Aydınlardan İpek Grubu'na baskına ortak tepki: Erdoğan rejimi son kozlarını bütün şiddetiyle oynuyor

Aydınlardan İpek Grubu'na baskına ortak tepki: Erdoğan rejimi son kozlarını bütün şiddetiyle oynuyor

Bugün, Millet gazeteleri ile KanalTürk, Bugün televizyon kanallarını bünyesinde barındıran ve Akın İpek'in sahibi olduğu Koza İpek Holding'e Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği'nin verdiği kararla Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve polis ekiplerince yapılan operasyona 180 aydından ortak tepki geldi. İmza kampanyası başlatan aydınlar, "Hitler Almanya'sı 2015" başlıklı bir metin yayınladı. Bildiride, “Sürdürülmek istenen oyunlar ortaya dökülmesin diye Tayyip Erdoğan rejimi son kozlarını bütün şiddetiyle oynuyor” denildi.

 

Zaman'dan Kamil Arlı'nın haberine göre imza metninde, operasyonun 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde yapılmasına dikkat çekilerek, “Tek Adam olma umudu tükenince ve 17-25 Aralık'ın ortaya dökülmesi kaçınılmazlaşınca, oyunun son perdesi başladı.” ifadeleri kullanıldı. Baskın sırasının diğer gazetelere de gelebileceği uyarısında bulunulurken, “Şimdi sırada, topun ağzında Aydın Doğan Grubu olmak üzere, yandaş olmayıp biat etmeyen başka holdingler ve bağımsız medya organları (Taraf, Cumhuriyet, Sözcü) dizilmiş vaziyette. Oynanan ve sürdürülmek istenen oyunlar ortaya dökülmesin diye Erdoğan rejimi son kozlarını bütün şiddetiyle oynuyor” denildi.

 

Yayınlanan bildiri şöyle:

 

Hitler Almanya'sı 2015

 

Tek Adam olma umudu tükenince ve 17-25 Aralık'ın ortaya dökülmesi kaçınılmazlaşınca, oyunun son perdesi başladı. 1 Eylül Dünya Barış Günü, Koza İpek Holding'in firmaları, sahibinin evi, İpek Üniversitesi sabah saatlerinde arandı. AA'nın bildirdiği gerekçe: “Teröre finansman sağlamak.”

İroni korkunç: Aynı gün, Holding'in Bugün Gazetesi, “IŞİD'e Silah Malzemeleri Akçakale'den” manşetiyle çıkınca, Kanaltürk ve Bugün TV polis tarafından ‘örgüte destek' suçlamasıyla basıldı. Cumhuriyet Gazetesi de, ‘İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar' manşetiyle MİT TIR'ları skandalını açıklayınca Can Dündar, “Hesabını verecek; yanına bırakmam” diyen Erdoğan'ın ‘devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk' suçlamasına muhatap olmuş, 2 müebbet ve 42 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalmıştı. Şimdi sırada, topun ağzında Aydın Doğan Grubu olmak üzere, yandaş olmayıp biat etmeyen başka holdingler ve bağımsız medya organları (Taraf, Cumhuriyet, Sözcü) dizilmiş vaziyette. Oynanan ve sürdürülmek istenen oyunlar ortaya dökülmesin diye Erdoğan rejimi son kozlarını bütün şiddetiyle oynuyor.

Bu filmi başkaları daha evvel yaşadı. Önceleri inanmış bir Nazi Partisi seçmeni olan Alman ilahiyatçı Martin Niemöller 1946'da şöyle anlatmıştı: “Naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. Sonra Yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim. Sonra Katolikler için geldiler ve bir şey demedim çünkü Katolik değildim. Ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.” Biz bu filmi yaşamadık, görmedik, ama çok iyi biliyoruz. Türkiye'ye yaşatmayacağız

Bildiriye destek veren isimler şöyle: