Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 3 Temmuz sürecinin unutulmaması gerektiğini belirterek, "3 Temmuz'dan sonra Fenerbahçe'nin geldiği noktaya iyi bakmak lazım. Bir silindir geçti, dümdüz yaptı bizi" dedi.
Başkan Yıldırım ile asbaşkanlardan Şekip Mosturoğlu ve Önder Fırat, İzmir'de sarı-lacivertli kulübün üyeleriyle bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleştirilen organizasyonun ardından Fenerbahçe Kulübünün internet sitesinde, Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu'nun açıklamalarına yer verildi.
Yıldırım, 3 Temmuz 2011'de başlatılan futbolda şike soruşturması ve davasının unutulmaması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
"3 Temmuz'u kimse unutmasın. 3 Temmuz, bir kurtuluş savaşının başlamasının hareket noktasıdır. 3 Temmuz'dan sonra Fenerbahçe'nin geldiği noktaya iyi bakmak lazım. Bir silindir geçti, dümdüz yaptı bizi. Bizim ne kafalar çalışıyor, ne hareket yapabiliyoruz. 2011 yılının 2 Temmuz'undaki, 1 Temmuz'undaki insanlar değiliz. Bunları ifade edemiyoruz, söyleyemiyoruz. Yaşadıklarımız çok kötü şeyler. Kolay şeyler yaşamadık. İnsanlar ne yaşadığımızı anlamalı. O süreçten geldikten sonra şampiyon olduk. Takım küme düşecek, dağılmış, darmadağın olmuş bir yerde yine toparlanmalar yaptık. Amatörlerde devam ettik. O süreçte kapatmak lazımdı. Bir de bu son süreçte yeni yeni adetler çıktı. Tribüne gitmeyin, onu almayın, bunu satmayın, bilmem ne..."
Daha önce yaptığı, "Taraftarlar ikiye bölündü. Ali Koç'u tebrik ediyorum, 3 Temmuz'da başarılamayan ayrışma şimdi başarıldı" açıklamasına benzer ifadeler kullanan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fethullah Gülen'in yapamadığını şu anda yaptılar. Fenerbahçe'yi ikiye böldüler. 20 senemi verdim ben. Ben geldiğim zaman gruplar vardı. 1500-2000 oyla seçim yapılırdı. Bu seçimlerde grupların başkanlarına para verirdiniz. Ben de verdim. Bunu kongrede söyledim. Sizi başkan seçerlerdi, 15 kişi yönetim kurulu, 8'i gruplardan taraf, 7'si başkandan taraf. Gruplar dışarıda toplanırlar, ne istiyorlarsa karar alırlar gelirler yönetime empoze ederler. Ben burada böyle bir Fenerbahçe aldım. 1 oyla seçildim. 1 oyla seçildiğim şubat ayının ardından haziran ayında yeniden seçim yapıp yönetim benden değilken o yönetimi değiştirdim yeni yönetim kurdum. Bana 'Köprü ödeme yapacaksın, o köprü ödemeden sonra paranı geri alırsın, o şekilde yürür gider.' dediler. Biz paraları verdik, bir daha geri alamadık. Fenerbahçe'ye 30 milyon dolar ben verdim. 17 milyon dolara Okocha'yı sattım, 19 milyon dolara Baliç'i sattım, Fenerbahçe'yi yavaş yavaş ayağa kaldırdım. Stadın temelini attığım zaman Baliç'i satmıştık. Real Madrid geldi, maç oynadık. O gün kurban kestik, stadı yıkmaya başlayacağız, Fenerbahçe'nin oraya ayıracağı 1 lira bütçesi yoktu. Biz oralardan geldik. 20 senede özlenen Fenerbahçe. 20 sene önce de statta tuvalete gidemezdik. O 20 sene önceyi özlüyorsak hiç özlemeyin."
Aziz Yıldırım, 3 Temmuz süreci öncesinde uluslararası medyada Fenerbahçe ile ilgili makaleleri örnek göstererek, "2011'de eğer operasyon yapılmamış olsaydı, Fenerbahçe zirveye gidiyordu. Bunu Fransız dergisi yazdı. 'Önümüzdeki 10 yılın iki takımı var: Fenerbahçe ve Brondby. Dortmund ile Lyon out.' dediler. Forbes dergisi manşet attı. 1,8 milyar dolar gücümüz vardı. O gücü yok ettiler. Bugün de söylüyorum, FETÖ bitmemiştir. FETÖ bitmez. Her gün birilerini yakalıyorlar. Kim nedir, kimdir belli değil. Yanılmayalım" değerlendirmesinde bulundu.
Aziz Yıldırım, Acıbadem Sağlık Grubu ile sarı-lacivertli kulübün çıkarları doğrultusunda sözleşme imzaladıklarını belirtti.
