Aralarında kulüp başkanlarının da bulunduğu birçok iş adamı, vergi avantajı ve mahremiyet sağlayan Malta ve Jersey’de ortaya çıktı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın 6, Galatasaray’ın eski başkanı Ünal Aysal’ın 2, Futbol Federasyonu Başkanvekili Servet Yardımcı’nın ise 6 off-shore şirketi var. Cumhuriyet’e konuşan Yıldırım, kredi bulmak için Malta’yı tercih ettiğini söyledi. Ünal Aysal'agöre ise amaçları vergi kaçırmak değil.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Türk futbolunda ‘vergi’ kavramı tartışmaların odağında kalmaktan kurtulamıyor. Paradise Papers, iki kavramı bir kez daha bir araya getirdi. Aralarında kulüp başkanlarının da olduğu futbolun önde gelen isimleri vergi avantajı ve mahremiyeti sunan Malta ve Jersey’de ortaya çıktı.
Süddeutsche Zeitung’un ICIJ ve aralarında Cumhuriyet’in de yer aldığı 67 ülkeden 96 medya kuruluşuyla paylaştığı belgelere göre Türkiye, futbolculara uyguladığı düşük vergi oranları nedeniyle ‘futbolda vergi cenneti’ olarak adlandırılırken, aynı zamanda iş insanı olan Türk futbolunun önde gelen isimleri Jersey ve Malta’nın vergi avantajlarından faydalanıyor.
Türk futbolunun vergilerle barışık olmadığı bir sır değil. Türkiye, Spor Toto Süper Lig’de forma giyen futbolculara uyguladığı yüzde 15 seviyesindeki gelir vergisi oranıyla Avrupa’da en düşük vergiyi alan ikinci ülke. Bu şartlar göz önüne alındığında Türk kulüplerin Avrupa’daki rakiplerine oranla yabancı futbolcu transferinde çok avantajlı olduğu ortaya çıkıyor. Emeklilik ikramiyesi almaya çalışan çoğu yabancı futbolcunun Süper Lig’i tercihinde düşük vergi oranlarının etkili olduğu biliniyor. Öte yandan hemen hemen hepsi borçlu olan futbol kulüpleri için defalarca vergi affı yapıldı. Bu yıl 450 futbol kulübü aftan yararlanıp vergi aslı olarak 375 milyon lirayı yapılandırdı.
Yabancı şirketlere önemli vergi avantajları sunan Malta’da şirket kuran çok sayıda ünlü ismin arasından Türkiye’de futbol denilince akla ilk gelenlerden biri olan Aziz Yıldırım da çıktı.
Malta’da kurumlar vergisi yerli şirketler için yüzde 35 iken yabancı şirketler için sunulan avantajlarla son tahlilde yüzde 5’e kadar iniyor.
Off-shore hizmet sağlayıcıları Appleby ve Asiaciti ile gizlilik politikası uygulayan 19 farklı yargı yetkisi alanındaki hesapları ifşa eden Paradise Papers’a göre, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ailesiyle birlikte Malta kayıtlarında yer alıyor.
Kayıtlara göre dört şirketi bulunan Yıldırım’ın, kızları Gülşah ve Hande Yıldırım’ın hissedarı olduğu ise iki şirket var. Bu şirketlerden biri olan Med Unity Co Ltd’nin hisseleri 2016’da Aziz Yıldırım’ın 2013’te satın aldığı Dearsan Gemi Sanayi AŞ’ye devrediliyor. Bu da Dearsan Tersanesi tarafından yapılan gemilerin off-shore şirketler üzerinden satıldığı veya çalıştırıldığı izlenimi veriyor. Cumhuriyet’e konuşan Aziz Yıldırım da Dearsan’ın Med Unity Co. Ltd şirketinin sahibi olduğunu açıkladı.
