CHP'den ihraç edilen Nazlıaka: Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, süreci ön yargıyla yönettiler

CHP'den ihraç edilen Nazlıaka: Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, süreci ön yargıyla yönettiler

CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK), Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın partiden ihracına karar verdi. YDK, “Bir milletvekilinin odasında bulunan Atatürk resmini indirdiği iddiasının gerçek olmadığı ve iddianın iftira kapsamında bulunduğu” gerekçesiyle partiden bir oy farkla ihraç edilen Nazlıaka, "Bu süreçte bazı Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin son derece önyargılı olarak süreci yönettiklerine üzülerek şahitlik ettim" dedi. 

CHP’den Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararıyla ihraç edilen milletvekili Aylin Nazlıaka, bir açıklama yaptı. Bazı Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin önyargılı bir şekilde süreci yönettiklerini savunan Nazlıaka; ‘’Bugün partimin 7'ye karşı 8 oyla vermiş olduğu kararla yuvamdan, partimden ihraç edilmeme yönelik karardan dolayı bazı şeyleri açıklama gereği duydum. Bu gerçekten tartışmalı bir karar, CHP'den bir milletvekilinin ihracı bir oyla farkla belirlenmiştir. Ancak, bu süreçte bazı Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin son derece önyargılı olarak süreci yönettiklerine üzülerek şahitlik ettim’’ dedi.

Hürriyet'ten Rifat Başaran'ın haberine göre; ihraca karşı çıkan 7 üyenin, kınama cezası verilmesinden yana oy kullandığı öğrenildi. Atatürk posteri tartışmasında CHP muhakkiklerinin hazırladığı raporu ele alan Parti Meclisi, Nazlıaka’nın, tedbirli olarak partiden kesin ihracı istemiyle disiplin kuruluna sevkine karar vermişti.

YDK, Nazlıaka’nın yanı sıra olayda adı geçen vekillerle de görüştü. YDK, son toplantısında Nazlıaka’nın ihracına, bir oy farkla karar verdi. Kararı YDK Genel Sekreteri Ali Hikmet Akıllı açıkladı.

Akıllı, “CHP tüzüğünün 70/a-b maddesi gereğince disipline sevk edilen AnkaraMilletvekili Aylin Nazlıaka’nın CHP’den kesin olarak ihracına oy çokluğuyla karar verilmiştir” dedi.

 

YDK'nın basın açıklaması

 

Radikal'in haberine göre, CHP Yüksek Disiplin Kurulu'nun Aylin Nazlıaka'nın CHP'den ihracıyla ilgili basın açıklaması şöyle:

"Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Disiplin Kurulu, Disipline Sevk Edilen Ankara Milletvekili Sayın Aylin Nazlıaka ile ilgili yapmış olduğu disiplin soruşturmasında; disipline sevk edilen Sayın Aylin Nazlıaka'nın savunmasını aldıktan ve olayla ilgili tanıkları dinledikten sonra aşağıda belirtilen kararı almıştır:

1-Disipline Sevk Edilen Aylin Nazlıaka'nın, bir milletvekilinin odasında bulunan Atatürk resmini indirdiği iddiasının gerçek olmadığını ve iddianın iftira kapsamında bulunduğunu oy birliği ile tespit etmiştir.    

2-Uygulanması gereken ceza yönünden kurul üyeleri Uğur Bayraktutan, Sezgin Kaya, Ali Hikmet Akıllı, Celal Çelik, Turan Aydoğan, Selahattin Emre, Ahmet Zeytunlu'nun Tüzüğün 70/C-c maddesi gereğince kınama cezası verilmesi gerektiği karşı oyuna karşılık; üyeler Saniye Barut, Şehrazat Mercan, Mustafa Serdar Soydan, Gülsüm Filorinalı, Ahmet Ersen Özsoy, Mahir Polat, Hüseyin Aydoğdu ve Süleyman BÜLBÜL'ün çoğunluk oyuyla, Tüzüğün 70/A-b maddesi gereğince disipline sevk edilen Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın Cumhuriyet Halk Partisi'nden kesin olarak ihracına oy çokluğu ile karar verilmiştir"

 

Nazlıaka'nın basın açıklaması

 

CHP'den Yüksek Disiplin Kurulunun kararıyla ihraç edilen Aylin Nazlıaka’nın açıklamaları şöyle:

 ”Verilen bu karar siyasi bir karardır. Beni ön seçimle milletvekili yapan delegelerimizi de yok saymaktır. Şuna inanıyorum; bu hukuksuz bir karardır. Hukukun üstünlüğünü savunan bir partide böylesine hukuksuz bir karar verilmiş olması esef vericidir. Ben bunu yargıya taşıyarak tekrar partime dönemeye çalışacağım. Yanlış hesap Bağdat'tan döner. Yüreğim yanıyor ama orası benim evim benim yuvam. Yuvama geri döneceğim.

