Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un 14. maddesinin ikinci fırkası ile aynı kanunun Ek 1. maddesinin sekizinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Yüksek Mahkeme’ye başvuruda bulunuldu.
Bakırköy 13. İş Mahkemesi tarafından AYM’ye yapılan başvuruda, “Gazetecilere ücretlerini vaktinde ödemeyen işverenler, bu ücretleri, geçecek her gün için yüzde 5 fazlasıyla ödemeye mecburdur” ve “Fazla çalışma ücretlerinin gününde verilmemesi halinde, her geçen gün için yüzde 5 fazlasıyla ödenir” maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edildi.
Başvuruda, basın çalışanlarına zamanında ödenmeyen fazla çalışma ücretlerinin gazetecilere bariz bir ayrıcalık tanıdığı ve bunun kanun önünde eşitlik, hukuk devleti ile hukuki güvenlik ilkelerini zedelediği için Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürüldü.
İtiraz edilen kuralın Anayasa’ya uygunluk denetiminin basın sektöründe faaliyet yürüten kişilerin teşebbüs özgürlüğü içinde ele alınması gerektiği belirtilen AYM kararında, getirilen sınırlamanın orantılı olmadığı iddia edildi.
Fazla çalışma ücretinin zamanında ödenmemesi durumunda uygulanacak yaptırımın işverene ‘aşırı’ ve ‘katlanılmaz’ bir külfet yükleyeceği söylenen kararda, “Çok yüksek meblağlara ulaşabilen yüzde 5 fazla ödeme kuralının sebepsiz zenginleşmeye sebep olabileceği anlaşılmaktadır” denildi.
Kuralla birlikte getirilen ekonomik tedbirde ulaşılan miktarın, işverenin ekonomik varlığını etkileyeceği vurgulanan kararda, “Kanuna’a tabi çalışan gazeteciler ile diğer çalışan işçiler arasında bir farklılık yaratıldığı anlaşılmaktadır. Kural, basın sektöründe çalışanlar için diğer çalışanlara göre nesnel ve makul bir nedenle de olsa orantısız bir farklı muamelenin getirilmesine yol açmaktadır” ifadelerine yer verildi.
BirGün'den Dilan Esen'in haberine göre, Yüksek Mahkeme’nin iptal kararını değerlendiren Avukat Gökhan Küçük, bu kanunun basın emekçileri için çıkartıldığını ve 67 yıldır yürürlükte olduğunu söyledi. Bu kanunun amaçlarından birinin gazetecinin hukukunu korumak olduğunu vurgulayan Küçük, “Bir diğer amacı da gazetecinin ücretinin zamanında ödenmesinin garanti altına alınması ile basın özgürlüğünün zedelenmesinin önüne geçmek ve aynı zamanda işvereni karşısında gazeteciyi özgürleştirmek” dedi.
AYM’nin 11 yıl önce gazetecinin ücretinin ve fazla çalışma ücretinin zamanın da ödenmemesi sebebiyle günlük yüzde 5 fazla alacaklarının Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdiğini hatırlatan Küçük, şunları söyledi:
“Aslında herhangi bir şey değişmemişken medya sahipliğinin el değiştirmesinin ardından bu kararın çıkması da maddeyi iptal ettirmek isteyenlerin lehine olmuştur. AYM’nin gerekçeli kararında ağırlıklı olarak işverenin çalışma özgürlüğü değerlendirilmiş. Bu koşullarda aslında iptal edilen kural ancak ve ancak bir müyeyide kuralıdır. Gazete işverenleri ücretleri ve fazla çalışma ücretlerini günün de ödediklerinde herhangi bir külfetle karşılaşmayacaklardır.”
İşverenin girişim ve çalışma özgürlüğünü ölçüsüz bir şekilde sınırlandırıldığının da söylenemeyeceğinin altını çizen Küçük, “Zaten uygulamadaki davalarda Yargıtay iştidatı birleştirme kararı gereğince fazla çalışma ücretlerinden yüzde 99’a kadar indirim yapılmaktadır” diye konuştu.