Aziz Yıldırım TFF'yi istifaya davet etti: Terim'i sokağa atıyorsunuz, o parayı anlaşmayı yapanların ödemesi lazım

Aziz Yıldırım TFF'yi istifaya davet etti: Terim'i sokağa atıyorsunuz, o parayı anlaşmayı yapanların ödemesi lazım

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Türkiye Futbol Direktörlüğü'nü yürüten Fatih Terim'in Alaçatı'da bir kebapçıda karıştığı kavganın ardından görevine son verilmesini değerlendirdi. TFF'yi istifaya davet eden Yıldırım, "Bu Federasyon'un bugün istifa etmesi lazım. Beceriksizler çünkü. Yine ceza verecekler bana ama önemli değil." dedi.

Terim'in tazminat alıp gönderilmesiyle ilgili konuşan Yıldırım, "Fatih Terim'le anlaşma yaparken aklınız neredeydi? Sözleşme yapıyorsanız, o şartlara uyacaksınız. Siz bu anlaşmayı yaparken aklınız neredeydi? Adamı sokağa atıyorsunuz. O parayı, anlaşmayı yapanların ödemesi lazım. Türkiye'de hiç antrenör yok mu? 4 maç ne demek? Getirdiğin adamı 4 maç için mi getirdin? Getirdiysen o da yanlış." ifadelerini kullandı.

NTV, NTV Spor ve NTV Radyo'nun ortak yayınına konuk olan Aziz Yıldırım ve Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, Rıdvan Dilmen ve Murat Kosova’nın sunduğu %100 Futbol’da merak edilen soruları yanıtladı.

UEFA anlaşmasının detayları

Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, sarı-lacivertlilerin UEFA ile yaptığı anlaşmanın detaylarını açıkladı. Fenerbahçe Kulübü’nün finansal fair-play kriterlerine uyumluluğu konusunda açıklamalar yapan Şekip Mosturoğlu, "UEFA ile 4 yıllık anlaşma yaptık. 30 milyon euro'ya kadar zarar yapma hakkımız vardı. O hedef tutturuldu. Geçen sezon 20 milyon euro'ydu o da tutturuldu. Biraz arttı ama kur farkındaydı. Bu sezon hedefimiz 10, önümüzdeki sezonda da sıfır olması gerekiyor. Kamuoyunda yanlış anlayış var. Futbolcu satmadan futbolcu alınamıyor diye bir düşünce var. Bu yanlış. Temel kriter zarar. Futbolcu satmadan alamamak bunun bir güvencesi aslında. Bu parametrelere uygun bütçemizi yaptık. Beklenmeyen bir kur zararı olmazsa, bu sezon 10 milyon euroyu aşmayacak zararımız, seneye de sıfır olacak" dedi. "2015-16 senesinde transferler yaptık" diyen Mosturoğlu, "Takımın yenilenmesi ve kaybolan heyecanın alevlenmesi gerekiyor. Bizim başlangıcımız 3 Temmuz. Diğer kulüplerin bizimle birebir örtüşen bir durumu yok. Zararı aşan kulüplerin puan silmeden transfer yasağına kadar cezalar olacak. Türkiye'deki kulüplerin çok hazırlıklı olduğunu zannetmiyorum. Kur farkı zararı ne kadar planlarsanız planlayın elinizde olmayan bir parametre. Gerçek bu. Kur yükselince de düşünce de zarar oluyor. Bu anlaşmaya uyulabilirse sürecine sonunda sıfır zararlı bir kulüp ortaya çıkıyor. Benzer anlaşmalar diğer dört büyük kulüp için de geçerli. Bildiğim kadarıyla Trabzonspor'un anlaşması yok. Beşiktaş'ın anlaşması var ve seneye bitiyor. Galatasaray, bu sezon yeni bir sözleşme yapacak. Her kulüp bünyesine göre anlaşma yapıyor. Beşiktaş'ın 3 yıllık sözleşmesi var. Fenerbahçe'nin ise 4 yıllık" şeklinde konuştu.