Türkiye futbol tarihinin son zamanlardaki en çok konuşulan isimlerinden biri olan, şike soruşturması nedeniyle bir yıl tutuklu kalan Aziz Yıldırım, aynı zamanda büyük şirketleri olan bir iş insanı. Yıldırım’ın inşaat, savunma, denizcilik, turizm, beton ve hayvancılığa kadar uzanan sektörlerde önemli yatırımları var. Yıldırım, Türkiye’de denizcilik sektöründe Gülhan Denizcilik, AG Denizcilik ve Dearsan Tersanesi ile faaliyet gösteriyor. Paradise Papers’a göre ise Malta’da Aziz Yıldırım ile bağlantılı altı şirket bulunuyor. Denizcilik sektöründe faaliyet gösteren bu şirketler, International Maritime Organization (IMO) kayıtlarında gemi sahibi veya yöneticisi görünüyor.
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Aziz Yıldırım, Malta şirketlerinin varlığını kabul ederken bu şirketlerin çoğunun tasfiye sürecinde olduğunu belirtti.
Malta kayıtlarına göre Aziz Yıldırım’ın hissedarı olduğu şirketler Mar Shipping Co Limited, Chem Unity Co Limited, Dearhan Holding Limited ve Marine Unity Co Limited.
Dearhan Holding Limited ve Marine Unity Co Limited’in hissedarları arasında Aziz Yıldırım dışında Baki Gökbayrak ve Güney Koray Gökbayrak bulunuyor. Chem Unity Co Limited’de ise Aziz Yıldırım ve Güney Koray Gökbayrak ortaklar. Yıldırım, 2013 yılında Baki Gökbayrak’ın hisselerini satın alarak Tuzla merkezli Dearsan Tersanesi’nin yüzde 51’lik payına sahip olmuştu. Yıldırım’dan önce Dearsan’ın büyük ortakları Baki Gökbayrak ve Metin Eşrefoğlu idi.
Malta kayıtlarına göre Yıldırım’ın hissedarı olduğu Mar Shipping 2009’da, Chem Unity, Dearhan ve Marine Unity 2007’de kurulmuş. Yıldırım, bu şirketlerin aynı zamanda direktörü. Marine Unity Co Limited Ekim 2009’a kadar aktif görünüyor.
Aziz Yıldırım’ın kızları Gülşah Yıldırım Gordi ve Hande Yıldırım Gamgam ise Malta’da 2008’de kurulan Med Unity Co Limited ve Aegean Unity Co Limited adlı şirketlerin hissedarları görünüyor. Belgelere göre Yıldırım Gordi ve Yıldırım Gamgam, faaliyet konusu gemi, bot ya da diğer deniz taşıtlarının alım, satımı ya da yönetimi olarak ifade edilen Med Unity Co Limited’deki paylarını 11 Şubat 2016’da Dearsan Gemi İnşaat Sanayi AŞ’ye devrediyor. Kayıtlara göre Dearsan’ın Aegean Unity adlı şirkette de ortaklığı bulunuyor. Söz konusu ortaklıklarla ilgili Ticaret Sicil Gazetesi’nde herhangi bir bilgi yok. İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) göre Türkiye’de kayıtlı bir anonim şirket yurtdışında bir şirket satın aldığında veya yabancı bir şirkete ortak olduğunda bunun sicil gazetesinde yayınlaması gerekmiyor. Bunun için yönetim kurulu kararı olması yeterli.
Aziz Yıldırım, Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtta, Malta’daki altı şirketten sadece Marine Unity Company Ltd ve Med Unity Company Ltd’nin aktif olarak gemi işletmeciliği faaliyetinde bulunduğunu, diğer şirketlerin faal olmayıp yaklaşık bir yıldır tasfiye sürecinde olduklarını söyledi.
Yıldırım’ın açıklamasına göre Marine Unity Co Ltd Sakarya, Med Unity Co Ltd ise Dumlupınar gemisinin sahibiydi. Malta’da krediyle alınan her iki gemi de bir süre işletildikten sonra satıldı.
