T24 -
Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Atasever, kırsalda ayı ile karşılaşanları 'Şarkı söyleyin veya ölü taklidi yapın' şeklinde uyaran Prof. Dr. Atasever, kaçarak ayıdan kurtulmanın imkansız olduğunu hatırlattı.Radikal gazetesinin haberine göre, Prof. Dr. Mustafa Atasever, Erzurum’un İspir İlçesi’nde 2 kişinin ölümüne neden olan ayının, bundan sonra da karşısına çıkacak kişilere saldırıp öldürebileceğini söyledi. Ayıların insanlara saldırma olasığının yüzde 1 dolayında olduğunu belirten Atasever, ayıların bulunduğu bölgelerde yaşayan ya da gezmek için o kesimlere gidenlere şu önerilerde bulundu: "Ayılar akıllı hayvanlardır. Karşılaşıldığında, ayıya bir zarar vermeyeceğimizi hissettirmemiz lazım. Doğada grup olarak ya da yalnız gezerken mutlaka sesli konuşup, yüksek sesle şarkı söyleyerek ayılara varlığımızı hissettirmemiz gerek. Yanında özellikle yavruları varsa ve aniden karşısına çıkıp korkmasına neden olursanız bu durum sakıncalıdır" diye konuştu.
Ayının durup dururken insanı takip edip saldırmadığını ifade eden Atasever, "Ayı ile aniden yüz yüze geldiğimizde ise kesinlikle korkuya kapılıp kaçmayın. Çünkü ayılar saatte 30- 40 kilometre hıza ulaşabiliyor. Kaçmamız imkansız. Ayı insanın yanına kadar gelmişse artık hiç hareket etmeden, mümkün oldukça gerçekten ölü taklidi yaparak kısmen ayıdan kurtulma şansı olabilir. Ayrıca ağacın tepesine kadar çıkmak, otomobile girmek diğer çarelerdir. Ayılar çok kilolu olduğu için ağaçların tepesine kadar çıkamazlar. Ayıları korkutmamalıyız. Çünkü korkan bir ayı çok saldırgan olur" dedi. Yaşam alanları daraldı Vahşi hayvanların yaşam alanlarının giderek daraldığına işaret eden Prof. Dr. Mustafa Atasever, bunda özellikle ayıların yediği yaban meyve ağaçlarını kesip yakacak olarak kullanmak ve bölgede inşaatları devam eden HES’lerin etkili olduğunu anlattı. Bu nedenle birçok hayvanın yuvasız ve aç kaldığını kaydeden Prof. Dr. Atasever şöyle konuştu: "Aç kalan hayvanlar yerleşim alanlarına inmek zorunda kaldı. Bu hayvanın saldırmış olması, onun cezalandırılması anlamına gelmiyor. Bunlar sonuçta hayvan. ’O insanlara saldırdı, biz de onu ldürelim’ mantığının çok dogru olmadığını düşünüyorum. Ayılar insanlardan korkar. Saldırmışsa da mutlaka bir sebebi vardır. Hayvan aç ya da yanında yavruları olabilir. Onlara zarar gelecek diye korkar. Hayvan hasta veya kuduz olabilir. Ya da insanlar bu hayvanlara zarar vermiş, yavrularını öldürmüş veya ateş açmış olabilir. Bu gibi durumlarda saldırganlık meydana gelebilir. Bu ayının uyuşturucu iğne bayıltılıp Bursa’daki rehabilitasyon merkezine gönderilmesi en uygun olanıdır" ifadesini kullandı. Yiyecek bırakılmalı ya da ormana nakledilmeli Ayıların hem etçil hem de otcul bir havyan olduğunu, bu dönemde beslenmeye çok ihtiyaçları olduğunu belirten Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Atasever sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayılar şimdi yedikleri ile kışa hazırlık yaparlar. Özellikle dişiler kışın yatarken doğurur, uykudayken yavrularını emzirir. Yağ olarak depoladığı enerjiyi kış uykusunda yatarken harcar ve enerjiye dönüştürür. Dolyayısıyla bu ayılarda daha fazla beslenme ihtiyaçları vardır. Kışa yoğun bir hazırlık dönemi olduğu için, yeterli besin bulamayan sadece ayılar değil her vahşı hahvan yerleşim alanlarına kadar iner.Ormanda otlayan koyun, inek ve at gibi evcil hayvanlara da saldırabilir. Ayılar daha çok otcul bir hayvandır, meyve, bal ve sebze ile yoğun olarak beslenir. Bunun dışından etcil şeylere de ihtiyaç duyar. Bu yüzden vahşi hayvanların yaşam alanlarını tehdit edilmemesi lazım. Bu tür hayvanların yakalanıp daha geniş ormanlık alanlara nakledilmesi uygun olabilir. insanlar bu tür hayvanlardan korunmak için ekili alanların etrafını düşük voltajlı elektrikli çitlerle örebilir. Başta Orman Bakanlığı olmak üzere yöre insanı doğaya yiyecek bırakmalı ve onların tükettiği yabani meyve veren ağaçları yok etmemeliyiz" şeklinde konuştu.