Galatasaray'daki başkanlık görevi 25 Ekim'de yapılacak Olağanüstü Genel Kurul ile sona erecek olan Ünal Aysal, modern bir kulüp oluşturma yolunda çok ciddi adımlar atmalarına karşın yönetim kuruluna hakim olmayı başaramadığını söyledi.
NTV Spor'a konuşan Aysal, başkan adaylarından birine ciddi destek vereceğini ifade etti.
Aysal şöyle konuştu:
“Her şeye pozitif tarafından bakalım, benim karakterim zaten bu, her zaman bardağın dolu tarafından bakmak isterim. Güzel bir 3.5 sene geçti. Gerçekten de eğer başarı yönüne bakarsanız Galatasaray tarihine geçecek, çok başarılı, çok güzel kupalarla dolu bir dönem geçti. Diyeceksiniz ki diğer yönleri nasıl? Galatasaray'ın içinin toparlanması, modern Galatasaray'ın yaratılmasına dönük adımlar çok ciddi bir şekilde atıldı. Başarısızlık nerede derseniz? Ben iki yönetim kurulu kurdum, iki yönetim kurulunda da kulüp yöneticiliğinin bazı püf noktalarını belki ihmal ettim belki de göremedim, yönetim kurullarında bazı çatlak sesler çıktı, diğer kulüpler bunu seneler içinde halletmişler, Galatasaray kulübü de halletmiş kendi içinde ama benim dönemimde benim halledemediğim, gerçekten başarısız olduğumu itiraf ettiğim taraf bu.”
Aysal, başkanlık süreci içerisindeki son derbi olan Galatasaray-Fenerbahçe maçına gidip gitmeyeceği yönündeki soru üzerine şunları söyledi:
“Bir ceza aldım derbi için sürpriz, çifte standart olduğu çok belli olan, çok açık olan. Federasyonla kişisel ilişkilerim maalesef her gün biraz daha kötüye gitti çünkü ben yanlışlıklar karşısında ağzını tutamayan ve direkt olarak hissiyatını belirten bir insanım, burada aslında biraz gayret göstermesi gereken taraf sadece ben değildim, Federasyondu. Federasyon’un da burada mesuliyeti var, bu da o kararlardan bir tanesi. Daha karar vermedim, herhalde yarın akşama kadar zamanım var. Maça gidip gitmeyeceğime yarın karar vereceğim.”
Aysal, “Başarısız olduğunuzu itiraf ettiğiniz bazı noktalar oldu, bunu yapamayan birçok başkan, yönetici var. Bu açıdan baktığınızda siz aldığınız yolu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu erdemi göstermek çok alışık olunan bir durum değil Türkiye'de” sorusu üzerine şu cevabı verdi:
“Bilmem farkında mısınız? Son 41 ayda beni izlediyseniz, ben alışılmış standartlar içinde yaşayan bir insan değilim, özellikle hamleleri seviyorum, gelişimi seviyorum değişimi seviyorum ve ancak bu sayede camiaların, müesseselerin gelişebileceğine inanıyorum ve bunun için de pek fazla kalkan ve hatta makyaj kullanmıyorum. Bu benim karakterimden kaynaklanan bir şey, hiçbir şeyi saklamam, direkt ve açık olurum. Ve böyle oldum, bunun için de içim rahat, her zaman, televizyonlara olsun, dostlarıma ve basına karşı olsun hiçbir zaman çekinmeden çıktım ve göğsümü gere gere söylemek istediklerimi söyledim. Bu benim içimi rahatlatıyor ve bu görevimi huzur içinde bırakmak için de en büyük garantim ve güvencem bu.”
Aysal “Yeniden dönecek misiniz?” sorusu için, “Şu anda her şey çok sıcak, bugün dönüp dönmeyeceğim konusunda bir şey söylemem için de çok erken ama gönlümde yatanı samimiyetle söyleyeyim, ben mayıs ayına, daha genç ve daha organize, bugünün gerek ve gerçeklerini Galatasaray'a taşıyabilecek kadroların işbaşına gelmesini yeğliyorum. O zamana kadar bir şeyler yapmam gerekiyorsa bir ekibin organize olmasına yardımcı olmayı düşünüyorum, bunun dışında başka bir beklentim yok” dedi.
Aysal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dışarıdan destek dediğinizde topu taca atmış oluyorsunuz. Bunu söylemek istemiyorum. Gerçek anlamda böyle bir düzenlemenin içinde olacağım, bunun için de çalışacağım, yapabilirsem ne ala. Bu da bir başarı olarak algılanacak bir şey, yapamazsam, bunu da başaramadım diyeceğim. Genç bir başkan ve genç bir yönetim, hamleci, gelişmeci bir ekibi bir araya getirip onları cesaretlendirip yüreklendirip bu görevi kabul etmeleri için çalışacağım yoksa ben yanıma böyle bir ekip toplayıp geleceğim demek istemedim.“
Aysal 25 Ekim’de yapılacak seçimler hakkında “Dostane bir seçim olacak, aynı standartta, aynı kültürde ve aynı görüşleri paylaşan, Galatasaray'ın geleneksel yapısı içinden gelen iki aday, benden farklılar, onların arasındaki bir seçim yarışı zevkli olacak. Ben de ibretle izleyeceğim, başarılı olmaları için de dua edeceğim çünkü Galatasaray'ın gerçekten birliğe beraberliğe, mayıs ayına kadar bile olsa, kısa bir süre kadar da olsa, bu güvenceye ihtiyacı var” dedi.
Galatasaray Başkanı, bu sezon birçok maçın az seyirciyle oynanması konusunda, “Galatasaray taraftarlarını suçlamamak lazım, aslında bugünkü gelişme içinde passolig, e-bilet, yabancı kısıtlaması gibi bu değişimler, üst üste gelen saha kapatma cezaları, bütün bunları yan yana getirdiğiniz vakit maalesef taraftarımızı yüreklendirecek ve maça getirecek koşulları toplayamıyoruz. Bunun kabahatini taraftara değil yöneticilere kesmek lazım. Umarım yöneticiler benim bu mesajımı algılarlar ve bir an evvel doğru yolu bulur ve tekrar taraftarları stada ve spora, özellikle futbola tekrar bağlarlar” dedi.
Ocak ayından itibaren yabancı sınırlandırılmasının kaldırılacağı yönündeki iddialara ilişkin Aysal şunları söyledi:
“Muhakkak ki çok iyi bir futbol çıkar, futbolumuz yeniden canlanır. Emin olun milli takım dahi daha güçlenir. Bugüne kadar izlenen politika son derece yanlış bir politikaydı ama yanlıştan dönmek te iyi bir şeydir, bir an evvel dönmek gerekir. Tek üzüldüğüm şey, bunun benim başkanlığım zamanında uygulanmaması. Bize bu çok pahalıya mal oldu. Bir takım değişiklikler yapmak zorunda kaldık. Ani tedbirler almak zorunda kaldık. Devamlı sürprizler karşısında kaldık. İnşallah benden sonraki yöneticiler, bu tip sorunları yaşamazlar.