Yıldırım, süreci şöyle anlattı: “Marine Unity ‘Sakarya’ gemisinin sahibi ve işletmecisiydi. Geminin satın alınmasında Artezya Bank’tan kredi kullanıldı. Kredi koşulu olarak Malta’da şirket kuruldu. Bu geminin AB üyesi Malta bayrağı taşımasının hem operasyonel hem de finansal sebepleri var. Söz konusu dönemde Türkiye’de denizcilik ve tersanecilik sektörlerinde kriz nedeniyle yurtiçi bankalardan kredi bulunması imkânları sınırlanmış, bu nedenle yurtdışı finans kurumlarına müracaat zorunlu hale gelmişti. Geminin alt-kiracıları da AB üyesi ülkelerdeydi. Sonuç olarak Sakarya gemisi Marine Unity Co Ltd tarafından bir süre işletildikten sonra satıldı. Kredi borcu kapatılıp şirket faaliyetleri de sonlandırıldı.”
Dumlupınar gemisinin sahibi olan Med Unity için de aynı sürecin geçerli olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bu gemi için de Artezya Bank’tan kredi kullanıldı. Gemi, bir süre işletildikten sonra satılıp kredisi kapatıldı. Ancak hali hazırda alt kiracılardan bir kısım alacakları ve tedarikçilere bir kısım borçları nedeniyle bu şirketin resmi tasfiyesi için başvuruda bulunulmadı” diye konuştu. Yıldırım, Türkiye’de faal olan Maktaş ve Gülhan’ın ise Malta’da kurulan şirketlerle bir ilgisinin olmadığını belirtti.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı’nın adı hem Malta ve hem de Bahamalar’daki şirket kayıtlarında geçiyor.
Dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının, off-shore hizmet sağlayıcıları Appleby ve Asiaciti ile gizlilik politikası uygulayan 19 farklı yargı yetkisi alanındaki hesaplarını ifşa eden Paradise Papers’a göre; Yardımcı ile bağlantılı Malta’da beş, Bahamalar’da bir şirket bulunuyor. Söz konusu altı şirketle ilgili kamuya açık kaynaklarda herhangi bir bilgiye ulaşılmıyor
Denizcilik sektöründe faaliyet gösterdiği anlaşılan bu şirketler, Malta merkezli Fetekoz Shipping Limited, Anzer Shipping Limited, Samistal Shipping Limited, Cimil Shipping Ltd, Longford Shipping Ltd ve Bahamalar merkezli YSG Holdings Ltd.
Türkiye’de Yardımcı ailesine ait Yardımcı ve Türkter adlı iki tersane bulunuyor. Servet Yardımcı geçen yıl ise Beşiktaş Tersanesi’nin yüzde 55’lik hissesine ortak oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a ait 10 gemi de Yardımcı Tersanesi’nde yapılmıştı. Bu gemilerin her birinin 18 milyon dolara mal olduğu iddia edilmişti.
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Servet Yardımcı, Malta ve Bahamalar’daki şirketlerin kendisine ait olduğunu kabul etti. Yardımcı, söz konusu şirketlerin kabotaj taşımacılığı yapan aktif şirketleri olduğunu ifade etti.
Paradise Papers’a göre Malta merkezli Fetekoz Shipping Limited ve Anzer Shipping Limited 15 Ocak 2015’te kurulurken, Servet Yardımcı her iki şirkette de kardeşleri Hüseyin Yardımcı ve Yasemin Yardımcı, yeğeni Gökhan Yardımcı ile ortak görünüyor. Yine Malta merkezli olan Samistal Shipping Limited 16 Temmuz 2009 tarihinde Hüseyin Yardımcı, Yasemin Yardımcı ve Servet Yardımcı; Cimil Shipping Ltd 13 ise Nisan 2010’da Hüseyin Yardımcı ve Servet Yardımcı ortaklığında kurulmuş.
Servet Yardımcı ayrıca Malta merkezli Longford Shipping Ltd ve Bahamalar merkezli YSG Holdings Ltd şirketlerinin yetkilisi olarak görünüyor. YSG Holdings, 2003’te kurulup 2011’de kapanmış. Şirketin direktörleri arasında Servet Yardımcı’nın ağabeyi eski AKP milletvekili Hasan Kemal Yardımcı da bulunuyor. Geçen yıl Bahamalar merkezli Shipcare Management Ltd şirketiyle Bahamas Leaks’te ismi geçen Hasan Kemal Yardımcı ile ilgili bir diğer ilginç ayrıntı da 1998-2007 arasında Bahamalar’ın İstanbul fahri başkonsolosu olması.
