esir olmasıyla ilgilidir."
Ergin Cinmen: "Başbakan böyle diyor ama Cumhurbaşkanı 'bu ülkede düşünce özgürlüğü vardır' diyor. Cumhurbaşkanı gayet uzlaşmacı, devlet adamına yakışır bir söz söyledi. Başbakan'ın söylediği yakışıksız sözleri kınıyorum. Başbakanımız demokrasiden bu kadar nasibini almış."
Ersin Salman: "Başbakan demokratikleşme hamlelerinden vazgeçmiş gibi görünüyor. Ya da en azından vazgeçmiş gibi görünmek istiyor olabilir. Bu topraklarda kardeşçe yaşamak isteyen insanlar için, bu özrün bir yumuşama yaratabileceğini düşünüyorum."
Hakan Tahmaz: "Bu sözler Başbakan'ın nasıl bir siyasi çizgide olduğunu gösteriyor. MHP'yle yarışa tutuşmuş. Bu yarış ona hayırlı uğurlu olsun. Başbakan'ın padişah gibi hüküm veren şekilde konuşması siyasi tarzını gösteriyor."
‘Yapılan sadece jestti’Oral Çalışlar: "Sonuç olarak tarihi olayla ilgili bir grup insan, bir ulusla acıları paylaşıyor. İnsani birşey yapıyor. Ne var bunda yani? Her zaman biz mi haklıyız? Kendi tarihimizde yüzleşeceğimiz şeyler yok mu? Bahçeli 'Hepimiz milli duruş gösterdik' dedi. Başbakan da, Bahçeli ve diğer siyasetçilerle bir milli duruş göstermenin mutluluğunu yaşıyor."
Ömer Laçiner: "Türkiye Cumhuriyeti'nin, devlet olarak bu konudaki politikasını sürdürmekle yükümlü olan Başbakan'dan başka türlü bir şey bekleyemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti böyle bir olayı, Ermenilere yapılmış bir zulüm olduğunu reddediyor ve bunu sürdürüyor. Şahsen daha önceden tanıdığımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da buna yatkın olmadığını biliyorum. Bu yapılan şey, bir jestti."