Yıldırım: 222 milyon Euro'luk transfer legal olmayabilir

"Bir taraftan kulüpleri kontrol altına alalım diyorsunuz, diğer tarafta yıldız oyuncu gelsin diyorsunuz" diyen başkan Aziz Yıldırım, UEFA kriterlerinde sıkıntı var. Bizim gibi orta sınıf ülkelerle, İngiltere ve Fransa gibi ülke takımlarının durumu farklı. PSG, 222 milyon euro transfere harcadı. Bunun karşılığında gelir göstermek zorunda. Formaya reklam alıyorlar. Bir devlet destek veriyor ve formaya reklam veriyor. UEFA'nın bu sistemi yeniden elden geçirmesi gerekiyor. "Hiçbir legal olmayan gelir şirketlere giriş yapamaz. Legal giriş de kabul edilebilir olması lazım. Ben gidip 500 milyon euro'luk reklam alırsam bu tartışılır. 222 milyon euro'luk transfer legal olmayabilir. Bir devlet gücünü gösteriyor."

"Kulübü borç batağına götürmeyelim diye anlaşmayı yaptık"

"Önce 3,5 milyon euro'ya oyuncular alıyordunuz, şimdi 15 milyon euro'ya alıyorsunuz. İleri kademeler 30-40'a daha ilerde 100 milyon euro'ya çıkıyor. Artık değerler değişti. UEFA kriterlerine uyup uymamak kolay bir iş. Zaten biz istedik. Biz uyalım, kulübü borç batağına götürmeyelim diye anlaşmayı yaptık. Biz oyuncu almasaydık da anlaşmaya çağıracaklardı. Bütün kulüplerle bu anlaşmaları yapıyorlar. Her kulübün kendi şartlarına göre, siz de şartları yerine getirdiğinizde artı eksi dengeye geliyorsunuz. Denge olunca da istediğiniz gibi hareket edebiliyorsunuz."

"Aykut’un niye gittiğini de bilmiyorum"

Yıldırım, Rıdvan Dilmen'in "Ne değişti de Aykut Kocaman'ı neden takımın başına getirdiniz?" sorusuna açıklık getirdi. "Değişmeyen tek şey değişimdir" diyen Yıldırım, "Aykut'un niye gittiğini de bilmiyorum. Kendisine de söyledim. 3 Temmuz Fenerbahçe Cumhuriyeti’ne çok zarar verdi. Bizler hapse gidince (Şekip bey, ben, İlhan bey) Fenerbahçe'de boşluk oluştu. Fenerbahçe, Türkiye'de şike yaptı diye suçlanıyor. O süreçte Fenerbahçe'yi ayakta tutmak için Aykut Kocaman, Volkan Demirel başta olmak üzere bazı oyuncular, Ali Yıldırım, Nihat Özbağ vs… diğer ismini söyleyemediğim isimler hep beraber Fenerbahçe için çalışma yaptılar. Taraftar da 50 bin kadının maça gelmesi önemli. Bizler direndik takıma moral ve motivasyon gerekliydi. O süreç kadınlar maçıyla başladı. Ondan sonra Fenerbahçe, FETÖ örgütünü zikrederek ayağa kalktı. Hepimiz mücadele ettik" dedi.  Aykut Kocaman'ın 3 Temmuz sürecinde sorumluluk aldığını söyleyen başkan Yıldırım, "Sonuçta ben yıprandım, yoruldum dedi ve gitti. Aykut buranın çocuğudur. Daha önce de gitti ama yine geldi. Burası için yapılacaksa gerisi teferruattır. Fenerbahçe'nin ileri gitmesi için fedakarlık yaptık. Aykut Hoca ile yeni bir yapılanma yaptık. Aykut hoca, 2011'deki Aykut hoca değil. Çok geliştirmiş kendini. Hayata bakışı, sahaya bakışı, maddi ve manevi anlamda değişmiş. Maddi anlamda onu aşıp geçeriz ama kulübe zarar veririz. Aykut hoca da bunları gördüm. Daha önce Aykut hoca daha düz bakıyordu. Şimdi daha geniş kapsamlı bakıyor" şeklinde konuştu. "Geçen sezonun 2. yarısına takıma güvenmeyen bir teknik adamla başlamalarının hata olduğunu hatırlatan Rıdvan Dilmen'in sözleri üzerine Yıldırım, "O zaman oyuncular da o kendine güvenmeyen antrenör ve teknik direktöre karşı bir şeyler söylemeliydi. Hiçbir reaksiyon göstermediler. Hocaya arkadan söyledik. Bu oyuncuları aldık, durum bu. İkaz ederiz. Ama oyuncu grubu da çıkıp reaksiyon koyması lazım. O zaman o tartışmanın neticesinde çıkan doğru ve yanlış neyse ona göre hareket etmeliyiz" dedi.

