Çocuklar arasında bilerek ya da farkında olmayarak ayrım yapmak, çocukları olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, çocuklar arasında ayrım yapmanın ayrım yapıldığı hissine kapılan çocukta depresyon, içine kapanma, başarısızlık ve birçok davranış bozukluğuna sebep olduğunu belirtiyor. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi uzmanı Yasemin Polat Sabah gazetesine yaptığı açıklamada, ailenin çocuklar arasında ayrım ve kıyas yapmasının çocukta telafisi güç sonuçlar doğuracağını kaydediyor. Erkek ve kız çocukları ya da büyük ile küçük çocuklar arasında ailelerin farkına bile varmadan ayrım yapmalarının, ayrım yapıldığı hissine kapılan çocukta büyük yaralar açtığını ifade eden Polat, şu uyarılarda bulunuyor: "Ayrım yapıldığı hissine kapılan çocuk dışlandığını, ailesinin artık kendisini sevmediğini düşünüyor. Bu da minik dünyalarında korkunç fırtınalar estiriyor. Yapayalnız kaldığını düşünüyor. Depresyona giriyor, içine kapanıyor. Ruh dünyası allak-bullak oluyor. Kendine güveni azalıyor. Aile desteği olmadığını düşünerek bocalıyor. Evde mutsuz bir görüntü sergilerken, okulda da başarısız oluyor." Genelde ayrımın kız ve erkek çocuklar arasında yapıldığını dile getiren Polat, bunun hem insanlık hem de inandığımız değerler açısından son derece olumsuz bir davranış olduğunu söylüyor. Polat, şu örneği veriyor: "Çocuk çocuktur ve kızı erkeği olmaz. Ayrımı öncelikle inancımız reddeder. Bir adam erkek çocuğunu sevip dizini oturtmuş. Ardından kız çocuğu gelince onu da sevip önüne oturtmuş. Bunu gören peygamberimiz 'Çocuklar arasında ayrım yapma. Kız çocuğunu da diğer dizine al' demiştir." Ayrım nefret duygusunu geliştirir Evde mümkün olduğunca çocuklar arasında eşit ilgi ve sevgi ayarı yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Polat, bunu aksi halinde kardeşlerin birbirlerine nefretle bakmalarına sebep olabileceğini ifade ediyor. Polat, ayrım ve kıyaslamanın çocukta depresyona sebep olduğunun altını çizerek şu bilgileri veriyor; "Çocuklarımızın hepsi evladımızdır. Onları büyük, küçük, erkek, kız ayrımı yapmamamız gerekir. Eğer bunu yaparsak kardeşler birbirinden nefret etmeye başlar. Bu fiili zarara kadar uzanabilir. Hatta ayrım yapıldığı hissine kapılan çocuk anne ve babadan da nefret etmeye başlar. Çocuk hep gergin ve stresli olur. Kavgacı bir yapıya bürünür. Çocuk kendisini sürekli mutsuz ve boşlukta hisseder. Çevreye karşı ilgili ve neşesi azalır. Önceden zevk aldığı şeyleri bile yapmak istemez. Oyun bile oynayamaz hale gelir. Bu depresyon halidir." Anne babanın çocuklar arasında ayrım yapmamasının kardeşlerin birbirini daha çok sevmelerini sağlayacağını belirten Polat şu tavsiyelerde bulunuyor: "Çocuklarınız arasında adil davranılmalı ve bunda kararlı olunmalı. Hepsini eşit sevmeli ve hepsinin ihtiyaçları (giyim, gıda, oyuncak ) eşit karşılanmalı. Çocukları birlikte oynamaya teşvik etmeli. Bütün çocukların aile için ne kadar önemli ve özel olduğu hissettirilmeli. Kardeş olmasının ne kadar güzel bir şey olduğu anlatılmalı."