Yapılan sponsorluk sözleşmesini Fenerbahçe Kulübünün feshetme hakkına sahip olduğunu vurgulayan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Mehmet Ali Aydınlar Bey, üniversiteye yardım edebileceğini ifade ettiği noktada bir isteği olduğunu söylemiş. Bu isteği de Fenerbahçe'nin geçmişte olduğu gibi sağlık sponsoru olmak istediğini söylemiş. Vefa Küçük Bey bize anlattı. Bunu değerlendirdik, olmaz dedik. Problemler varken bir de bunu çıkarmayalım başımıza. Sonra bu konuşmalar ilerleyince, 'Forma reklamlarına ne istiyorsunuz.' demiş. Bizim istediğimiz bedel bu… İşte ona da, 'Evet derim.' demiş. Değerlendirdik. Bu değerlendirmeyi yaparken üniversiteye katkı, voleybol takımına katkı ve bir de kampüs yapılması gibi konuşmalar çerçevesinde kendisini bizzat ben de çağırdım ve konuştuk. Kalbimiz, organlarımız buna evet demedi fakat mantık olarak yapılması gerektiğini düşündük, bunu bilin. Kağıt üzerinde ve sözlü konuşmada geçmişle ilgili hiçbir pazarlık yapmadan, yani 'bunu affedeceğiz, şunu unutacağız veya bunun karşılığındadır' ifadeleri olmadan bir sözleşme yapıldı. Fenerbahçe Kulübü istediği zaman bunu feshetme hakkına sahiptir. Konuşmamız, 3 milyon üniversiteye yardım yapacak, kadın voleybol takımına forma reklamı verecek -reklam verirse 1 milyon dolar- isim hakkı yaparsak 6 sene için 18 milyon dolar bir bedel ödeyecek."
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Yıldırım, sarı-lacivertli kulübün 350-400 milyon avro civarında borcunun olduğunu belirterek, kendi dönemlerinde alınan arazilerin borcu karşılayacağını vurguladı.
Kendi dönemlerinden önce kulübün arazisinin olmadığını anlatan Yıldırım, "Fenerbahçe'nin 350 ile 400 milyon avro arasında borcu var. Bunun yanında da bizim aldığımız mal varlığı mevcut. Zaten öncesinde ne 1 metrekare arsa ne de tapu vardı. Aldığımız araziler, Fenerbahçe'nin borçlarını kapatacak pozisyonda. Satma kararı alırsak borçları sıfırlarız" şeklinde görüş belirtti.
Aziz Yıldırım, Samandıra'daki Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nin karşısındaki askeri araziden 150 dönüme yakın yer alacaklarını ve buraya Fenerbahçe Üniversitesinin 5 fakültesinin yer alacağı yerleşke kuracaklarını aktardı.
Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, Süper Final'in düzenlendiği 2011-2012 sezonu sonunda Galatasaray'ın Kadıköy'de kupa kaldırdığı maçta yaşananların planlı olduğunu ileri sürdü.
Mosturoğlu, 12 Mayıs 2012'de oynanan maçla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"12 Mayıs 2012'de Galatasaray maçında yaşananlar planlıydı. Maçtan evvel İstanbul polisi gaz stoğu yapıyor. Gece görüş özelliği olan bir helikopter tahsis ediyor. Normal kadronun 3 katıyla oraya geliyor ve ilk defa alçak bir frekansın dışında bir kanal tahsis ediyor. Bunu neden yapıyor? 12 Mayıs'ta oynanacak maç için yapıyor. Bu maçın sonucu ne olmalı ki, bunlar yapılmalı? Fenerbahçe şampiyon olmamalı. Bu plan herhalde boşuna yapılmadı. Olay olması baştan planlanmış. Bununla ilgili soruşturma var. Orada görev yapanların çoğu görevden çektirildi. Çoğu kaçak."
Türkiye'de 1959'da başlayan profesyonel ligden önceki şampiyonlukların sayılması için çalışma başlattıklarını belirten Mosturoğlu, şunları kaydetti:
"Gönüllülerden oluşan bir komite kuruldu. Arşiv tarih taraması kısmı tamamlanmak üzere. Ondan sonra başvuru yapıp yapılmayacağına karar vereceğiz. Elimizdeki tarihi verilerle bu durumu kamuoyuna anlatacağız. Bu şampiyonlukların kamuoyu tarafından da benimsenmesi lazım. Çünkü futbol tarihimizde, Lefter, Şeref Has gibi isimleri önemli kahramanlarımız olarak kabul ediyoruz ama bunların lig tarihinde şampiyonlukları yok. Federasyon 1973'te kuruluyor ama ligler 1958-59'da başlıyor. Kamuoyu bilgilendirmesinin ardından federasyona başvuru yapacağız. Bizim durumumuzda olan diğer kulüpler de var. Göztepe ve Altay gibi. Hep birlikte başvuru yapılması gerekiyor."