Yıldırım’dan transfer açıklaması

Transferler konusunda ise çarpıcı konuşan Aziz Yıldırım şöyle konuştu: "4 tane transfer yapacağımızı söyledim. Kafama göre söylemedim. 4 tane alınacak şekilde organizasyon yapıyoruz. Bu hafta forma reklamını yapacağız. Ondan sonra taraftarların tribüne gelmesi. Forma satışlarının artmasıyla bütçeyi tamamlayacağız. "O zaman kullanabileceğimiz 100 milyon euro olabilecek." demiştim. Şimdi transfer için giden yöneticilere 'sizin para çok' demişler. Burada ne konuşuyorsanız, yarım saat veya bir saat sonra kulüpler öğrenmiş oluyor. Ona göre tavır alıyorlar. Bu hafta içerisinde 4 oyuncu için çalışmamız devam ediyor. En az 2 tanesi bu hafta, diğer 2'si de önümüzdeki hafta gelir. Ondan sonra hocamız değerlendirme yapacak. Gerekirse sonra yine yaparız. Bu sene hedefimiz şampiyonluk. Ondan sonra Avrupa'da başarı için çalışma yapmak. Onun için de nokta atışı yaparak santrafor alacağız. Orta sahaya bir tane hücuma dönük oyuncu bakıyorlar. Sol bek için bir tablo yok ama olabilir. 4. oyuncu olarak da stoper olabilir. Bir iki gün daha sabredelim. Bazen anlaştığınız noktada transfer bozulabiliyor. Almayacağız demiyorum, alacağız. Lucas Lima, santos kulübünün oyuncusu. Santos kulübü bunu satmak istemiyor. Aralık ayında da sözleşmesi bitiyor. Yüzde 70'i kulübün, 30'u da diğer insanların. Neymar'ın babası PSG'ye götürmek istedi ama olmadı. Santos'ta duruyor. Santos da satmıyor. Ama önümüzdeki günler ne gelişir bilemem.

"Almaya karar verirsek alacak gücümüz var"

Ben Arfa'nın kulübüyle bir yıllık daha sözleşmesi var. 11 milyon euro'ya yakın brüt alacağı olduğunu söylüyor. Geçen yıl da 2 milyon euro brüt alacağı olduğunu söylüyor. Bunu aldıktan sonra oturur sizle konuşurum diyor. Şartlarımı o zaman söylerim diyor. 1.5 sene önce PSG'yle görüşmeden önce avukatı ve menajeriyle İstanbul'a geldi ve anlaştım. Ama PSG olursa giderim dedi ve gitti. Şu anda net 6 milyon euro kazanıyor. Ben Arfa da Lucas Lima da ihtiyac olursa ve şartlar uyarsa transfer ederim. Net durumları budur. Biz almaya karar verirsek alacak gücümüz var. Bu problemleri de çözeriz."

"Çok isteseydik Lens'i alırdık"

Lens'in transferinde yaşananları anlatan Aziz Yıldırım, şunları ifade etti:

"Aykut Kocaman, geçen sene aldığı 2.3 alıyorsa bunun üstüne çıkın dedi. Transfer edebiliyorsak gelsin dedi. Onların amacı bonservisiyle satmaktı. Kjaer'i satana kadar sıkıntımız vardı. Sattıktan sonra sıkıntımız olmadı. Kiralamak istedik.Lens 2,3 milyon euro alıyordu, 2,7 milyon euro önerdik. Bizden 4 milyon euro istedi başta, 3 milyon euro’ya indi. Kulübü çözsek, alabilirdik. Advocaat'ın raporu var, 'Kiralık olarak alacaksınız alın faydalı olur. Ama temelli alacaksanız sıkıntı olur. ����ok isteseydik Lens'i alırdık.

