AYM aile hekimlerinin ‘ceza yönetmeliği’ni iptal etti

AYM aile hekimlerinin ‘ceza yönetmeliği’ni iptal etti

‘Ceza yönetmeliği’ olarak bilinen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, Danıştay’ın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edildi. AYM, CHP’nin 2008’de aynı konudaki başvurusunu reddetmişti.

Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın Temmuz 2021’de açtığı dava üzerine Danıştay 2’nci Dairesi ‘Anayasa’ya aykırılık’ gerekçesini haklı buldu. Danıştay, Anayasa’nın 38’nci maddesinin 1’inci fıkrasına (Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz) dayandı ve “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları da kanunun suç saymadığı şekilde cezalandırılamaz” hükmüyle AYM’ye gitti.

Diken'de yer alan habere göre, AYM 14 yıl sonra bu kez farklı bir karar verdi. Resmî Gazete’de yayımlanan kararında ceza yönetmeliğiyle yeniden düzenlenen Aile Hekimliği Kanunu’nun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan ‘sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin iptaline hükmetti. Karar oybirliğiyle alındı. Bu kararla, yasaya aykırı ceza puanları da iptal oldu.

Milletvekili Şeker: AYM başvurana göre karar veriyor 

‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ne karşı birlikte mücadele eden Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Kamu Emekçileri Sendikaları Konferasyonu’nun (KESK) eylemlerine rağmen Aile Hekimliği Kanunu 24 Kasım 2004’de TBMM’den çıkmıştı.

Bunun üzerine CHP de 2005’de kanunun 8’inci maddesinin, 2’nci fıkrasındaki ‘sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesini için AYM’ye gitmişti. AYM de üç yıl bekledikten sonra 2008’de oy çokluğuyla başvuruyu reddetmişti.

CHP İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, partisinin Aile Hekimliği Sözleşmesi’nin feshini gerektiren nedenlerin yönetmelikle belirlenemeyeceği gerekçesiyle AYM’ye başvurduğunu hatırlattı: “Aynı itirazı Danıştay yapınca AYM oybirliğiyle kabul etti. Kimin AYM’ye başvurduğuna göre kararın değişebildiğini de gördük!”

17 yıl zaman kaybı

Diken’e konuşan Şeker, Şubat 2005’de CHP olarak AYM’ye başvurduklarını, 2008’de ret kararının oy çokluğuyla (altıya beş) alındığını söyledi. Yaklaşık 17 yıl zaman kaybedildiğini belirten Şeker, şöyle devam etti:

“Genelde iktidar düzenleme yaparken mümkün olduğunca yönetmeliklerle keyfiliği kullanmak istiyor. Çünkü yönetmelik bir bakanın imzası, cumhurbaşkanının onayıyla hemen yürürlüğe giriyor. TBMM ise baypas ediliyor.”

Aile hekimlerine ‘ceza yönetmeliği’yle çalışma hakkı hürriyetlerinin ellerinden alındığını söyleyen Şeker, şöyle devam etti: “Haksız fesihler yaşandı, disiplin soruşturmaları yapıldı. Çok sayıda aile hekimi mağdur edildi. Bu keyfi yönetim anlayışının getirdiği bir dayatma. AYM’nin 2008’de hukuğa uygun karar vermemesi mağduriyetlere sebebiyet verdi. AYM’nin kararı mağduriyetlerin düzeltilmesi için olumlu bir adım. Çünkü kararları oy birliğiyle alındı. Kararlarında, çalışma hürriyetinin ve kanunla belirlenmesi gereken yetkilerin yönetmeliğe bırakılmamasına da vurgu var.”

Mevzuat sorunlu ve yetersiz!

Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği Başkanı ve Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın yeni üyesi Dr. Yusuf Eryazğan, aile hekimliğiyle ilgili mevzuatın başından beri sorunlu olduğunu söyledi.

Alanın yönetmeliklerle yönetilmeye çalışıldığını söyleyen Eryazğan, şunları dedi: “Yönetmelikler de sorunlu. Bu mevzuatı hazırlayan hukuk müşavirliği, aile hekimlerine, meslek örgütlerine karşı binlerce dava kaybetti. Bu aslında bir kamu zararı. Yönetmelik AYM tarafından iptal edildiğine göre yeni kanun hazırlanırken, meslek örgütlerine ve aile hekimlerine mutlaka sorulmalı.”

Sağlık Ekonomisi uzmanı Dr. Onur Çeçen ise kararı şöyle yorumladı:

“Teşkilat yasası Kanun Hükmünde Kararla (KHK) düzenlenen kamu kurumlarından bile beter bir düzenleme yapılanması mevcut. Kadife eldivende demir yumruk. Birinci basamak 1961’de yürürlük maddesi hariç 33 maddede, lojmandan özlük haklarına birçok konuyu düzenlerken 2004’de 8 madde ve yönetmeliklere ülkenin dört bir yanında yer alan sağlık kurumları ve sağlık çalışanları yönetilmeye çalışılıyor. En basitinden bir sağlık kurumu düşünün içinde çalışan temizlik personeli kanunda yok. Temizlik personeli istihdamı keyfiyete bırakılmış.”

TTB: Bu bir kazanım

Konuyla ilgili açıklama yayınlayan TTB ise, şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanlığı tarafından 30 Haziran 2021’de yayımlanan, aile sağlığı merkezi çalışanları üzerinde yarattığı baskı nedeniyle ‘ceza yönetmeliği’ olarak adlandırılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de içinde olduğu sağlık emek-meslek örgütleri tarafından açılan davada ilk kazanım elde edildi.”

30 Haziran 2021’de Resmî Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin hukuka aykırı pek çok hükmünün iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması istemiyle TTB ve sağlık emek örgütleri tarafından dava açılmıştı. İptali istenen düzenlemeler arasında, yönetmeliğin ‘Sözleşmelerin Yenilenmemesi’ başlıklı 7’nci, ‘Sözleşmenin Feshi’ başlıklı 10’uncu ve‘Sözleşmenin İhtaren Sona Erdirilmesi’ başlıklı 11’inci maddelerinin ve yönetmeliğin ekinde yer alan ‘Ek 3-Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetveli’ de yer almaktadır.

Davada ayrıca bu maddelerin dayanağı olan 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan, ‘sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin Anayasa’ya aykırılığı iddiası da ciddi bulunarak iptali istemiyle AYM’ye başvurulması da talep edilmişti.

Danıştay 2’nci Dairesi, TTB ve diğer sağlık emek örgütlerince ileri sürülen Anayasa’ya aykırılık iddialarını ciddi bularak Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.