Leyla Khodabakhshi | BBC News, Washington
İran’da beş hafta önce başlayan rejim karşıtı protestolar devam ederken Batılı ülkeler, bazı İran kurumlarına yaptırım uygulama kararı aldı. Bu kurumlar arasında Ahlak Polisi (İrşat Devriyeleri) de var.
İran'da Kürt kökenli 22 yaşındaki Mahsa Amini, başörtüsünü kurallara uygun olarak takmadığı gerekçesiyle ahlak polisleri tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmişti. Amini’nin ölümü ülke çapında büyük bir protesto dalgası başlatmıştı.
Resmi adıyla Geşt-i İrşad, ulusal polis gücünün bir parçası.
Görevleri halkın İran’ın İslami değerlerine uymasını sağlamak ve insanların kılık kıyafetlerini denetlemek.
Ahlak polisi mensupları, başörtüsünü düzgün takmadığını düşündükleri kadınları gözaltına alabiliyor.
“Yeniden eğitim” merkezlerine gönderilen kadınlara başörtüsünün önemini anlatan dersler veriliyor. Kadınlar, serbest bırakılmadan önce devletin kıyafet kurallarına uyacaklarını belirten bir belge imzalamaya zorlanıyor.
Sokaklarda ahlak polislerinin müdahale ettiği kadınlar, direnirlerse gözaltına alınıyor.
Mahsa Amini, Tahran’da 13 Eylül’de gözaltına alınmıştı. Üç gün sonra komada öldü. Polislerin gözaltı sırasında Amini’nin başına copla vurduğu, daha sonra da başını polis arabasına çarptığı yönünde haberler var.
İran hükümeti ise Amini’nin daha önceki sağlık sorunlarından öldüğünü söylüyor. Ailesi bu iddiayı reddediyor.
Yaptırımların daha çok ahlak polisi teşkilatına katılmayı planlayanlar üzerinde etkili olması bekleniyor.
Bazı kişiler, ahlak polisine ideolojik nedenlerle değil maaşlı iş için katılıyor.
Bu kişilere yaptırımlar kapsamında seyahat yasağı uygulanması, ahlak polisi alımlarını olumsuz etkileyebilir.
Ancak ahlak polisinin yanı sıra, adı sık sık işkence iddialarıyla gündeme gelen Evin Hapishanesi'nin yöneticileri ve Devrim Muhafızları’na bağlı paramilis gücü Besic’e uygulanacak yaptırımların İran yönetiminin tavrını değiştirmesi beklenmiyor.
Bazı aktivistler ve sosyal medya kullanıcıları, İranlı yöneticilerin yakınlarına ve çocuklarına yaptırım uygulanmasını istiyor.
Hamed Esmailion, iki yıl önce Tahran üzerinde İran tarafından düşürülen Ukrayna yolcu uçağında yakınlarını kaybeden ailelerin sözcüsü.
Esmailion geçen hafta Berlin’de düzenlenen dev gösterinin organizatörlerinden.
Hamed Esmailion G7 ülkelerinin İranlı diplomatları sınır dışı etmeleri için 700 bin civarında imza topladı.
Birçok kişi, insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan İranlıların yurt dışındaki mal varlıklarının dondurulması kararının etkisiz kalacağını, bu kişilerin çoğunun ABD, Kanada ve Avrupa’da mal varlığı olmasının çok olası olmadığını söylüyor.
Son haftalarda 100’den fazla kentte düzenlenen rejim karşıtı gösterilere binlerce kişi katıldı.
Sosyal medyada paylaşılan videolarda güvenlik güçlerinin protestoculara karşı gerçek mermi kullandığı, eylemcileri dövdükleri ve cinsel tacizde bulundukları görülüyor.
Merkezi Oslo’da bulunan İran İnsan Hakları örgütüne göre protestolarda şimdiye kadar 29’u çocuk 234 kişi yaşamını yitirdi.
Gerçek sayının çok daha yüksek olduğuna inanılıyor.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRANA) gösterilerde çoğu genç ve çocuk 13 bin 309 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Gösterilerin bastırılmasında hangi güçlerin kullanıldığına ait belirsizlik Batılı ülkelerin insan hakları ihlallerinden sorumlu kişilere yaptırım uygulamasını zorlaştırıyor.
Videolarda, protestolara müdahale edenler arasında İran polisine bağlı özel kuvvetler ile Besic mensuplarının da olduğu görülüyor.
Bazı aktivistler ise Batılı ülkelerin protestoculara destek açıklaması yapması ve yaptırım kararı almasının ötesine geçmesini istiyor.
Ancak bu aşamada Batılı ülkelerin İran’la diplomatik ilişkilerini kesmesi beklenmiyor.
ABD’de geçen hafta Demokratlar Cumhuriyetçiler tarafından verilen ve İran'ın dini lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’ye yaptırım uygulanmasını öngören bir tasarıya destek vermedi.
Bunun nedeni, yaptırımların İran’la yürütülen nükleer müzakereleri etkilemesi endişesi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, yaptırımların ahlak polisinin başkanıyla Amini’nin ölümünden sorumlu tutulan Tahran şubesinin müdürünün hedef alacağını açıkladı.
Ayrıca insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan üç güvenlik yetkilisine de yaptırım uygulanacak. Bu kişilerin İngiltere’ye seyahat etmesi yasaklanacak ve ülkedeki mal varlıkları dondurulacak.
Avrupa Birliği de 11 kişiyle ahlak polisi dahil üç kuruma yaptırım uygulayacağını açıkladı.
Kanada’nın yaptırımları Anayasa Koruyucular Konseyi ve Uzmanlar Konseyi ile binlerce Devrim Muhafızları üyesine seyahat yasağı getirdi.
ABD Hazine Bakanlığı da yaptırımlarıyla ahlak polisi, istihbarat ve güvenlik bakanlığı, İran Kara Kuvvetleri ve Besic üyelerini hedef alacak.