Ozan Tufan'a hiçbir teklif gelmedi. Herkesin kafası açık olsun. Bir santrafor alacağız, gerekirse yine alırız. Bir kulübümüz UEFA listesi olmadığı için istediği kadar transfer yapabiliyor. Biz de isteseydik yapabilirdik. Ama yapmadık." Van der Wiel konusunda ise Şekip Mosturoğlu, "Van der Wiel, FIFA'ya verilen cezaların iptali için gitti. İki aydır avukatı ve menajeriyle görüşüyoruz. Geç çalışmaya başladığı için testleri yapılmamıştı. Testleri yapıldığı için Aykut Hoca da takıma aldı. Tasarruf hocanın. Satılmasını isterse ki, öyle bir isteği var. Oyuncunun da isteği var. Şartlar oluşursa satılabilir. Van der Wiel konusunda takımdaşlık olgusuna bakmak lazım. Futbolculuğuna diyecek bir şey yok. Hocayla görüştük, fikrini söyledi. Takımın menfaati doğrultusunda kararımızı vereceğiz."

"Van Persie’nin sakatlığını menajerimiz sakladı"

"Van persie de hayal kırıklığınız var mı?" sorusuna, "Hayal kırıklığım yok. Van Persie'yi hepimiz tanıyoruz. İngiltere'ye gittik 80 bin kişi onun adını bağırıyordu. Ama sakatlığını o zamanki menajerimiz (Terranao) bizden sakladı. Şu anda elinden geleni yapıyor. Aykut hoca da kazanmak için çalışıyor."

"Emre Mor'a teklif yaptık"

Emre Mor için Dortmund'a resmi teklif yaptıklarını söyleyen Aziz Yıldırım, şunları ifade etti:  "Emre Mor'a da 2 milyon kiralama 8 milyon bonservis toplam 10 milyon euro'luk resmi teklif yaptık. Çocuğun Inter'e gitmesini istiyorlar. Oradan bir oyuncu istiyorlarmış. Son teklifi yaptık. Bekliyoruz." Avrupa'daki menajerler, bu çocuğun (Eljif Elmas) 2 yıl sonra Avrupa'da çok büyük bedellerle transfer olabileceğini söylüyor. Gelecekte büyük bir yıldız olacak. Aykut hoca da çok beğeniyor. Burada son işlem Şekip Bey'in 30 Ağustos'a kadar işlemlerini bitirmesi gerekiyor. Oğuz Kağan profesyonel yaptık. Manchester City'den geldiler, 5 milyon euro bonservis verdiler vermedik. Takımda oynarsa kimse şaşırmasın. Hedeflerimizden bir tanesi de bu kadroyu yaptıktan sonra, dünyanın belli bölgelerinde bazı oyuncuları takip ediyoruz. En az 2 oyuncuyu getireceğiz. Bonservisleri de 7-8 milyon euro. Pazarlık yapıyoruz.  

"Devlet üstümüzdeki amatör şubelerdeki yükü üstümüzden alsın"  

Kulüpler Birliği ile Şekip Bey ilgileniyor. Kulüpler Birliği daha çalışması lazım. Herkes kulüplerin borç yapıp daha sonra vergilerini sildirdiklerini söylüyorlar. Öyle değil. Kulüplerin en büyük sıkıntısı devlete ödediğimiz sıkıntılardır. 1998'den bu yana devlete ödediğimiz vergi 37 milyon dolar'dır. Forma sponsorumuz veya biletlerden devlete vergi ödüyoruz. Gelsin devlet kulüplerle konuşsun. Şartları konuşsun. Üstümüzdeki amatör şubelerdeki yükü üstümüzden alsın. Çözüm formüllerimiz de belli. Buralardan vergiler kaldırılsın.  

