AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN BORÇ YÜKÜ İSTANBUL (A.A)

-AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN BORÇ YÜKÜ İSTANBUL (A.A) - 09.05.2011 - Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, birçok az gelişmiş ülkenin çok önemli bir borç yükünün altında olduğunu belirterek, bu konunun borç veren merciler tarafından tekrar ele alınması gerektiğini kaydetti. Ban, 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansının açılış oturumunda yaptığı konuşmada, 1971'de küresel ailenin en zayıf üyeleriyle ilgili çalışmaların gerekli olduğuna karar verildiğini anımsatarak, bugün 48 EAGÜ bulunduğunu ve bu ülkelerde yaşayan 900 milyondan fazla insanın yarıdan fazlasının günde 2 dolardan az bir gelirle yaşadığını, ekonomik, çevresel, güvenlikle ilgili sorunlardan yoğun olarak etkilendiğini vurguladı. Toplam 15 BM barış operasyonunun 8'inin bu ülkelerde olduğunu ve son 10 yılda EAGÜ'lerin dünya göçmen nüfusunun yüzde 60'ını ürettiğini belirten Ban, dünya nüfusunun yüzde 12'sine sahip EAGÜ'lerin dünya ihracatının yüzde 1'ine sahip olduğunu ve küresel yatırımların yüzde 2'sinden azının bu ülkelere gittiğini aktardı. 2001 Brüksel Eylem Planı kabul edildikten sonra birçok az gelişmiş ülkenin değişen ortamdan yararlandığını ancak bazılarının da daha geri noktalara kaydığını söyleyen Ban, ''Parçalanmış bir küresel ekonomi görüyoruz. Sahip olanlarla olmayanlar arasındaki mesafenin açıldığını görüyoruz. Ümitleri olanla olmayanlar arasındaki mesafelerin de giderek arttığını görüyoruz. Bu durum devam edemez'' diye konuştu. Buna karşın fırsatların varlığına işaret eden Ban, EAGÜ'leri fakir ya da zayıf ülkeler olarak görmektense, haritaların net bir şekilde çizilmemiş potansiyel kaynakları olarak değerlendirmek gerektiğini söyledi. Ban, EAGÜ'lere yatırımın gerçek bir fırsat oluşturduğunu ifade ederek, ''EAGÜ'lere yatırımlar ekonomik sorunları aşmalarını ve istikrara kavuşmalarını sağlayacaktır. Dünyada giderek gelişmekte olan ekonomiler hem kaynaklara hem de pazarlara ihtiyaç duyuyorlar. EAGÜ'ler bu ikisini de sağlayabilir'' diye konuştu. Ban, daha iddialı hedefler belirleyerek, maksimum sayıda EAGÜ'nun bu kategori dışına çıkmasını sağlamak gerektiğini belirtti. Geliştirilmiş bir üretken kapasitenin, sadece dinamik ve gelişmekte olan bir özel sektörle gerçekleştirilebileceğini söyleyen Ban, iş çevrelerinin sürece katılması için gerekli ortamın yaratılmasının önemine işaret etti. Ban, EAGÜ kategorisinin dışına çıkmayı başaran 3 ülkenin aynı zamanda yönetişim ve demokratik ilkelerin uygulanmasıyla ilgili önemli mesafe katettiklerine de dikkati çekti. -''ŞU AŞAMADA SIRTIMIZI DÖNMEMEMİZ LAZIM''- Resmi kalkınma yardımlarının son 10 yılda 3 katına çıktığını ancak yine de hedeflerin altında kaldığını belirten Ban, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz ama EAGÜ'lere yardım, yardım olmaktan öte çok mantıklı bir yatırımdır. Birçok mevcut yardım programı ekonomik altyapı ve üretim sektörleri üzerinde duruyor. Ancak birçok az gelişmiş ülke aslında çok önemli bir borç yükü altında. Bu konunun borç veren merciler tarafından tekrar ele alınması gerektiğini düşünüyorum.'' EAGÜ'lerde çalışanlardan yüzde 70'nin tarım sektöründe çalıştığını, küçük çiftliklerin gerekli altyapılara kavuşturulması, uygun teknolojilerin oralara aktarılması, iklim değişikliğiyle ilgili hedeflerin desteklenmesi için çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Ban, artan gıda fiyatları nedeniyle EAGÜ'lerin beslenme ve gıda güvenliği konusunda çok önemli bir krizin eşiğinde bulunduğunu kaydetti. Ticaret konusunda Doha kalkınma hedeflerinin başarılı şekilde sonuçlanması temennisini dile getiren Ban, sözlerini şöyle tamamladı: ''Herhangi bir toplum için en önemli ölçümlerden bir tanesi, en az fırsata sahip gruba nasıl davrandığıyla ilgilidir. Bu, uluslararası alanda da geçerlidir. Şu aşamada sırtımızı dönmememiz, desteğimizi artırmamız lazım. Son 20 yılda gelişmekte olan ekonomilerle ilgili çok önemli ilerlemeler kaydedildiğini görüyoruz. EAGÜ'lerin bundan sonraki kalkınma dalgasını oluşturacağını umuyorum.''