AYM’den Gezi eylemlerinde yaşamını yitiren Abdullah Cömert için tartışma yaratan karar: Etkin bir soruşturma yürütüldü

AYM’den Gezi eylemlerinde yaşamını yitiren Abdullah Cömert için tartışma yaratan karar: Etkin bir soruşturma yürütüldü

T24 Ankara

Anayasa Mahkemesi (AYM), Antakya’daki Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ailesinin, etkili bir soruşturma yürütülmeyerek yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı başvuruyu kabul edilemez buldu. AYM kararında, soruşturmanın çok hızlı biçimde başlatıldığı, delillerin eksiksiz toplandığı, gaz fişeğini atan polisin belirlendiği, yaklaşık 10 ay gibi kısa bir sürede dava açıldığı ve yapılan yargılamada sanığın caydırıcı oranda cezalandırıldığı savunuldu. Cömert’in ailesinin ve avukatlarının, dosyanın bilerek geciktirildiği, sanığın tutuksuz yargılanmasının adaletsiz olduğu, bilinçli taksirle eylemin gerçekleştiği iddiaları değerlendirilmedi. Cömert’in ölümüne ilişkin davada sanık polis 6 yıl 10 ay hapse mahkum edilmişti.

“Nesnel değerlendirme yapıldı”

AYM’nin Cömert ailesinin yaptığı başvuruya ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, Cömert’in ölümünün ardından soruşturma işlemlerinin çok hızlı başlatıldığı, savcının hemen otopsi işlemlerini gerçekleştirip, olay yerinde keşif çalışması yaptığı ve kamera kayıtlarını topladığı belirtilerek, “delillerin eksiksiz şekilde toplanarak nesnel bir değerlendirmeye tabi tutulduğu, fişeği atan polisin tespit edildiği ve soruşturmanın 9 ay 20 gün gibi makul bir sürede neticelendirildiği” kaydedildi. Cömert ailesinin iddialarına tek tek değinilen kararda, Cömert’in ölümüyle ilgili ceza soruşturmasının tarafsızlık, resen soruşturma yürütülmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için gerekli delillerin toplanması, delillerin nesnel bir şekilde değerlendirilmesi ve soruşturmanın makul bir sürede sonuçlandırılması ilkelerine uygun bir şekilde yürütüldüğü ifade edildi.

“Amirler hakkında soruşturmaya gerek yok”

Yargılama aşamasında gaz fişeğini atan sanık polis ile aynı araçta görev yapan polislerden birinin şoför, diğerinin ise telsiz ve kamera kullanmaktan sorumlu olduğunu belirten Yüksek Mahkeme, bu iki polis hakkında verilen takipsizlik kararının doğru olduğunu savundu. Araçtaki polisler hakkında verilmeden önce gerekli tüm delillerin toplandığını, ölümün ne şekilde ve kimin eylemiyle meydana geldiğinin tüm şartlarıyla ortaya çıkarıldığı anlatılan kararda, kolluk amirleri yönünden işlem yapılmamasına yönelik de “soruşturma yapılmasını gerekli kılan nitelikte, kolluğun orantısız müdahalesiyle verilen talimatlar arasında illiyet bağını gösteren hiçbir kanıt unsuru bulunmadığı yönündeki tespitlerinden ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmadığı kanaatine varılmıştır” değerlendirmesinde bulunuldu.

Ceza orantılı

Yüksek Mahkeme, sanık polis hakkındaki mahkumiyet kararında, hukuka aykırı güç kullanımıyla yaşam hakkının esası bakımından ihlal edildiğinin açıkça kabul edildiğinde kuşku bulunmadığını belirterek, sanığın suç vasfının nitelendirilmesinde bir hata bulunmadığı, verilen cezanın da caydırıcı olduğu ve suçun ağırlığına göre açıkça orantısız bir ceza olmadığı ifade edildi. Kararda, şöyle denildi: Başvurucuların yakını olan Abdullah Cömert’in kamusal güç kullanımı sonucu öldüğü olayla ilgili etkili bir soruşturma yürütüldüğü ve ölüm olayının sorumlusunun tespit edilip orantılı ve caydırıcı cezayla cezalandırıldığı, ayrıca başvuruculara ölüm nedeniyle uğradıkları zararların karşılığında tazminat elde etme imkanının da tanındığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle başvurucuların yaşam hakkı ihlalinden doğan mağduriyetlerinin giderildiği ve başvurunun mağdur statüsü (kişi) yönünden kabul edilemez olduğu sonucuna varılmıştır”

Sanık polis, Ahmet Kuş, Cömert’in ölümüne ilişkin davada “bilinçli taksirle öldürme” suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapse mahkum edilmişti.