 

“Bazı YDK üyeleri süreci ön yargılı yönetti”

 

“Az önce aldığım bu haberle ilgili konunun benim açımdan da sizlere aktarılması için buradayım. Bu gerçekten tartışmalı bir karar. CHP'den bir milletvekilinin ihracı bir oy farkla belirlenmiştir. Ancak bu süreç içinde bazı YDK üyelerinin son derece ön yargılı olarak süreci yönettiklerine üzülerek şahitlik ettim. Ben ve avukatım gerekli savunmaları yaptık. İlk gün söylediklerimin arkasındayım. Olayla ilgili  olarak ilk gün bu olay isminin Aylin Nazlıaka olması kadar gerçektir demiştim hala aynı şeyi savunuyorum. Bazı ön yargılı YDK üyeleri nedeniyle karar bu şekilde çıktı. Benim  için lehte oy kullanan YDK üyelerine teşekkür ediyorum. Ancak ön yargılı olanlar için özellikle şunu söylemek istiyorum. Eğer bir insanın ön yargıları varsa o zaten o kişiyle vicdanı arasında bir duvar örer. Biz duvarı ne yaptıysak aşamadık. Onun için bugüne kadar benim partideki emeğimi yüreğimi yok sayan ve ne kadar anlatırsam anlatayım olaya inanmak istemeyen yapıdaki bu kişileri ne yapsanız ikna etmek mümkün değildi. Ancak bu bakıldığında benim siyasi hayatım açısından bir yol kazasıdır. Siyasette böyle yol kazaları olur. İhraç edilebilirsiniz, siyasetten men edilebilirsiniz, hatta canınızı bile verebilirsiniz. Ama önemli olan onurlu bir duruşa sahip olmak ve mücadelen vazgeçmemektir. Ben mücadelemi onurumu duruşumu her zaman olduğu gibi sürdüreceğim siyasi faaliyetlerimi de sürdürmeye devam edeceğim.

 

“Verilen karar siyasidir”

 

“Verilen bu karar siyasi bir karardır. Beni ön seçimle milletvekili yapan delegelerimizi de yok saymaktır. 81 ilde bana oy veren delegeler de yok saymaktır. Bana destek olan faks çeken bizzat gelerek yanındayız açıklamaları yapan yol arkadaşlarıma,  herkese teşekkür ediyorum. Çalışmaya devam edeceğim. Meclisteki odam onların odasıdır. Ben onların vekiliyim ben herkesin vekiliyim. Haksızlığa uğrayanların vekiliyim. Bundan sonraki süreçte de nerede bir toplumsal olay varsa orada olmaya devam edeceğim. Yani sokakta fabrika öğrencilerin yanında kısacası ne yaptıysam bundan sonrada beni aynı şekilde ihtiyacı olanların yanında olmayı sürdüreceğim.

 “Şuna inanıyorum bu hukuksuz bir karardır. Hukukun üstünlüğünü savunan bir partide böylesine hukuksuz bir karar verilmiş olması esef vericidir. Ben bunu yargıya taşıyarak tekrar partime dönemeye çalışacağım. Yanlış hesap Bağdat'tan döner. Bundan sonraki süreç hukuk mücadelesine dönüşecek. Ön yargıları örneğin hukuk kökenli bir YDK üyesinin çok kişisel bir takım sorular sorduğunu süreçle ilgili olmaya sorular sorduğunu gördük. Baştan beri komisyon kurulduğu günden beri bu olayla ilgili bir günah keçisi bulunmaya çalışılıyordu. O ben seçildim. CHP bir yaşam biçimi bir kültürdür. Bir günde CHP'li olunmadı gibi bir günde CHP'li olmaktan da ihraç edilemezsiniz. Benim bu rozetim her zaman yakamdadır ve yakamda kalacaktır. Beni CHP'den atabilirler ama CHP'yi benden atamazlar. Ben partimde siyaset yapmak için mücadelemi sürdüreceğim.”

 

“Yüreğim yanıyor”

 

Nazlıaka, “Yargı kararının olumsuz sonuçlanması durumunda başka bir partide siyaset yapmayı düşünür müsünüz?'' sorusuna şöyle yanıt verdi: “Yargı kararıyla ilgili olarak yorum yapmak erken. Sevk gerekçem ve tüzükteki illiyet bağının olmamasına vurgu yapmak istiyorum. Siyasi bir karardır. Dolayısıyla mağduru olduğum bir olayın suçlusu haline getirilmeye çalışılıyorum.”

Nazlıaka ne hissettiğiyle ilgiliyse ''Yüreğim yanıyor diyebilirim size. Ama burası benim evim ve benim yuvam geri döneceğim onun için'' dedi.