Yazar Ayşe Kulin, darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararanamelerle (KHK) ihraç edildikleri işlerine iade edilmeleri talebiyle 101 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için bir mesaj yayımladı. Kalp yetmezliği ihtimali görülen açlık grevinde olan eylemcilere "Ölüm gençlere yakışmaz, çocuklar” diye seslenen Kulin, "Nuriye ve Semih’e sesleniyorum: Ölüm gençlere yakışmaz çocuklar, yalvarırım hayatta kalın ve öyle mücadele edin çünkü Allahın bize bahşettiği hayat kutsaldır. Dilerim ya onlar ya da bu açlık grevini sonlandırabilecek birileri beni duyar ve bana hak verir, çok geç olmadan" çağrısında bulundu.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Kulin’in mesajı şöyle:
"Ne var ki genç ölümler bazen önlenemez. Hayatlarının baharında görev başında giden askerler polisler için veya kalleş bir bombanın, onulmaz bir hastalığın, kazaların kurbanlarına yüreğimiz yanar ama sorumluluğu kadere havale ederiz. Oysa işleri ellerinden alınan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın uğradıkları haksızlığı protesto etmek için başlattıkları açlık grevini sonlandırmak ve bu iki genç insanı hayata iade etmek o kadar kolay ki…
"Vicdanın sesine kulak vermek… Hepsi bu! Çünkü merhamet kibirden, bağışlamak cezalandırmaktan, sevgi nefretten üstündür. Bu gençler görevlerine iade edilirlerse hayatlarının akışını yaşarlar. Ölümlerine göz yumulursa bu gün değişik nedenlerle ıstırap çeken insanların bayrağı haline gelirler. Gerçi semboller kişilerden güçlüdür ama aslolan da hayattır. Buradan Nuriye ve Semih’e sesleniyorum: Ölüm gençlere yakışmaz çocuklar, yalvarırım hayatta kalın ve öyle mücadele edin çünkü Allahın bize bahşettiği hayat kutsaldır. Dilerim ya onlar ya da bu açlık grevini sonlandırabilecek birileri beni duyar ve bana hak verir, çok geç olmadan.”
Açlık grevlerinin 100’üncü gününde Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumlarıyla ilgili bilgi veren Ankara Tabipler Odası Başkanı, Gülmen’de kalp yetmezliği başladığını bildirmiş, ikilinin Wernicke-Korsakoff sendromuna girmelerinin de an meselesi olduğunu söylemişti.