Habertürk'te Selman Öğüt ile İsmail Saymaz arasında yaşanan tartışmada Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel'in sessiz kalmasına tepki gösteren Ulusal Kanal programcısı Ali Yağız Baltacı, istifa etti.
Habertürk canlı yayınında Doç. Dr. Selman Öğüt’ün “Kemalistler ezanı Türkçe okuttukları için özür dileyecekler” sözleri nedeniyle gazeteci İsmail Saymaz ile sert bir tartışma yaşamıştı. Bu tartışmanın yankıları devam ederken, Vatan Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Ulusal Kanal'da dikkat çeken bir istifa geldi.
Yeniçağ'ın haberine göre Ulusal Kanal'da program yapımcısı olan Ali Yağız Baltacı, Öğüt'e tepki göstermeyen Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel'i eleştirerek istifa ettiğini duyurdu.
Öğüt programda “"Kemalistler neler yaptı. Ezanı Türkçe okuttukları için özür dileyecekler. İkna odalarını unuttular. Haddini bil. Bu ülkede Müslümanlara zulüm edilmiştir" demiş, Saymaz “"İslamcılar bu ülkede azanlıktır. Bu ülkenin yüzde 99'u Müslümandır. Bu ülkede Kemalistler sayesinde ezan okunuyor namaz kılınıyor. Bu arkadaş Elif'in E'sini bilmez. Bu arkadaş iki rekat namaz kılamaz, bu Kur'anın K'sini bilemez. Ben bunların tümüne namaz kıldırırım" diye cevap vermişti.
Ali Yağız Baltacı’nın yaptığı açıklama şu şekilde:
"Saygıdeğer izleyicilerim, kıymetli dostlarım. Bu satırları, beni Ulusal Kanal ekranlarında dört senedir izleyen iyi kalpli insanlara karşı duyduğum sorumluluk duygusuyla yazıyorum. Geride bıraktığımız hafta HaberTürk televizyonunda yayınlanan 'Enine Boyuna' isimli programda yaşananlar kamuoyunun malumu. Kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse, bu programın konuğu olan Selman Öğüt adlı kişi Atatürk düşmanı ifadeler kullanmış, bunun üzerine bir diğer program konuğu gazeteci İsmail Saymaz tarafından Atatürk ve Kemalizm savunması yapılmıştı. Sosyal medyada yoğun tartışmalara yol açan bu diyalogla ilgili ben de Twitter hesabımdan bir yorum yaptım.
Yaptığım yorum şu şekilde:
“Bu tartışmada sayfalarca makale yazılacak, tezlere konu olacak, üstüne düşünülecek, Türkiye siyasetinde son beş yıllık cepheleşmeyi gözler önüne seren bir fotoğraf var: İlker Yücel’in Selman Öğüt ile yan yana oturması. O kadar çok şey söylenebilir ki bu konuda… O İlker Yücel ki tüm gençliği Atatürk okumalarında, bayram mitinglerinde geçen kişi… O İlker Yücel ki Kemalizm konusunda İsmail Saymaz’ın bilgilerinin belki 100 misline sahip olan kişi… O İlker Yücel ki, binlerce Anadolu çocuğunu Anıtkabir ile Nutuk ile buluşturan kişi… Ak Parti’yi ‘milli cephede’ görme fikriyatının dramatik bir sonucu bu. ‘Aynı cephedeyiz’ , ‘aynı gemideyiz’, ‘birlikteyiz’ derken sosyolojiyi göz ardı ederseniz; Selman Öğütler ile yan yana oturur, alenen Atatürk düşmanlığı yapılırken yutkunup sessiz kalmak durumunda kalınır. Gündelik siyaset bu kadar trajik işte…"
"Sevgili İlker Yücel, İsmail Saymaz Kemalizm savunması yaparken içinden kim bilir ne düşünüyordu? ‘Ah ulan ah’ diyordu muhtemelen, ‘Ağzımı açıp iki kelime söylersem HDP/CHP/İYİP/PKK saflarına düşerim, milli cepheden koparım’ diyordur.
“Yaptığım yorum bu şekilde… Bu yorumumla maksadım sevgili İlker Yücel’i ya da Vatan Partisi’nin politikalarını eleştirmek değil güncel siyasi saflaşmaların insanları normalde yan yana gelmeyecekleri insanlarla bir araya getirebileceğini ifade etmekti. ‘Milli Cephe’ olarak adlandırılan bir saflaşmanın; hem sosyolojik, hem kültürel, hem sınıfsal, hem tarihsel olarak çok farklı mahallelerin temsilcilerini cebren de olsa aynı düzlemde gösterdiğini; bu durumun güncel siyasetin dramatik bir sonucu olduğunu vurgulamak istedim."