Cumhuriyet’e konuşan Servet Yardımcı, gemicilik sektöründeki kabotaj uygulamasına dikkat çekerek “Bahsi geçen şirketler Avrupa’da kabotaj taşımacılığı yapan aktif şirketlerimiz. Gemicilik sektöründe kabotaj uygulaması var. Buna göre belli bir ülke sınırları içerisinde yük ve yolcu taşıma işi o ülkenin bayrağını çekmiş gemilerce yapılabilir. Avrupa Birliği bayrağı olmadan Avrupa’da kabotaj taşımacılığı yapılamıyor. Bu şirketlerimizin Malta’da kurulu olmasının yegâne sebebi ilgili denizcilik firmalarına ait gemilerimizin faaliyetlerini Avrupa Birliği’nde sürdürmesi ve bu ticari faaliyetleri sürdürebilmek için AB bayrağı taşıma zorunluluğu” dedi.
Bahama şirketlerinin de aynı gerekçeyle Karayip bölgesindeki deniz taşımacılığı faaliyetleri için kurulduğunu dile getiren Yardımcı, yabancı bayraklı gemileri ve şirketleriyle ilgili bilgilerin Türkiye’de bağlı bulundukları resmi kurumlarda mevcut olduğunu söyledi.
Servet Yardımcı kabotaj faaliyetleri için kurulan şirketlerin diğerlerinden farklı olduğunu belirterek, “Ne yazık ki kamuoyunda Avrupa Birliği’nde kabotaj faaliyeti gerçekleştirmek amacıyla Avrupa Birliği üyesi olan Malta Gemi Siciline gemilerini kaydettirip orada bu amaçla kurulan denizcilik şirketleri ile vergisel birtakım faydalar sağlamak amacıyla kurulan şirketler aynı kefeye konuluyor. Bu algı tamamen yanlış. Kaldı ki Türkiye’de 16 Aralık 1999 tarihinde yürürlüğe giren Türk Uluslararası Gemi Sicili ile denizcilik sektörü zaten vergiden muaf. Bu sebeple gemilerimizin Malta veya başka bir ülke sicilinde bulunma sebebi kesinlikle vergisel nedenler değildir” dedi.
Galatasaray Spor Kulübü eski başkanı ve Unit International SA Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Aysal’ın Appleby belgelerine göre iki off-shore şirketi bulunuyor. Bu şirketler Aysal Administration Limited ve Limoges Limited.
Aysal Administration Limited Aralık 2012’de, Limoges Limited Ocak 2013’te kurulmuş. İki şirket de Fransa’nın kuzeyinde yer alan Manş Adaları’ndan biri olan Jersey’de yer alıyor. Söz konusu şirketlerle ilgili kamuya açık kaynaklarda herhangi bir bilgiye ulaşılamazken halen aktif oldukları belgelerden anlaşılıyor.
Appleby belgelerine göre Aysal Administration Limited ve Limoges Limited, Unal Aysal Group’a bağlı. Londra’da bir bankacı olan Ali Merih Çetinkaya, Aysal’ın her iki şirketinin de yetkilisi olarak kaydedilmiş. UBS Nominees Limited ve Unihouse Nominees Limited ise iki şirketin de hissedarları olarak görünüyor.
Belgeler Aysal’ın 2015’te Ünal Aysal Group üzerinden Appleby Fiduciary & Administration Business’e (AFB) yıllık 33 bin dolar ödediğini gösteriyor.
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Ünal Aysal ise her iki şirketin de pasif olarak kurulduğunu ve bugüne kadar herhangi bir aktiviteleri olmadığını söyledi.
