T24 - Susurluk hükümlüsü özel harekâtçı Ayhan Çarkın'ın "öldürülüp paketle araziye götürüldüğünü" söylediği Ayhan Efeoğlu'nun babası, dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da soruşturulmasını istedi.Çarkın’ın 1992 yılında kaybedilen üniversiteli Ayhan Efeoğlu’nun işkenceyle öldürüldükten sonra bir paketle Trakya’da bir araziye götürüldüğünü itiraf etmesi üzerine İstanbul Özel Yetkili Savcılığı’nca soruşturma açıldı. Eski bir astsubay olan baba Osman Efeoğlu’ysa 19 yıl aradan sonra adalet için bir umut doğduğunu belirterek, dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir’in de soruşturulması gerektiğini söyledi. Taraf gazetesinde dün yayımlanan habere göre, Susurluk dönemi ve devletin bilgisi dahilinde işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili itiraflarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma açmasına neden olan Çarkın, cezaevinde itiraflarını içeren 110 sayfalık bir kitap yazdı. ‘Bir insan, A. Efeoğlu’
Kitapta, Ekim 1992’de, daha 26 yaşındayken kaybedilen Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ayhan Efeoğlu’nun öldürüldüğünü ve bir paket içerisinde Trakya’da gömüldüğünü anlatıldı. Çarkın, kitabında şöyle yazdı: “Şubeden çıkarılan bir paket ne bu? Patlayıcı öyle mi? Peki ne olacak? Açık araziye götürüp imha edilecek. Tamam. Müdür önde biz ardında yola devam Trakya tarafında bir yerde ormanlık bir yer ağaçlar çok öyle boylu değil. Tam paketi açalım derken o da ne? Bir insan. A. Efeoğlu...” Çarkın’ın itirafı üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı. Baba Osman Efeoğlu’nun, 5 Temmuz’da ifadesi alındı. Efeoğlu’nun avukatı olan Bursa İHD Şube Başkanı Mustafa Yağcı, Sincan Cezaevi’ne giderek Çarkın’la görüştü. Soruşturma açıldı Baba Osman Efeoğlu, Radikal’e yaptığı açıklamada Çiller, Ağar ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir’in de yargılanması gerektiğini belirterek, “Adalete güveniyoruz. Ben asker kökenliyim. Neyin ne olduğunu biliyorum. Tansu Çiller’den başlayarak bu iş Mehmet Ağar’a, Necdet Menzir’e kadar gidecek. Ben çok yoruldum. Bunun yüzünden hanımım stres halinde. Beyin kanaması geçirdi. Hâlâ bekliyorum. Ona (çeteyi kastediyor) ulaşsınlar bakayım. Aynı grup yapıyor bu işi. Bunlar da soruşturmaya girsinler. Şimdi genç olsaydım, o adamları aramaya çalışırdım.” YTÜ’lü Ayhan Eroğlu’ndan üç yıl sonra da İstanbul Üniversitesi’nde okuyan kardeşi Ali Efeoğlu, 5 Ocak 1995’te kaybedilmişti.