Aydınlar: Müzakere kesilmesin, genç ölümler durdurulsun

Aydınlar: Müzakere kesilmesin, genç ölümler durdurulsun

T24 - PKK’nın Hakkâri saldırısı her kesimden tepki toplarken aydınlardan “Genç ölümler durdurulmalı. Söz kesinlikle bitmemeli. Şiddete karşı kesinlikle tavır alınmalı” mesajı geldi. Sezgin Tanrıkulu ( CHP Genel Başkan Yardımcısı): Bu soruna siyaset kurumunun çözüm üretmemesi, sorunu giderek içinden çıkılmaz hale getiriyor. Bu işten birinci derecede sorumlu olan, hükümettir. Hükümet dokuz yıldır iktidarda. Türkiye’nin bulunduğu ortam içerisinde, sorumluluğu siyasetin başka kurumlarında arama vaziyeti kalmamıştır. Yapılması gereken, zaman geçirmeksizin seçimden önce ısrarla önerdiğimiz, seçimden sonra da Meclis’in gündemine taşıdığımız, Meclis’te, siyasi partiler arasında sorunun çözümü konusunda ortaklaşmayı sağlayacak bir ortak akıl heyetinin kurulması, sorunun çözümü noktasında önemli bir başlangıç olacaktır. Biz hükümeti bu sorumluluğa davet ediyoruz.

Baskın Oran (Prof. Dr.): Ne söyleyeyim ki. Durum o kadar açık ki; İngiltere bile bu meseleyi şiddetle çözmek istedi, çözemedi. Müzakerelere girişti, çözdü. Bütün söyleyeceğim bundan ibaret.

E. Fuat Keyman (Prof. Dr. İstanbul Politikalar Merkezi, Sabancı Üniversitesi): Klişe olacak artık ama, kesinlikle söz bitmemeli! Müzakere devam etmeli. Radikal’de defalarca yazdığımız gibi, özellikle demokratlar PKK’ya karşı çok net bir tavır almalılar. İmza kampanyalarından, medyadaki bilinç yükseltmeye kadar, özellikle demokratlar büyük tavır almalılar. Böyle kesin bir ortak tavır aslında çok önce alınmalıydı, toplumla paylaşılmalıydı.

Muhsin Kızılkaya (Yazar): Ne denir bilmiyorum ki! Yılan hikâyesine döndü artık. Baştan beri hep aynı şeyleri söylüyoruz. Hepimiz; devlet, hükümet, PKK, dağdaki adam, köydeki çoban, şehirdeki adam, herkes aynı şeyi söylüyor şu an ama buna rağmen çocuklar ölüyor. Bu memleketi genç ölüler mezarlığına çevirdiler.Bir süre önce bir PKK kampı yerle bir edildi, belki bir o kadar insan da orada öldü, bilmiyoruz. Kim daha fazla adam öldürdü, kimin ölüsü daha çok yankı yaptı meselesine döndü olay. Gidin Amerika’dan hangi silahı alırsanız alın, ne kadar bomba koyarsanız koyun... Bahsedilen özgürlüğe kan üzerinden ulaşmanız mümkün değil. Devlet tarafından baktığımızda da ne kadar çok kamp basarsanız basın, bitiremezsiniz, canınız yanar... Allah bize sabır versin diyorum.

İhsan Aksoy (Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi kurucularından – eski KADEP Başkan Yardımcısı): Bu bölgede yapılan bir güç gösterisidir. Egemenlik kanıtlama girişimi. Biz bölgede varız, didişmenin sonu yok, dediklerimizi kabul edin gibi bir harekettir. Bölge ülkelerinin, özellikle Suriye’nin etkisi olabilir. Bir de Türkiye’yi ısrarla Irak’a, sınırötesi harekata davet etmek, böylece dünya kamuoyunda yeniden uluslararası sözleşmelerden bahsetmektir. Bu süreçte biz olmadan anayasa yapamazsınız mesajıdır. Kısaca barışın önüne set çekmektir.

Nebahat Akkoç (KAMER Vakfı Başkanı): Bu haberler artık sadece boğazımızı kurutuyor. Söylenecek söz kalmadı, ne söyleyelim? Ölenler bu savaş çığlığı atanların çocukları olmadığı için canları doğrudan yanmıyor. Ne yapılacaksa bir an önce yapılmalı, bu çatışmalar, savaş ortamı sona ermeli artık. Dayanacak gücümüz kalmadı. Çok acı çekiyorum TARIK AKAN: Bugünkü haberden dolayı acı çektim ve her seferinde de acı çekiyorum. Sanırım bu büyüklükte bir olay Türkiye’de ikinci kez oluyor. Bütün bu şiddet olaylarının önüne nasıl geçilir, konu hakkında fikir belirtmem yanlış olur ama durmasını canı gönülden istiyorum. Artık yeter diyorum. 1983’ten beri ülke bu sorunla mücadele ediyor, aradan kaç yıl geçmiş ve bu zamana kadar adam gibi netice alınamamış. Bir an önce durması en büyük dileğim.