Söz konusu şirketlerle, holding için bir aile yasası oluşturulması planlamasının ilk adımlarının atıldığını ifade eden Aysal, “Bunlar, farklı ülkelerde ikamet eden aile bireyleriyle Unit International SA’nın profesyonel yönetimi arasında kurumsal bir yapı oluşturulması, ilişkilerin kurumsal bazda düzenlenmesi ve şirketlerin uzun süre faaliyetlerinin devamını temin etmek üzere bir karar alma mekanizması yaratmak gayesiyle planlanan bir yapı ile ilgili adımlardır” dedi.
Aysal, Türkiye’de yaşamadığı için bu yapının Türk vergi, hukuk mevzuatı açısından herhangi bir mahsuru bulunmadığına dikkat çekti.
Diğer yandan Appleby belgelerinde Limoges Limited isimli şirketin Unit Group SA’dan kâr payı alıp yatırım yapmak amacıyla kurulduğu belirtiliyor. Limoges Limited’in Unit International SA’dan pasif gelir topladığı anlaşılıyor. Aysal Administration Limited, gayrimenkul ortaklığı, Limoges Limited ise yatırım şirketi diye geçiyor.
Ünal Aysal, sorularımıza verdiği yanıtta, Limoges şirketinin Unit Group SA’nın ortaklarından biri olmasının öngörüldüğünü, bu nedenle kâr payı elde etme hakkının ana sözleşmesine yazıldığını ancak kurulan yapı tamamlanmadığı için şirketin bugüne dek kullanılmadığını öne sürdü.
Bugüne kadar hiçbir sermaye veya kâr dağıtımı yapılmadığını, söz konusu yapılanmanın sadece bir idari yapılanma olduğunu belirten Ünal Aysal, bu nedenle Jersey merkezli şirketlerinin Unit International ile hiçbir direkt bağlantısı bulunmadığını söyledi.
Aysal “Şirketlerin Türkiye’de de herhangi bir ticari faaliyeti, ortaklığı, iştiraki vs söz konusu değil” dedi.
Ünal Aysal’ın sahibi olduğu Unit International SA ise enerji sektöründe yatırım, proje finansmanı, proje geliştirme, proje yönetimi, proje tasarımı ve tam anahtar teslimi elektrik santralı inşaası alanlarında faaliyet gösteriyor. Unit, 1974 yılında Brüksel’de kurulurken hali hazırda yabancı şirket statüsünde bulunuyor. Ancak grubun Türkiye’de çok sayıda yatırımı var. Türkiye’nin ilk yapişlet- devret santralı Unit’in bağlı kuruluşu Uni-Mar tarafından 1999’da yapıldı. Marmara Ereğlisi’ndeki söz konusu doğalgaz elektrik santralının yüzde 33’ü Unit’e ait. Unit, Sinop Boyabat ve Kocaeli Dilovası’nda da iki santrala daha ortak. Erzincan’daki Bağıştaş hidroelektrik santralının ise yüzde 100 sahibi.
Ünal Aysal, Limoges Limited ve Aysal Administration Limited’in kuruluşu için Jersey’in tercih edilme nedenlerini ise şöyle açıkladı: “Jersey, İngiliz kanunlarına tabi bir ada. Jersey/İngiliz hukuk sistemi, özellikle şirketler hukuku, ortaklar sözleşmesi ve ortaklar sözleşmesinden doğması muhtemel ihtilaflarının hızla giderilmesi konularında oldukça ayrıntılı ve modern bir sistem olması, uzun zamandan beri oluşmuş yerleşik içtihatların bulunması nedeniyle tercih edildi. Unit International ve bağlı şirketlerinin ve iştiraklerinin önemli bir kısmının yurtdışında Avrupa ve Ortadoğu’da olması, gelecek kuşakların önemli bir kısmının da yurtdışında ikamet etmesi nedeniyle ileride aile üyeleri arasında çıkabilecek ihtilafların önlenmesi konusunda çeşitli kıta ve Anglo-sakson hukuk sistemleri göz önüne alındı. Alınan tavsiyeler sonucunda kanunlar ihtilafı bakımından en gelişmiş, hızlı çözümleri üreten Ingiliz/ Jersey hukuk sistemi seçildi.”