Anayasa Mahkemesi, “oral, anal, grup, eşcinsel ve lezbiyen” ilişkiler içeren görüntü, ses ve yazıları satanlara, depolayanlara, bulunduranlara ve seyredenlere 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi.
AYM’nin “bu tür ilişkileri kurmaya ceza verilmiyor” demek zorunda kaldığı karara karşı oy kullanan AYM üyeleri bu kararla, sadece depolayanların değil bu tür görüntüleri bulunduranların dahi cezalandırılacağını belirterek kişilerin mahrem hayatlarına müdahale edildiğini belirtti.
Milliyet'te yer alan habere göre muhalif üyeler, kararla kişilerin kendilerine ait bu tür görüntü, ses ve yazıları üretmeleri ve bulundurmalarının dahi cezalandırılacağına dikkat çekerek bu durumun “ilkel müdahalelerin önünü açacağı” uyarısında bulundu.
Bu arada yerel mahkemenin iptalini istediği kanunun Anayasa’nın hukuk devleti ve özel hayata ilişkin maddelerinin yanı sıra “kişinin manevî varlığını geliştirme” hakkını düzenleyen 17. maddesi ile 42. maddesinde düzenlenen “eğitim hakkının” ihlali olduğunu da ileri sürdüğü, ancak AYM’nin “ilgisi yok” diyerek iptal istemini bu maddeler açısından ele almadığı anlaşıldı.
Aydın’da polis “müstehcen görüntülerin izletildiği” iddiasıyla bir işyerini bastı. Baskında işyeri sahibinde porno görüntülerin yer aldığı bir flash bellek bulundu. Sanık, “bunları kendisinin izlediğini, satmadığını, iş yerinde kullanmadığını, internetten indirdiğini” söyledi ancak görüntülerin “doğal olmayan yoldan yapılan” cinsel ilişkilere ait olduğu gerekçesiyle sanık hakkında “depolama” suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Davaya bakan Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi ise Türk Ceza Kanunu’nun 226/4. maddesinde yer alan “doğal olmayan yoldan yapılan cinsel ilişkilere ait ses, yazı ve görüntüleri depolayanlara” ceza verilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla maddenin iptali istemiyle AYM’ye başvurdu. Başvuruda düzenlemenin Anayasa’nın temel hak ve hürriyetlere ilişkin 12. maddesi, “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” düzenlemesini içeren 17, özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20. ve “eğitim hakkını” düzenleyen 42. maddesine aykırı olduğu savunuldu.
Mahkemenin başvurusunda kanundaki “doğal olmayan” ifadesinin muğlak, müphem ve yorumlara açık olduğu belirtilerek uluslararası sözleşmelere göre “oral ya da anal ilişkinin” yasaklar kapsamına alındığına rastlanmadığı ifade edildi. Başvuruda “İki yetişkin karşı cinsin rıza ve istemleri dahilinde oral ve anal ilişki yaşamamaları suç sayılmazken buna ilişkin görüntülerin seyredilmesinin suç teşkil sayılmasının” çelişki olduğuna vurgu yapıldı.
AYM önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla iptal talebini 4’e karşı 12 oyla reddetti. Karar Başkan Zühtü Arslan, Başkanvekili Alparslan Altan ile üyeler Recep Kömürcü, Burhan Üstün, Nuri Necipoğlu, Hicabi Dursun, Celal Mümtaz Akıncı, Erdal Tercan, Muammer Topal, Emin Kuz, Hasan Tahsin Gökcan ve Kadir Özkaya’nın oylarıyla alınırken Başkanvekili Serruh Kaleli, üyeler Serdar Özgüldür, Osman Paksüt ve Engin Yıldırım karara karşı çıktı.
AYM’nin kararında iptali istenen düzenlemenin “cinsel davranışın kendisini” yasaklamadığı, buna ilişkin yazı, ses veya görüntülerin topluma yayılmasını önlemeyi amaçladığı belirtildi. Bu hükümlerle toplumun “ar ve haya duyguları” olarak ifade edilen “genel ahlak”ın korunmasının amaçlandığı savunulan kararda “doğal olmayan” cinsel davranışların çok farklı şekillerde ortaya çıkabileceği için kanunda tek tek sayılmasının mümkün olmadığı savunuldu. AYM, düzenlemenin Anayasa’nın hukuk devleti ve özel hayata ilişkin maddelerine aykırı olmadığı, “manevi varlığnıı geliştirme hakkı” ile “eğitim” hakkıyla da ilgisi olmadığına karar verdi.
AYM kararının sakıncaları ve ortaya çıkan sonuçlar ise üyelerin yazdığı karşı oylarda çarpıcı örneklerle anlatıldı. Üyelerin yazdığı karşı oylar özetle şöyle:
Serruh Kaleli ve Serdar Özgüldür’ür karşı oy yazısında, karara göre bu tür görüntüleri içeren DVD’leri binlerce miktarda üreten kişi ile sadece seyretmek için evinde bir adet bulunduran kişiye aynı ceza verileceği belirtildi. İki üye Yargıtay içtihatlarının da karşılıklı rızaya dayalı olsa bile, ‘anal, oral, grup seks, lezbiyen, eşcinsel ilişki’ ihtiva eden ürünlerin bulunduranlara ceza verilmesi yönünde olduğuna dikkat çekerek bu durumun ‘özel hayatın gizliliğine’ ve AİHM içtihatlarına aykırı bir özgürlük sorunu olduğunu vurguladı.
Üye Osman Paksüt ise cinsellik alanındaki tercihlerin özel hayatın en önemli ve mahrem alanı olduğuna vurgu yaparak kanunla kişilerin cinsellik alanına müdahale edildiğini kaydetti. Paksüt kanuna göre bu tür görüntüleri içeren ses, yazı ve görüntülerin kişinin kendisine ait olsa bile cezalandırılacağına dikkat çekerek “Bu durum, kişilerin özel yaşamlarının gözetlenmesi, teşhir edilmesi ve çoğunluğa uymayanların cezalandırılması şeklindeki ilkel bir müdahaleyi meşru hale getirebilecektir” diye yazdı.
Üye Engin Yıldırım ise Yargıtay’ın anal ve oral ilişkileri “doğal olmayan ilişki” olarak gördüğünü hatırlatarak “Devletin, cinsel davranışları, tercihleri ve uygulamaları, tanımlanması neredeyse imkânsız olan ‘doğal olmayan yoldan’ ibaresi üzerinden sınırlandırması özel hayatın gizliliğine yapılan ve demokratik toplum düzeni için ölçüsüz bir müdahaledir” dedi.