Aysel Tuğluk'un avukatı: Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı "cezaevinde kalabilir" raporunda nörolog imzası yok

Aysel Tuğluk'un avukatı: Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı "cezaevinde kalabilir" raporunda nörolog imzası yok

Kobani Davası’nda konuşan hasta tutuklu Aysel Tuğluk'un avukatı Serdar Çelebi, daha önce demans tanısına konulmasına rağmen Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan gelen “cezaevinde kalabilir" raporunda nörolog imzasının bulunmadığını söyledi.

TIKLAYIN - Adli Tıp Kurumu, Aysel Tuğluk için "cezaevinde kalabilir" raporu verdi!

HDP eski Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 22’sinin tutuklu yargılandığı 108 sanıklı Kobani Davası’nın 10’uncu duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda başladı.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmada, Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Çok sayıda avukatın katıldığı duruşma salonunda,  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır ve Saliha Aydemir de yer aldı.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada mahkeme başkanı, dosyaya eklenen evrakları okudu. Aysel Tuğluk hakkında verilen ATK raporu da dosyaya eklendi.

Mezopotamya Ajası’nda yer alan habere göre, duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Aysel Tuğluk’un avukatı Serdar Çelebi, müvekkilinin tutuklu olduğu dönem içerisinde cezaevinde yaşadığı bazı sıkıntılar ve rahatsızlıklar olduğunu, bundan dolayı hastaneye gitmek zorunda kaldığını belirterek, “2021’nin başında hastaneye sevki yapıldı. Oradaki bir dizi tetkik ve incelemelerin sonucunda Demans hastalığı teşhisi konuldu. Bunun üzerine infazın geri bırakılması ve tahliyesi talebinde bulunduk, ancak geri dönüş alamadık. İnfazın geri bırakılması belli koşullara bağlı. ATK’nin onayına bağlı, biz de biliyoruz, ancak bunun bir tahliye gerekçesi yapılmamasına dair AİHM’in ihlal kararı var” dedi.

"Cezaevinde tedavi mümkün değil"

ATK’nin raporunun sorgulanması gerektiğini söyleyen Çelebi, bu nedenle alternatif raporlar aldıklarını ifade etti. Demans hastalığının cezaevinde tedavisinin mümkün olmadığını ve savunmasını bile yapamayacağını belirten Çelebi, kendi talepleri sonucunda Kocaeli Cezaevine bir müzekkere yazıldığını aktardı.

ATK, "kopyala yapıştır" yapmış

Çelebi, bu müzekkerenin üzerine Tuğluk’un hastaneye sevk edildiğini hatırlatarak, “Hastanede yazılan raporda, güncel sorulan sorulara kısmen yanıt verebildiğini ve Demans’ın sabit olduğu belirtildi, ancak son karar ATK’ye bırakılarak sevk edildi. ATK’den sağlık durumuna dair bilgi almak istedik, ancak kurum sadece iddianameden kopyala yapıştır yazı yazmış. Raporun nasıl düzenlendiği çok açık. Sonuç kısmı, ara karara cevap vermese de, içeriğinde Tuğluk’un sağlık sorunlarıyla ilgili bazı testler, gözlem ve tespitler var. Kişinin dikkat alanında daralma olması nedeniyle yapılan testlerde anlık sözel fonksiyonlarının ve soyutlama becerisinin zayıf olduğu kaydedilmiş. Bu tespitlere rağmen savunma almak konusunda ısrarcı mısınız? Biz savunma yapamayacağımızı söyledik. Bu nedenle tahliye talebimizi yineliyoruz” diye konuştu.

"Raporda nörolog imzası yok"

Demans hastalığının uzmanlık alanı nöroloji olmasına rağmen raporda tek bir nörolog imzası olmadığını aktaran Çelebi, rapordaki tüm imzaların psikiyatristlere ait olduğunu belirtti. Müvekkilin insan onuruna uygun bir biçimde yapmış oldukları tahliye taleplerinin reddedildiğini söyleyen Çelebi, Tuğluk’un hastalığının ilerlediğini ve söz konusu hastaneye sevkinin şart olduğunu ifade etti.

Çelebi’nin ardından savunma yapan Ayla Akat Ata, bu yargılamanın tarafları olduğunu, dosyada yargılanan herhangi birine söz verilmesi gerektiğini belirtti. Kendisinden önce SEGBİS ile Kocaeli’nden bağlanan siyasetçilerin söz istediğini söyleyen Ata, mahkemenin önce kendisine söz vermesine tepki gösterdi ve sözün Kocaeli’ndeki siyasetçilere verilmesini talep etti. Ancak mahkeme, bu talebi reddetti.