Aselsan'ın Uludere raporunu muhalefet farklı iktidar farklı okuyor

HÜLYA KARABAĞLI - T24/ Ankara

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, muhalefetin Uludere’ye ilişkin Aselsan raporuna ilişkin yorumlarının gerçeği yansıtmadığnı ileri sürdü. Üstün, Türkiye İletişim Başkanlığı’nın kayıtlarını işaret ederek, Gülyazı Karakolu’nun aranmadığını, son bombalamadan üç dakika önce pusu görevinden dönen astsubayın başçavuşu cep telefonundan aradığı ve “dön emri” verdiği dile getirdi. Üstün, “Heron görüntüleri de, bilinenin aksine Türkiye içinden başlamıyor. İlk görüntü Irak’ın 5 kilometre içerisine ait. Aselsan raporunda, ‘bu insan’, ‘bu hayvan’, ‘bu araç’ deniyor. Ancak, insanların asker mi, köylü mü oldukları konusunda ipucu vermiyor” dedi.

‘Muhalefet Uludere incelensin istemiyor mu?’

Komisyon Başkanı Üstün, Aselsan raporunu yorumlayan ana muhalefetin komisyon üyesine isim vermeden eleştirilerle yüklendi. Raporun aslının basına yansıtıldığı gibi olmadığına dikkat çeken Üstün “Bilgi kırıntılarını yarım yamalak cümlelerle aktarmak ne derece doğru. Böyle yapılırsa bu soruşturma nasıl sağlıklı yürüyecek” diye sordu.

Üstün, CHP’li komisyon üyelerinin rapordan alıntı yaptıkları notları da yanlış yorumladığını söyledi. Komisyon içinde her şeyin rapora yansıtılması konusunda ilke kararı aldıklarını söyleyen Üstün, "Muhalefet, Uludere incelensin istemiyor mu?" diye sordu.

‘Gülyazı Karakolu'nu arayan yok’

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Aselsan raporunu ve Türkiye İletişim Başkanlığı’ndan gelen önemli bilgileri T24’le paylaştı:

Köylülerin karakolu aradıklarına ilişkin muhalefetten yapılan yorum yanlış. Neresini düzelteyim. Bu iddiayı Gülyazı incelemesinde köylüler de bunu bize söylemişti. İlk bombadan sonra aradık dediler. Biz de bunu İletişim Başkanlığı'na sorduk. Bilgiler geldi. Bir defa karakol aranmıyor. Karakolda görev yapan astsubay, başçavuş aranıyor. Başçavuş o saatte dağda. Köyün hemen yamacında. Dön emri alınca köye doğru dönüyor. 22.21’de, son bombadan 3 dakika önce aranmış. Dağda pusuda görev alıyor. Görevi bittiği için köye yürüyerek dönüyor. Cepten aranmış. Karakol araması yok.

"Bombalamayı nasıl durduracak?"

Bir başçavuş dağda ve 3 dakikası var. Bu insanın önleme kabiliyeti var mı? Kamuoyuna ‘önleyebilirler' dersek, bu soruşturmanın sağlığını sıhhatini bozmaz mıyız? Bunu niye böyle yapıyorlar?

Heronun ilk görüntüsü Irak'ın 5 kilometre içi

Muhalefet ‘Kaçakçıların Türkiye’den geldikleri belliydi’ diyor. Şimdi, ilk görüntü, sınırdan tam 5 kilometre içeride. Irak’ın kuzeyinde bir yer. İki derenin kesiştiği bir yer. Vadide önce bir araç görünüyor. Sonra üç araç  görünüyor. Aracı zumlandığı zaman kamera yanına yaklaşan insanlar görünüyor. Sırtları vadinin şekline göre kuzeydoğuyu gösteriyor. Türkiye kuzeyde. Yönleri ise, Irak’ın içi görünüyor.

Köyden çıkışları izlenseydi büyük şüphe çekerdi

Bu insanlar bir kamptan mı çıktı, nereden çıktı belli değil. Yani, Haftanin Kampı’na görüntüye bakarak   "Türkiye’den geldi" demeyi nereden çıkarıyorlar. Köyden çıktıkları andan itibaren izlenseydi büyük bir şüphe çekerlerdi. Kameraya yakalandıkları sınırdan 5 kilometre içerisi. Araçların oldukları yerde yakalanmışlar. O zaman, şuradan, buradan geldi demek haksızlık olmaz mı? Aselsan, sırtlarının kuzeydoğuya doğru olduğunu söylüyor.

Aselsan 'bu insandır' diyor

Aselsan, ‘Bu insandır’, ‘bu hayvandır’, ‘bu araçtır’ diyor. Onun dışında herhangi bir yorumu yok. ‘bu  köylüdür’, ‘bu askerdir’, ‘bu eşkiyadır’ demiyor. Zaten bunu ben de görüyorum. İnsan olduğunu biliyorum. Hayvanın katır mı, eşek mi, at mı ayırt edilmediği yerde insanı nasıl ayırt edecek. Üzerinde silah var mı? Fişek var mı?

Görüntüler kesintisiz 9 saat

Bu görüntüler 9 saat ve kesintisiz dedik. Aselsan’da aynı şeyi söylüyor. Görüntüler Bitlis’ten başlıyor, Kuzey Irak’a kadar. Köylülerin çıkışları olsa görüntüde olacaktır. Böyle bir kayıt yok. Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek doğru bir şey değil.