AYM'den emsal karar; "Ülkemde iç savaş var, can güvenliğim yok" diyen Suriyeliye sınır dışı kararı durduruldu

AYM'den emsal karar; "Ülkemde iç savaş var, can güvenliğim yok" diyen Suriyeliye sınır dışı kararı durduruldu

Anayasa Mahkemesi, Rusya'dan Türkiye'ye sığınan "Fiziksel ve psikolojik baskıya maruz kaldım dönersem infaz edilirim" diyen Y.T ile "Ülkemde iç savaş var, can güvenliğim yok" diyen Suriyeli H.S'nin sınırdışı edilme işlemini durdurdu.

Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Anayasa Mahkemesi, 3 mültecinin haklarındaki sınırdışı işlemini durdurmak için yaptıkları bireysel başvuruları karara bağladı. AYM, yüz binlerce Suriyeli ve Iraklı mülteciyi ilgilendiren önemli bir karara imza attı. İşte 3 mülteci için AYM’nin verdiği kararlar.

 

Suriye vatandaşı AYM’ye gitti

 

1980 doğumlu Suriye vatandaşı H.S., polis tarafından 10 Aralık 2015’te Ankara Otogarı’nda sahte kimlikle yakalandı. H.S., Türkiye’den Suriye’ye geçip terör örgütlerine katılacağı şüphesiyle idari gözetime alındı. Halen Gaziantep’te idari gözetim altında tutuluyor. “Kamu düzeni güvenliği açısından tehdit oluşturanlar” kapsamında olduğu değerlendirilen H.S.’nin Ankara Valiliği’nce 11 Aralık 2015’te sınırdışı edilmesine karar verildi. H.S., işlemin iptali için açtığı dava sürerken, ülkesine sınırdışı edilmesinin maddi ve manevi bütünlüğü bakımından tehdit oluşturacağını, işkence göreceğini belirterek 31 Ekim 2016’da AYM’ye tedbir talepli bireysel başvuruda bulundu.

 

AYM, "Yaşamına yönelik ciddi tehdit var" dedi

 

Ülkesindeki kaos, etnik ve siyasi durumu ile Sünnilere yönelik mezhepsel baskılar nedeniyle Türkiye’ye sığındığını, illegal faaliyette bulunmadığını, ticaret için Hatay’a giderken yakalandığını savunan H.S., sınırdışı edilmesi halinde zulme maruz kalacağını öne sürdü. H.S.’nin başvurusunu kabul eden AYM, tedbir kararı verdi ve kararda şöyle dedi:

“H.S.’nin Suriye vatandaşı olduğu, kişisel durumuyla ilgili iddialarını dile getirdiği, idare mahkemesinde açtığı iptal davasının halen derdest olduğu; ülkesindeki iç savaş ve istikrarsızlığın devam ettiği, dolayısıyla sınırdışı işleminin gerçekleştirilmesi halinde telafisi imkânsız sonuçların ortaya çıkabileceği anlaşılmaktadır. Başvurucunun ‘yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne’ yönelik ciddi tehlike bulunduğu anlaşıldığından tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.” AYM tarafından yeni bir karar verilinceye kadar H.S., ülkesine sınırdışı edilemeyecek.

1972 doğumlu Rusya Federasyonu Kabardey-Balkar Özerk Cumhuriyeti vatandaşı Y.T., yasal yollardan Türkiye’ye geldi. Türk vatandaşı A.T. ile evlendi ve 4 çocuğu oldu. Polisin araç sorgulamasında yurda giriş yasağı olduğu anlaşılan Y.T., idari gözetim altına alındı. Y.T.’nin Yalova Valiliği’nce 30 Ekim 2016’da sınırdışı edilmesine karar verildi. Y.T., işlemin iptali için açtığı dava sürerken, ülkesine iadesinin hayati bakımdan tehdit oluşturacağını, işkence göreceğini belirtip 31 Ekim 2016’da AYM’ye tedbir talepli başvuruda bulundu.

Türk uyruklu olduğunu anlatan Y.T., Kafkasya bölgesinde muhalif ve işgale direnen kesimin baskı altında olduğunu, Kabardey-Balkar bölgesinde Rusya Federasyonu tarafından sistematik asimile politikaları yürütüldüğünü, direnen halka işkence yapıldığını, sınırdışı edilirse muhalif olduğu için işkence göreceğini, işgale karşı direnenlerin ailelerine yardım ettiği gerekçesiyle infaz edilebileceğini iddia etti.

 

Başvurusu kabul edildi

 

Y.T.’nin başvurusunu kabul eden AYM, tedbir kararı verdi. Kararda, “İdare mahkemesinde açtığı iptal davasının halen derdest olduğu, dolayısıyla bu aşamada sınırdışı işleminin gerçekleştirilmesi halinde telafisi imkânsız sonuçların ortaya çıkabileceği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, içtüzüğün 73’üncü maddesi uyarınca başvurucunun ‘yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne’ yönelik ciddi tehlike bulunduğu anlaşıldığından tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir” denildi. Y.T. de ülkesine sınırdışı edilemeyecek.

 

"İran vatandaşı somut bilgi ve belge sunamadı"

 

1989 doğumlu İran vatandaşı T.A., 22 Nisan 2015’te Türkiye’ye yasal yollardan geldi. Suriye vatandaşlarına verilen yabancı tanıtım kartlarını kendi adına düzenleyen T.A., 22 Mart 2016’da Hatay’da yakalanıp geri gönderme merkezine teslim edildi. T.A.’nın 22 Mart 2016’da sınırdışı edilmesi ve idari gözetim altına alınması kararlaştırıldı. T.A.’nın bu işlemin iptali için açtığı dava, 3 Ağustos 2016’da reddedildi. T.A., 31 Ekim 2016’da AYM’ye tedbir talepli bireysel başvuruda bulundu. Etnik ve siyasi durumu ile Sünnilere yönelik mezhepsel baskılar nedeniyle Türkiye’ye sığındığını, illegal faaliyette bulunmadığını belirten T.A., sınırdışı edilmesi halinde İran’da baskı ve zulme maruz kalacağını öne sürdü. AYM, tedbir talebinin reddine karar verdi.

Sınırdışı yapılacak ülkede karşılaşılabilecek kişisel risklerin ve buna ilişkin somut bilginin başvurucular tarafından AYM’ye ayrıntılı şekilde sunulması gerektiği kararda belirtildi.

 

Prof. Dr. Ersan Şen: Yerinde ve bağlayıcı bir karar

 

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi, birbirine benzer. Ölüm cezası, işkence, kötü muamele gibi insan hayatıyla, insanın vücut bütünlüğüyle alakalı konuların yaşanacağının görülmesi durumunda tedbir kararı verirler. ‘Sınırdışı etmeyin, çünkü hayati tehlike yaşayabilir, iade edileceği ülkede başına başkaca musibetler gelebilir’ derler. Yani tedbir kararı ile şahsın esas karar verilinceye kadar sınırdışı edilmemesi istenir. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak zorundasın. Anayasa Mahkemesi kararları kendi içinde bağlayıcı ve dışarıya emsaldir, benzer hadiseler için. Suriye’de bir iç savaş var ve bir devlet otoritesi de söz konusu değil, o yüzden AYM’nin kararı yerinde.”