Elle Dergisi’nin moda çekimleri için Afrika’ya giden Ayşe Arman, Afrika hayran kaldığını ama moda çekimlerinden bir hayli sıkıldığını yazıyor. Arman "Afrika! Bekle beni, ilk fırsatta yeniden kollarında olacağım" diyor.
İşte Ayşe Arman’ın bugünkü yazısı;
"Burada gök başka, yer başka...
360 derecelik bir açıyla bakıyorum şu anda hayata.
Dünyanın yuvarlak olduğuna bir kere daha inanıyorum.
Gökyüzünün arkasında bir şeyler var sanki, uzansam tutuvereceğim.
Ufuk çizgisi yok, dönüşü kesen hiçbir şey yok. Balıkgözü objektifler gibi.
Bu da müthiş bir sonsuzluk hissi veriyor. Boşluk, sonsuzluk ve hiçlik...
Dağ yok, tepe yok, çukur yok, göz alabildiğine binlerce, binlerce kilometre dümdüz sarı, büyülü bir toprak.
Rüzgar esiyor, sarı otlar bir o yana, bir bu yana boynunu büküyor.
Burada, doğanın gücünü hissediyorsun, ezici gücünü...
Bir toz tanesi kadar hükmüm yok bu evrende. Öyle hissediyorum. Ve benden çooook daha büyük bir güç var.
Ama o, Nihat Odabaşı değil!
Şu anda onu bir kaşık suda boğmak istiyorum!
Bak hala, "Belini kııııııır" diye bağırıyor.
Allah’ın Afrikasındayız!
ELLE Dergisi’nin moda çekimi için geldik.
Maymun ettiler beni.
Bir ağacın altına diktiler. Altımda uzzzuun bir etek, üzerimde arkadan tutturulmuş bir gömlek, belimde manasız bir kemer, elimde dürbün, ayağımın dibinde şemsiye...
"Kadın gibi dur Ayşeeeeee" diye bağrıyor...
Ne yaparsın?!
Nasıl durulur ki kadın gibi?
"Bir ayağını kaldır, beline kavis ver, yüzündeki ifadeye dikkat, gülme dedim sana, Ayşeeeee, bu bir moda çekimi, cool durman gerekiyor, Ayşe Arman olma, sen bir modelsin, uzaklara baaaaaakkkkk..."
Nasıl okkalı bir küfür sallamak istiyorum.
Bütün ekip de bana bakıyor.
Arkadaşlar! Bir yanlış anlama var, tamam bir hıyarlık ettim geldim ama ben model filan değilim. Üstelik gerçekten elimden geleni yapıyorum. Benden yapabileceğimden fazlasını istemeyin...
Nihat hala bağırıyor, "Bana konsantre ol, dik dur, kavis nerede kavis... Kütük gibi durmaaaa!"