Eskişehir’de eski eşi tarafından sokak ortasında vahşice katledilen Ayşe Tuba Arslan’ın ölümünün üzerinden 3 hafta geçti. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) ihmallerin üzerine gitmek için başlattığı inceleme ise 2 haftadır sürüyor. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu cinayette adliye kurumlarından kimlerin sorumluluğu var? Bu incelemeler, soruşturmalar bitmiyor. Soruşturmalar sürüyor ama her gün kadına yönelik şiddet ve cinayet haberi alıyoruz. Hem Eskişehir, hem Türkiye bu soruların yanıtlarını bekliyor” dedi
Çakırözer, önceki gün, Eskişehir’de boşanma aşamasındaki eşini 15 yerinden bıçaklayan Harun Sazlar’ın Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasına katıldı. Çakırözer, Eskişehir Adliyesi önünden Öznur Sazlar ve Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukatlarla birlikte açıklama yaptı. Kadına yönelik şiddeti ve cinayetleri önleme mekanizmasında ve yargılamalarda hala ciddi boşluklar olduğuna dikkati çeken Çakırözer, “Eşini 15 kez bıçaklayan adam Ağır Ceza Mahkemesi’nde değil, Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Sistem, sanığı asliye ceza mahkemesinde yargılamak ısrarından vazgeçmiyor. Bu mahkemede devam ederse sanık en fazla 4 yıl ceza alacak. Sanık, akıl sağlığının incelenmesini talep edebiliyor. Kadın örgütlerinin davaya müdahil olmasına izin verilmiyor. Sistemdeki büyük boşluklar bu vahşetin önüne geçilmesini engelliyor” ifadelerini kullandı.
Çakırözer, “Ayşe Tuba Arslan sokak ortasında saldırıya uğradığından bu yana 65 gün geçti. Yaşamını yitirdiğinden bu yana ise 21 gün. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasının üzerinden de 16 gün geçti. HSK’nın incelemesi başlayalı da 15 gün oldu. İnceleme için Ankara’dan Eskişehir’e müfettiş gönderildi mi yoksa dosya üzerinden inceleme mi yapılıyor? İnceleme, soruşturmaya dönüştü mü? Bu cinayette adliye kurumlarından kimin sorumluluğu var, kimin ihmali var? Hem Eskişehir, hem Türkiye bu soruların yanıtlarını bekliyor” dedi.
HSK’nın soruşturması sürerken bu 15 gün içinde kadına yönelik şiddetin tüm hızıyla sürdüğünü belirten Çakırözer, “Ordu’da 20 yaşındaki Ceren Özdemir, bir cani tarafından katledildi. Kocaeli’nde Aslı Şahin eşi tarafından önce dövüldü, sonra boğularak öldürüldü. Bayburt’ta 1 çocuk annesi Zehra Erdemir, kendisini bir süredir rahatsız eden bir erkek tarafında boğazı kesilerek öldürüldü. İstanbul’da 30 yaşındaki Didem Mengü, erkek arkadaşı tarafından başına aldığı darbe ile öldürüldü. Kadın cinayetleri bitmiyor. Vahşet giderek derinleşiyor. Değişen sadece isimler oluyor” dedi.
Çakırözer, “Her şiddet, cinayet haberinin ardından bir taraftan ‘son olsun’ diyoruz, ama bir taraftan da adliye ve emniyet bürokrasisindeki koruma sisteminin aksayan yönleri için acilen harekete geçilmesi çağrısını yaptık. Her şeyden önce de, zihniyetin değişmesi gerektiğine, önceliğin ailenin değil kadının korumasına verilmesi gerektiğine dikkati çektik. HSK’nin Ayşe Tuba Arslan cinayeti ile ilgili incelemesi tüm bu talepler için bir ilk örnek, bir ilk adım olabilir. Ancak 15 gündür ne yapılıyor?” ifadelerini kullandı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Ayşe Tuba Arslan cinayeti ile ilgili soruşturmaya dahil olup olmadığını sorusunun da yanıtlanması gerektiğine dikkat çeken Çakırözer, Bakanlığın 2020 bütçesinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde, Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’a “Bakanlık olarak davaya müdahil olacak mısınız? Adalet Bakanlığı’ndan sürecin işleyişine ilişkin bilgi aldınız mı” sorusunu yöneltti. Sadece Aile Bakanlığı veya sadece HSK değil, bu konuda tüm kurumların sorumluluklarının olduğunu belirten Çakırözer, şu soruları yöneltti.:
“Ayşe Tuba Arslan’ın saldırıya uğramasının üzerinden 65 gün geçti. Soruşturmayı Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı yürütüyor. Kimlerin ihmali var? Soruşturma ne aşamada? İl Emniyet Müdürlüğü’nün eksiği var mı? Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün ihmali var mı? Savcılık tüm bu süreçte hata yaptı mı? Tüm bu sorular yanıt bekliyor?”