Dursun Özbek’in adaylığı  

Ramil Guliyev, yarı finalde. Belki de şampiyon olacak. Escobar vardı bizde, Enka'ya geçti. Kızlar var. Diğer kulüpler de bizim verdiğimiz formülü uygulamadığında bizden sporcu götürüyor. Enka bizden sporcuyu alıp vergiden düşüyor. Bizim vergiden düşme şansımız yok. Kulüpler Birliği Vakfı'nın kulüplerin sorunlarıyla ilgilenmesi lazım. Biz tek branş olarak yarışmıyoruz. 9 branşın derdi var. Sahiplenip çözmek lazım. Dursun Özbek adaylığını açıklamış. Tebrik ediyorum. Oradaki pozisyona göre kararımızı veririz.  

"Beşiktaş'a 55 milyon stat yapımında devlet yardım etti"  

"Fenerbahçe Spor Kulübü'ne bugüne kadar devletin katkısı yok. Stadyumu yıkıp yapmışız. Salonu biz yaptık. Topuk Yaylası'nı satın aldık. Ankara'daki yeri biz aldık. Edirne ve Sapanca da tesislerimizi yapacağız. Beşiktaş'a 55 milyon stat yapımında devlet yardım etti. Diğer kulüplere de yardım etti. Biz almadık. Avrupa şampiyonu olduk hiçbir şey almadık. Galatasaray, Avrupa şampiyonu olduğunda 10-12 milyon euro yardım edilmiş. Biz Euroleague şampiyonu olduk hiç bir şey almadık. Ankara'da 108 dönüm arazi aldık. Oranın 10 dönümünde Fenerbahçelilerin buluşacağı mekan yapıyoruz. 1 Mayıs'ta inşallah orayı, daha sonra Kayseri'yi de açacağız. Oraya giden Fenerbahçelilerin kayak yapabileceği bir mekan yapacağız. Antalya'da takımın faydalanabileceği bütün sporcuların gidebileceği bir tesis de yapacağız."

 

"Zamanı gelince konuşuruz"  

Murat Kosova'nın "Stat araziniz, İstanbul'un en değerli arazilerinden biri" sözleri üzerine Aziz Yıldırım (gülerek), Murat Bey çok tehlikeli konuşuyorsun!" dedi. Daha sonra Yıldırım, "Fenerbahçe'nin yeri Kadıköy'dür. Hiçbir yere gitmeyiz. Orayı taraftarla birlikte kutu gibi bir stat yaptık. 65 bin forma sattık. Bu sene inşallah çok daha fazla satacağız. 4. yıldız da takılırsa çok daha farklı bir yere gideriz" ifadelerini kullandı. Her kulübün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiğinin hatırlatılması üzerine Aziz Yıldırım, "Ben en çok FETÖ'den dolayı teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürümüz, FETÖ operasyonları ve mücadeledir" dedi. 2018 başkanlık seçimleri için fazla yorum yapmaktan sakınan Aziz Yıldırım, "Dava nerede. Zamanı gelince konuşuruz" dedi.  

Yeniden başkanlığa aday olacak mı?

