Anayasa Mahkemesi (AYM), Yükseköğretim Kanunu’nun öğrencilere verilecek disiplin cezalarını düzenleyen 54. maddesini, “disiplin işlemleri ile ilgili hususları belirli bir açıklık ve kesinlikle ortaya koymadığı” gerekçesiyle iptal etti.
AYM, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi’nin başvurusu üzerine, Yükseköğretim Kanunu’nun öğrencilere verilecek disiplin cezalarını düzenleyen 54. maddesinin (a) bendini iptal etti. AYM’nin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmettiği bent şöyle:
“Yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına, onur ve şerefine aykırı harekette bulunan, öğrenme ve öğretme hürriyetini doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükun, huzur ve çalışma düzenini bozan boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan, bunları teşvik ve tahrik eden, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya ideolojik olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere, eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir.”
AYM, Resmi Gazete’de bugün yayınlanan kararının gerekçesinde şunları kaydetti:
“Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla öngörülmüş yapma veya yapmama biçiminde beliren davranış kurallarının ihlali halinde uygulanan idari yaptırımlardır. Yükseköğretim öğrencilerine sunulan eğitim ve öğrenim hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla ihdas edilen disiplin suç ve cezaları, öğrencilerin özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkı, ifade özgürlüğü, eğitim ve öğrenim hakkı gibi pek çok hak ve özgürlüğüne sınırlama getiren bir nitelik taşımaktadır. Bu itibarla disiplin suç ve cezaları, sebebi veya sonucu itibarıyla çeşitli temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması sonucunu doğurabilir. Anayasa’nın 13. maddesi uyarınca, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması ancak kanuni düzenlemelerle mümkündür.
Anayasa’nın 13. maddesinde sınırlama ölçütü olarak belirtilen ilkesi, 2. maddesinde güvenceye alınan hukuk devleti ilkesi ışığında yorumlanmalıdır. Bu durumun bir gereği olarak, temel hak ve özgürlükleri sınırlamaya yönelik kanuni düzenlemelerin şeklen var olması yanında, keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekir.
Yükseköğretim öğrencilerinin disiplin işlemleri ile ilgili hususların düzenlenmesi yetkisi YÖK’e verilmiş, ancak Kanun’un 54. maddesinin (a) fıkrasında düzenlenen disiplin suç ve cezalarına işaret ettiği anlaşılan disiplin işlemleri ile ilgili hususlar belirli bir açıklık ve kesinlikle ortaya konulmamıştır.
Kural, disiplin cezası gerektiren eylemlerle disiplin cezalarının belirlediği ancak disiplin suç ve cezaları arasında yeterli bağlantının kurulmadığı bir alanda idareye, söz konusu alanın yönetmelikle düzenlenmesi yetkisinin vermektedir. Bu durumda, ilgililerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun uygulanacağını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanıyacak şekilde belirliliğe sahip olmayan düzenlemelerle idareye verilen yetkinin çerçevesinin çizildiği söylenemez.”
AYM, Yükseköğretim Kanunu’nda iptal ettiği maddelerin yaratacağı hukuksal boşluğun kamu yararını ihlal edecek nitelikte olduğu gerekçesiyle kararın, Resmi Gazete’de yayınlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesini uygun gördü. (ANKA)