AYM: Kumkapı Geri Gönderme Merkezi insan haysiyetiyle bağdaşmıyor

AYM: Kumkapı Geri Gönderme Merkezi insan haysiyetiyle bağdaşmıyor

Anayasa Mahkemesi, Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’nin koşullarının “insan haysiyetiyle bağdaşmadığı” konusunda ve mültecinin sınırdışı edilmesinin ihlal olduğuna karar verdi. AİHM de benzer bir karar vermişti.

Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre, Anayasa Mahkemesi, hakkında sınırdışı kararı verilen ve Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Suriyeli mültecinin haklarının ihlal edildiğine karar verdi, başvurucuya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Kararda, “Kumkapı Geri Gönderme Merkezinde tutulma koşullarının ‘insan haysiyetiyle bağdaşmayan’ muamele düzeyinde olduğu iddiası yönünden Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasının ihlal edildiği” ifade edildi.

Suriyeli mülteci başvurusunda, “sınır dışı edilmesi hâlinde öldürülme, işkence ve kötü muameleye tabi tutulma riskinin bulunması nedeniyle yaşam hakkı ile işkence ve eziyet yasağının; geri gönderme merkezindeki koşullar nedeniyle de ‘insan haysiyetiyle bağdaşmayan’ ceza veya muamele yasağının ihlal edildiğini belirtmişti.

 

Tek odada 13 kişi yere sünger serip yatıyor

 

Suriyeli mülteci, başvurusunda Geri Gönderme Merkezindeki koşulları şöyle anlatmıştı:

-Tutulduğu 3. katta yaklaşık 6 oda, her odada 15-16 ranza var.

-Odalardan herhangi birinde kalmıyor çünkü odalarda her gün kavga ve gürültü çıkıyor. Bu yüzden 12-13 kişiyle birlikte televizyon odasında, yere sünger sererek yatıyor.

-Kaldığı ilk ay Pazar günleri havalandırmaya çıkarken, son bir ay hiç havalandırmaya çıkamadı. Alerji oldu ancak doktor yardımı alamadı. Polisler arada bir ilaç dağıtıyordu.

-Biri kendini iple asmaya çalıştı, kurtuldu. Bir Cezayirli kendini bıçakladı. Altı İranlı protesto için ağızlarını dikti.

 

“Kumkapı’da tutmanın hukuki dayanağı yok”

 

Mahkemenin 11 Kasım’da verdiği ve bugün Resmi Gazete’de yayınlanan kararında ayrıca, Kumkapı’daki koşullarla ilgili etkili şikayet yolları olmadığı, Suriyeli mültecinin idari gözetim altında tutulmasının hukuki dayanağının bulunmadığı, orada tutulmasını kendisine usulüne uygun bildirilmediği gibi birçok yönden Kumkapı “mahkum edildi.”

Anayasa Mahkemesi, mültecinin kimliğinin gizli tutulması isteğini de kabul etti ve kamuya açık kararda ismini yayınlamadı.

 

Savaştan kaçtı, sınırda gözaltına alındı

 

Suriye’nin Kamışlı kentine bağlı Serekaniye’de yaşayan, 30 yaşındaki mülteci savaş nedeniyle Urfa’ya gitti.

15 Aralık 2013 tarihinde sınırdan geçen mülteci, jandarma tarafından yakalanarak Viranşehir'e götürüldü. Fotoğrafı çekildikten sonra serbest bırakıldı. Oradan İstanbul’a geçti.

Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının yakalama ve gözaltına alma talimatı uyarınca, İstanbul, Zeytinburnu’nda gözaltına alındı. Mardin Kızıltepe’de yaşanan bir olaya karıştığı iddiasıyla polislerce sorgulandı.

Ancak savcılığın serbest bırakılması kararına rağmen, 24 Nisan 2014’te Sınırdışı İşlemleri ve Geri Gönderme Merkezi Büro Amirliğince Kumkapı Geri Gönderme Merkezine teslim edildi.

İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünce hakkında, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54/d maddesi uyarınca “kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle sınır dışı etme ve 6 ay süreyle idari gözetim altında tutulma kararı verildi.  Bu arada Kızıltepe savcılığı hakkında takipsizlik kararı verdi.

 

Gerekçe: Kaçma şüphesi

 

Kumkapı’da tutulmasına ilişkin itirazı, “yabancı uyruklu olması nedeniyle kaçma ve kaybolma ihtimalinin bulunduğu” gerekçesiyle reddedildi.

İstanbul Valiliğine sunduğu 25 Haziran 2014 tarihli dilekçeyle mültecilik başvurusunda bulundu ve Kumkapı’dan tahliyesini talep etti. Ayrıca, sınırdışı kararına ve tutulduğu koşullarla ilgili karşı Anayasa Mahkemesine de başvurdu. Sınırdışı edilmesine karşı açtığı dava reddedildi.

 

“Sınırdışı edilmesi, gözaltında olması ve koşulları kanunsuz”

 

Anayasa Mahkemesi önce sınırdışı kararının durdurulması için tedbir kararı verdi daha sonra da Kumkapı’da tutulmasının ihlal olduğuna hükmetti.

Suriyeli mülteci, 6 Ocak 20152’te Kumkapı’dan bırakıldı.

AYM’nin kararında, hem gözetim altında tutulmasının hem de tutulma koşullarının hak ihlali olduğu belirtildi.