Rıdvan Dilmen'in "Başkanlığı daha önce söylediğiniz gibi Ali Koç'a bırakacak mısınız?" sorusu üzeni de Yıldırım, "Yargıtay nerede? Zamanı gelince konuşalım" yanıtını verdi. "20 yıldır başkanlık yapıyorum. Ne ihanetler ne sevgiler gördüm. Başkanlığımın 3. yılında bırakmayayım diye sokaklarda yürüdüler. Stada gittiğinizde tuvalete gidemiyordunuz. Oradan buralara geldik. Saracoğlu ile birlikte Türkiye'de stat anlayışı değişti. Devlet her yere stat yapmaya başladı. Bizden önce diğer takımlar da devlet de stat yapmaya cesaret edemiyordu. Bizden sonra her yerde modern statlar yapıldı. Sporcular için ideal yerler sağlandı. Hep çamurda oynanıyordu. Rıdvan Bey, 8-0 yenildiğimiz İngiltere maçında çamurda oynadı. Sporu seven bir Cumhurbaşkanımız var. Ancak ülke için bir kanun, kulüplerin gelir ve giderleri için ayarlama yapmak lazım." "Eskişehir'de, Antalya'da, Samsun'da maç oynanıyor. Bütün insanlar sahada. İçişleri Bakanı müfettiş gönderdim diyor, bir şey çıkmaz. Sahaya meşale nasıl sokuldu. Özel güvenlik, emniyetse o hesap verecek. Federasyon organize etmedi mi? Hiç Federasyonun sorumluluğu yok. Bütün sorumluluk Federasyonun. Sorumluluğu üstüüne alacak ve gereğini yapacak. 3 tane final oynattın, üçünde de aynı şeyi yaşadın. Eskiden Fenerbahçe- Galatasaray taraftarı kavga ediyor, Fenerbahçe- Beşiktaş taraftarı kavga ediyor deniyordu. E hani Fenerbahçe, Galatasaray yine yok; yine kavga, olay. Passolig diyorsun, olmazsa oynatmam diyorsun, Süper Kupa oynanıyor. Passolig kullanmıyor. Sorumlu Federasyondur." "Rezerv lig kuralım" diyoruz. Yapmadılar. Avrupa'da oynanıyor. 21 yaş altı oyuncuları orada oynatırsınız ve oradan beğenilen isimleri alabiliriz."  

"Federasyo’nun istifa etmesi lazım"  

"Bugün bu federasyonun istifa etmesi lazım. Beceriksizler çünkü. Şimdi bana yine ceza verecekler, versinler" diyen Yıldırım şunları söyledi: "Aralık ayının sonuna kadar ceza alıyorum. Bir kulübü temsilen seçilen bir kulüp başkanı ve yönetimi konuşma yapıyor ve bizim seçtiğimiz TFF'nin bizi cezalandırması. Görevlerini yapmıyorlar bizi cezalandırıyorlar. NTV Spor'da yaptığım açıklamalar için ceza verdiler. Fenerbahçe TV'de açıklama yapmışım, orada da ceza verilmiş ve onama yapılmış. 28.5.2016'da cezalar başlıyor, 28.12.2017'de bitiyor. Neredeyse 1.5 yıl ceza verilmiş. Olaylar olsaydı ve ben onları organize etseydim bu kadar ceza verilirdi. Bu federasyonun istifa etmesi lazım. Bırakın bununla ilgili konuşmayı, istifa etmeliler. Beceriksizler çünkü. Ceza kısmını geçtim. Yine ceza verecekler bana ama önemli değil. Bugün Türkiye'de sistem budur. Fatih Terim olayı... Fatih Terim olayında Şekip Bey dedi ki tazminat öderlerse takipçisi olacağız. "Çünkü karşılıklı ayrıldık" dediler. Bu sözleşme yapılırken neredeydiniz? Adamı sokağın önüne atıyorsunuz, parayı alma falan. Bu mukaveleyi yapanlar kendi ceplerinden ödemeliler. Akitte varsa mahkemeye gider yine alır. TFF'nin kurallarını yerine getireceksiniz. Gitti parayı ödemeyeceğim diye bir şey yok. Bir imaj var TFF'de... Sanki birileri söylüyor da onlar yapıyorlar. Kendileri istediler ve kendileri yaptılar. Bu operasyonu yaparken de kaafalarında 50 tane tilki vardır. Türkiye'de hiç antrenör yok mu? TFF başkanısın. Getirdiğin adamı 4 maça mı getirdin. Adam 2'sini kaybederse diğer ikisine asılmaz. Günlük yaşıyoruz. Önümüzdeki 4 maçı kaybetseydik ne olacak. Ama öyle bri sistem kurarsınız, Türk milli takımının kaderini değiştirirdiniz. TFF'den birisi gelip de ne istiyorsunuz diye sordu mu? Biz rezerv lig istiyoruz diye 50 yazı yazdık. Bu senenin Lefter Ligi olsun diye yazı yazdık. Sümenaltı yaptılar. Seneyi de İlhan Cavcav Ligi yapın."